Yeni sezonda sevmediğim karakterlerden biri de Filipos.
Vasilli’yi seviyordum ama bu Filipos’a hiç ısınamadım, daha sert, daha kötü
biri bence. İşgal kuvveti bi’ ülkenin komutanından iyi olmasını beklemek
elbette saçma fakat dediğim şey kişinin karakteri. Filipos çok daha bencil ve
kurnaz biri. Vasilli Cevdet’e çok fazla güveniyordu. Bu da garip geliyordu
gerçi bize ama yaşadığı ailevi sorunlar yüzünden kanadı kırıktı Vasilli’nin. Bu
yüzden insan tarafı daha fazlaydı. Onun babalığı da çok sıkıntılıydı tıpkı
Filipos gibi. Güçlü adamların, özel hayatlarında güçlerinden ve makamlarından
sıyrılıp hareket edememelerinin sonuçlarını yansıtıyor dizi zaten burada. Hangi
mesleğe, hangi unvana sahip olursak olalım anne baba olmanın bizi eşitlediğinin
altını çizmeye çalışıyor. Filipos’ta bunu başaramamış kişilerden biri. Bu
yüzden psikopat oğluyla beraber başımıza çok fazla dert olacak gibi. Azize’ye
tecavüz eden Filipos mu acaba diye düşünmüyor değilim. Eğer oysa kıyamet
yakında kopacak demektir ki kopsun da zaten. Taş üstüne taş kalmasın ve bunu
yapan kim olursa olsun en ağır şekilde cezalandırılsın.
Dizi bu hafta biraz daha iyiydi bence. Eski hareketi ve
enerjisi yerine gelmiş gibiydi. Gerçi senaryonun değişmeyen ve üstüne kurulduğu
için de değişmeyecek kısımları bizi rahatsız etmeye devam etti. Oraları da
bizler sindirmeye çalışacağız artık. Charles’ın Türkleri bu kadar düşünüyor
olması hâlâ çok saçma geliyor tabi. Onu nereye koyacağız bilmiyorum. Tevfik ise
hiç değişmemiş, aynı kötü, aynı hain kendisi. Mesela burayı da anlayamıyorum.
Hadi önceden Osmanlı’ da bi’ makamı vardı. Onun üzerinden çeşitli dolaplar
çeviriyor, çeşitli imtiyazlar sahibi oluyordu. Fakat şu anda böyle bi’ şey de
yok. Neden arkadan iş çevirmeye devam
ediyor? Her şeyini kaybetti, dağlarda yaşıyor ki eşkıyalık onun gibi biri için
daha doğru bi’ yer, yine de istikrarlı bir şekilde milletin kuyusunu kazmaya
devam ediyor. Tamam bazı insanlar böyledir, kötülük kanına işlemiştir.
Tevfik’te bunlardan biri olduğunu bize defalarca kanıtladı. İşte burada da bize
onun iç dünyası ile ilgili daha fazla ipucu sunulmalı. Sadece Azize’ye olan
saplantısı ve Cevdet’e olan düşmanlığı tüm bu yaptıklarını açıklamaya yetmiyor.
Karakterin bu denli siyah olmasının başka nedenleri de olmalı.
Bölümü bu hafta yine çok kritik bir yerde bıraktık.
Dağıstanlı ile tanışmaya giden Cevdet onun yanında ki Yunan ajanını bilmeden
düştü yollara. Charles ona yetişebilecek mi yoksa başka bir şeyle mi çözülecek burası
göreceğiz. Sonuçta ortada Cevdet gibi bi’ dahi var. Filipos ne yaparsa yapsın
onunla baş edemez. Kendisi de bunu zamanla daha iyi anlayacak. İşgal ettiği
toprakların sahibiymiş gibi kibirli kibirli dolaşıyor ortalıkta. Egosunun yerle
bir olacağı anları dört gözle bekliyoruz.
Bu bölümün en güzel tarafı da efelerin bölünmekten kurtulup
vatanın çıkarları için ortak paydada toplanmalarıydı. Tevfik parazit yapmaya ve
onların arasında yer yer güvensizlik oluşmasına neden olmaya devam edecektir.
Fakat çok fazla başaramayacağını biliyoruz. Zira bu topraklar ne karanlık
günlerle boğuşarak çıktı aydınlığa. Her türlü oyuna ve yokluğa rağmen kuruldu bu
cumhuriyet. Ne kadar engel olmak isterlerse istesinler yine de bunlara geçit
vermeyecek bu millet.