Gülsüm'ün
bebeğine bir gün içinde yeni bir hikâye yazıp hem bebeğin evde kalmasını
sağlayan hem de sorumluluğu üzerinden atan Yeter beni gerçekten şaşırttı.
Abidin'in salaklığından faydalanmak akıllıca, bebeği göz önünde tutmak
akıllıca, ama bir anne olarak kızına bunu yapması zalimce ve Gülsüm'ün de buna
boyun eğmesini beklemesi tuhaf. Cüneyt durumdan memnun görünüyor ve aksiyon
alacağa benzemiyor. Neyse ki doğumdan sonra Gülsüm'ün beynine kan gitmeye
başladı da Cüneyt'e diklenebildi. Aksiyon alan Gülsüm olur umarım.
Handan'ın
bebeğin Abidin'den olduğundan şüphelenmemesi ve nikaha kolayca razı olması da
şaşırtıcı. Ben bir DNA testi yapılmasını beklerdim, Namık bile Ferhat'a test yaptırmış, Abidin'e neden yapılmasın? Abidin de hiç şüphelenmedi Safiye'den. Bir tek Ferhat
şüphelendi. Bebeği doğurtanın Aslı olduğunu anladığına göre doğuranın kim
olduğunu da anladı demektir. Bununla ilgili olarak hiçbir şey yapmaması ise en
şaşırtıcı olanı. Yapacaklarından da korkuyorum bir yandan ama bu sessizlik de
hayra alamet değil.
Geçen
bölümün sonunda, Adem'in cesedi Ferhat'ın klasik arabasının bagajında kalmıştı.
Cesetten kurtulmuştur muhtemelen ama araba nerede? Ve arka koltuktaki
böğürtlenli turtaya ne oldu?
Şimdilik
sadece konu Yiğit olduğunda Ferhat'ın kendisinden başkasını düşündüğüne tanık
olabiliyoruz. İdil'in de desteğiyle Yiğit'i Namık'ın radarından kurtardı. Ve
evde yalnız kalınca kimseye göstermediği, kendinden bile sakladığı Ferhat'ı
gördük yine. Fotoğraflara baktı, salonun baş köşesinde çocukken Yiğit'e kendi
eliyle yaptığı oyuncak arabayı buldu, çıkışta da Suna ile konuştu ve sanırım bu
konuda bir adım atması gerektiğini anladı artık.
Ferhat'a
ayar verirken "gözünün kıyısında bir damla yaş görürsem öldürürüm
seni" diyen Cem'e için için çok güldüm. Aslı gece gündüz ağlıyor, gözünden
mutsuzluk akıyor ama sen bunu görmüyorsun ve başkalarına ayar vermeye
çalışıyorsun süslü laflarla. Ben yemiyorum bunları Cem komiser. Ferhat da
yemedi zaten ama suyuna gitti şimdilik. Zaten Aslı'ya bir şey olacak olsa
Ferhat da kahrolacak, onu gördük biz, Cem'e gerek yok.
İlk âşık
olanın erkek tarafı olmasına da ayrıca seviniyorum. Çok sıkılmıştık âşık olup
aptala dönen, erkeği elde etmek için kendini yok eden kadınlar izlemekten.
Ferhat uğraşsın, sürünsün, başka biri olmayı denesin. Yerde uyumasına
kıyamayarak Aslı'yı kucaklayıp yatağa geçirmesi, ama ben yaptım diyememesi
belki de ilk adımdı. Aslı'da şu an bir hissiyat yok. Ama iki haftadır dikkat
ediyorum, sırtını Ferhat'a dönerek uyuyor Aslı. Güvenmediğiniz birine arkanızı
dönüp uyumazsınız, bu, kendini koruma içgüdüsüyle ilgili bir şeydir. Aslı
Ferhat'a sırtını dönebiliyorsa, derinde bir yerde ona yine de güvendiğini
anlayabiliriz. Bunlar güzel adımlar.
Aslı uyuyana
kadar uyumadan bekleyip Aslı'yı yatağa taşıdıktan sonra Ferhat çıkıp dolaştı
mı, bütün gece Aslı'yı mı izledi yoksa o da bir kenarda uyudu mu, bunu görmek
istiyorum. Umarım ileride lafı geçer de öğreniriz.
Öfkeli Gülsüm'ü ağlayan Gülsüm'e tercih edenler?
Bu hafta
yönetmenimiz değişti. Yasin Uslu, görevini Emir Khalilzadeh'ye devrederek
ayrıldı, yolu açık olsun. Benim yakın planlar ve karşı açılı çekimlerle ilgili
sıkıntılarım kısmen devam ediyor, ama Khalilzadeh'nin reji dilini daha fazla
beğendiğimi ve bu değişiklikten memnun olduğumu söylemek zorundayım.
Gelecek
hafta da senaristler değişiyor, malum. Bu değişiklik benim bile içime sinmiyor,
ama elimizden bir şey gelmez. Eylem Canpolat ve Sema Ergenekon'a güzel
cümleleri ve hikâyeleri için teşekkürler. Kendilerini çok fazla özletmezler
umarım. Erkan Birgören ve bize de iyi yolculuklar...
Reytinglerde
bir sıçrama yok, ama adım adım yükseliyor, ikna ediyor seyircisini Siyah Beyaz
Aşk. Fakat benim özellikle dikkatimi çeken şey, Kanal D'nin internet sitesinde,
Siyah Beyaz Aşk'ın en çok izlenen dizi olması ve kanalın en çok
reyting alan dizisini neredeyse üçe katlayacak izlenme sayısına ulaşması.
Umarım kanal yönetimi de benim kadar dikkat ediyordur bunlara.