Ekibimiz Yaren’in kaçırılmasının yarattığı travmayı pek çabuk
üzerlerinden atmış olmalılar ki hemen yeni operasyon için kolları sıvadılar.
Tabii haksızlık etmek istemem, Kaptan’ın duruşmasına üç gün kaldığı için de acele
ettiler. Yeni operasyon tam bizim ekibin ağzına layıktı çünkü işin içinde
delirmek serbestti.
Hürberk Alagöz karakterini Şamil Kafkas canlandırdı.
Yeni hedefimiz babasının parasını çatır çatır
yiyebilmek için babasına -ekibimizin de açıkladığı üzere- hukuken kısıtlılık
raporu alarak kliniğe yatırmış hayırsızın da hayırsızı bir evlat, Hürberk
Alagöz idi. Hukukçu kimliğime bürünmek istemezdim lakin durumu hukuken
açıklayan ekibimize iki çift lafım olacak o da “babasının velayetini almış”
yanlış bir ifade kimse değil babasının, 18 yaşını bitirmiş kimsenin velayetini
alamaz, yasal temsilcisi olmuş demek doğru olurdu çünkü Medeni Kanunun… Şaka
şaka sustum.
Delirmek serbest miiiii?
Bu haftaki operasyon geçen haftaya kıyasla
eğlenceliydi. Hürberk’e en güzel ceza ona delirmenin ne demek olduğunu
yaşatarak verilebilirdi ki ekibimiz alasını yaşattılar. Operasyonu sevdim ama
araya çok fazla sahne girmesi dikkatimi dağıttı. Bu operasyonu şöyle temiz
temiz, kesintisiz izlesek eminim aldığımız tat artacaktı. Tabii haklarını yemek
istemem benim sevdiğim gibi ince ince işlenen bir operasyondu ama dediğim gibi
operasyonla yarışan sahneler fazla olunca dikkatler dağıldı maalesef.
Ekibimiz halen burunlarının ucundaki tehlikenin
farkında değiller. Onlar tıkır tıkır planı uygularken Zeynep cadısı-kimse
kusura bakmasın ama sevmedim bu karakteri, en kısa zamanda gitmeli- her bir
adımı Firuz’a yetiştirmeye devam etti. Ne olduğunu öğrenemesek de anladık ki
Zeynep’in Firuz’dan bir beklentisi varmış. Yakında kokusu çıkar ama umarım
ekibimiz şu kızın gerçek yüzünü görür. Yoksa mahkeme huzurunda bizimkilerin
gerçek yüzü ortaya serilecek. Hayırlısı…
Ben Ceyhun'sam hayat da Ferdi ile Derya'nın bakışıdır temsili!
Zeynep yalnızca ekibin işine değil Ferdi ile
Derya’nın ilişkilerine de burnunu sokuyor. Açıkçası çok da gerekli görmüyorum
bu sahneleri ve sıkıldığımı da söylemek istiyorum. Evet, Derya’nın Ferdi’nin ne
hissettiğini anlaması için güzeldi Zeynep’le ikisinin Ceyhun’a karşı sevgili
rolü yapmaları ama yalnızca o kadar. Trip atan Derya ve ona sürekli açıklama
yapan Ferdi izlemekten sıkıldım. Bu hafta bir aksiyon yaratıldı sanki Ferdi
Ceyhun’a her şeyi itiraf edecek gibisinden. Herhâlde hepimiz böyle bir şeyin
gerçekleşme ihtimalinin düşüklüğünün farkındaydık ama o ufacık ‘ya gerçekse’
düşüncesi saniyeler de sürse çoğumuzu heyecanlandırdı. Güzel sahneydi ama
gerçek olmadıktan sonra çok da mühim değil kanımca. Gönül isterdi ki gerçek
olsun hikâyemiz farklı bir yola girsin… Hayırlısı diyelim.
Kestane mi ısmarlayacaksın?
Geçmişe yolculuk bölümümüzde bu hafta Yaren ile
Karlos’un tanışma anlarına gittik. Tanışma hikâyeleri tam da hayallerimdeki
tanışma şekli; çarpışarak, ilk görüşte aşk! Bizimkiler ilk görüşte aşık oldular
mı bilmem ama bir elektrik alışverişi olduğu kesin. Tanışma hikâyesi de tamam.
Sıradakiiii! Bu yavaşlıkla zor dostum zor! Artık abartıldığını düşünüyorum.
Geçmişin sırları bu denli yavaş akmasın ki geçen hafta zaten çok büyük bir
parçasını öğrendik. Hadi buna da hayırlısı…
Bu yüzler hep böyle gülse keşke...
Tüm bölüm için hayırlısı dedim ama sonu için pek de
hayırlısı diyemeyeceğim. Ekip 1 milyonu toparladı ve Kaptan’ı kurtardılar
gözüyle bakıyorlar ama bence biraz fazla acele ediyorlar. Firuz’u nasıl ve
neden bu kadar hafife alıyorlar anlamıyorum açıkçası. Dereyi görmeden paçaları sıvadılar
oysa bizim bildiğimiz Nevizade’ler işlerini asla şansa bırakmazlardı.
FerDer'ciler erdi muradına KarYar'cılar çıksın kerevetine.
Pek de hayırlı gözükmeyen final de ise Şehriban,
Derya ile Ferdi’yi öpüşürken gördü. Tamam tamam sakin, elbette Ferdi’yi
tanımayacak. Gelinini biriyle öpüşürken görmesi yeteri kadar büyük bir skandal
bir de kardeşiyle görse aman diyeyim. Hiç öpüşmeden sözlenen Ferdi ile
Derya’nın sonunda öpüştüklerini gördük ya biz bununla idare edelim. Şehriban
cephesinde neler olacağını haftaya göreceğiz artık.
Üzmeyin Şehro'yu kıyamam!
Ulan İstanbul daha ilk bölümden bir çerçeve çizdi ve
her hafta içine farklı bir resim çizeceğim vaadinde bulundu ya da ben öyle
anlamış olabilirim. Çerçeve belli evet ama içine konan resimler git gide
aynılaşıyor. Sözüm bu haftaya mahsus değil. Bu haftaki operasyon geçen haftaya
bin basar ama maalesef bu durum dizinin tekrara düştüğü gerçeğini
değiştirmiyor.
Ekip bu hafta 1 milyonu topladı ve Kaptan’ı
kurtaracaklarına eminler. Peki, bizler de emin miyiz? Ben hiç emin değilim
mesela. Evet, keşke kaptanı kurtarıp, kendilerine farklı bir yol çizseler ve
hikâye farklı akmaya başlasa ama bunun pek de mümkün olmadığını biliyoruz.
Başta da söylediğim gibi çizilen çerçeve belli. Yine 1 milyon ellerinden kayıp
gidecek ve hop sardık mı en başa, sıfıra sıfır elde var sıfır. Çok üzgünüm ama
benim fikrim hikâyemizin tıkandığı yönünde. Umarım ben yanılırım ve umarım
hikâye farklı bir yol alır ve çok eğleneceğimiz bölümler izleriz. Emeği geçen
herkesin emeklerine, yüreklerine sağlık…