Bir yarım umuttur elimizde kalan
Herkese merhaba! İki haftadır görüşmüyoruz, yokluğumu hissettiniz mi? Aaaaynen Sena herkes seni düşünüyor aaaaaaayneeeen. Şimdi size bunun sebebini kısaca özet geçeyim, bir hafta yazlığa gittim. İnternet vardı ama eminim interneti bulan Vinton Cerf benim gittiğim yere gitseydi üzülürdü; icadı için kaç sene uğraştım düştüğümüz hallere bak, derdi. Bu yüzden sizden özür dileyerek geçen haftanın kısa bir özeti ile yorumuma başlıyorum: 

Geçen hafta çok güzel bir bölümmüş, tartışırdık ne güzel olurdu. 

1) Eylül'ün gidip arkadan sarılışını tekraaar tekrar izledim. Sevgi böyle bir şey bence de. Beklemediğin anda hissettirmek.. Ben bile hissettim, Eylül aşık Ali Asaf'a... 

2)Oğuz da açıldı nihayet, olacak mı olmayacak mı derken pat diye! Ben olsam hastanede "Öylöl oşoğo önör mösön? (Eylül, aşağı iner misin?)" şeklinde, ayağıma çağırmazdım hoşlandığım kadını. Yok savaşmış da içindeymiş de.. Aynen, Eylül de inanılmaz etkilendi zaten bu durumdan. Oğuz bebek yüzlüm, seni burada en çok ben savundum benim yüzümü neden kara çıkarıyorsun bir tanem? Biz kadınlar incelikler yüzünden incitiliyoruz zaten, her erkek böyle. (Ali Asaf hariç, o peri padişahı.) ,

3) Esma'nın artık kalbinin tamamen bir yöne sapmasını istedim bölüm boyunca. Bu şekilde avam bir karaktere dönüşüyor ve Eylül gibi katı birinin arkadaşının böyle olması inandırıcı değil kimse kusura bakmasın. 

4) Ali Asaf'ın neden doktorluğu bıraktığını öğrendik. Tek bir azarlanmada doktorluk mu bırakılırmış ya onun da bırakası varmış bence. İyi ki de bırakmış yoksa öğretmen olmasaydı dizi olmazdı :)

5) Hele şükür Eylül'ün üstün zekasının farkını gördük. Sarı kapaklı dergi, sayfa 29... Güzel sahneydi. 

6) Eylül'ün yemek için giyinişine değil Ali Asaf'ın özensizliğine takıldım. Sevgili olmak için adım atacağını iddia ettiğin yemeğe öyle gidemezsin Ali Asaf'cığım, kusura bakma. Tamam, Eylül'ün ilk kez bu kadar giyinip kuşandığını izledik farkı olmalıydı da.. Küçük de düşmeseydi keşke kız.

Yemek yiyeceğiz diye iki tane arabadan olduk burada!

Braaaavaaaa Eylül. Sen en büyük günahların bedelisin, senin için harcanan zamana yazık Eylül. Plakadan soruşturulacak, çevirmede bulunacak işte. Bir sakin oool... Şaka şaka, 10 lira düşürsem evi talan ederim bulmak için. Ama madem araban kıymetli Eylül Hanım, ilk işin Mehmet'i aramak yerine polisi aramak olmalıydı. Yazık Ali Asaf'a... Fazla nazın Ali Asaf'ı usandıracağı ve Eylül'ün aşktan kıvranacağı günleri bekliyorum bir an önce. Zaten uzun uzun söyledi ya... "Bugünün bahanesi Mehmet'ti, sürekli kaçıyorsun ve bu durum beni sıkmaya başladı." Sonunda!

Bence çok yakışıyorsunuz birbirinize, değil mi kızlar?

İşte şimdi Ortadoğu'da kartlar yeniden dağıtılır. Ne zaman Oğuz Eylül'e aşık olsun demiştik? Bahar kötüydü, şirretti... Bahar şimdi pamuktan daha yumuşak, şekerden daha tatlı bir hanımefendi olmadı mı? Dizinin akışı boyunca böyle devam edecek deyin ne olursunuz geleceğe dair bir umut ışığı.. OğBah deyin, BahOğ, BahUz, OğAr... Kabul fonetik açıdan uyumlu bir çift değiller ama bu ikisini de Oğuz ve Bahar diye çağırırız biz de. Ali Asaf ve Eylül'e açıklama yaparken utandılar ya, utanmayın çocuklar burada biz bizeyiz.. 

İyileştireceğim seni...

İnsanlar da hissettirdikleri duygular da değişir. Bahar'ı o kadar çok seviyorum ki şu an, mutluluğu bulmasını istiyorum. O uyuz baba ile zor bir hayat geçirmiş belli ki. Kimseyi ailesinden gördüğüyle yargılayamayız. Bunca zaman doktorluktan bihaber Bahar'ı izlemiştik. Şimdi buradan dönmez herhalde çünkü herkes bu merhametli, başarılı Bahar'ı bağrına basmaya hazır.. 

Ben buyum kızım, gerçek Mehmet bu! 

Eylül için dünyayı karşısına alan insanlardan biri daha. O mafyalar (çok lazımmış gibi) Eylül'e musallat olmasın diye, seni işe alan, geçmiş olsun kiti hazırlayan Esma'ya bıçak çektin... "Bunu yapmaya mecburdum.." Değildin. Birlikten kuvvet doğar. Bir elin nesi var iki elin sesi var. Anca beraber kanca beraber... Örnekleri çoğaltabiliriz. Mutluluk da hüzün de hep beraber yaşanır ki çoğalsın ya da azalsın. Esma'ya anlatsan anlamaz mıydı? Ağzını tutamazdı belki ama eliyle verirdi o parayı zaten... Üzücü bir sahne. 

Yazı devam ediyor..
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER