7.
Veysel kurtulur, kriz çözülür de telefonsuzluktan Ali’ye haber verilemez. Ali,
o esnada maça çıkmak üzeredir. Şimdi Şahin gibi bir şampiyon maça teşrif
etmeden başlatılır mı maç? Ayıp! Bekletirler 20 dakika... Hakem vıdı vıdı
etmeye başlar, Şampiyon olmadan başlamak üzeredirler ki o da ne? En kahraman Hayri
kendini ringe atar. Artık Allah ne verdiyse… Rauf annenin köftesinden girip
kantindeki küflü tost ekmeğinden çıkar. Sebep? Eee, oyalamak gerek kardeşim,
Şampiyon son saniyede yetişecek ya! Hayri’yi ringten kimse alamıyor mu? Yoooo,
bak adam boksör olmayabilir ama iyi koşuyor, yemeyin hakkını! Üç beş kişi
takılır peşine de kıstıramazlar bi’ türlü. Şampiyon yolda, geliyor…. Oyalanın
biraz…
Bak
ya, az daha unutuyordum:
8.
On sekiz bölüm boyunca elit restoranlarda Fransız yemekleriyle beslenen, en âlâ
şarapları içen Yiğit, annesi ölünce dağılır. Sen kalk, rıhtımda elin evsiz
şarapçısıyla köpeköldüren iç, haaa ama o marka takım elbiseni de aman çıkarma
sırtından… Hayat hikâyeni, pişmanlıklarını filan da dökül adama, bizi ekran
karşısında bir güzel afallat, iyi mi? Neden peki? Bilmiyoruz, sorgulamıyoruz da
her şeyi. Öyle icap etti işte!
Bu
arada birtakım soruların da cevaplarını aramaya kalkışmıyoruz, izleyici
arkadaşlarım mesela Gülce için çok yaratıcı fikirleri olan Aslı, o salondan
ayrılınca niye gidip hesap sormadı? Gülce’yi kim ne zaman polise ihbar etti? Gülce,
olaydan kendini nasıl sıyırıp Şahin’in başını yaktı? Sonra Ali’den boşanmamakta
direnen, her türlü dolabı çeviren, hatta Bora’yla sahte evliliğe razı olan Aslı
bir anda nasıl bir aydınlanma geçirip “Ben Gülce gibi kötü biri olmak
istemiyorum. “ noktasına vardı? Bunlar hep detay, tamam mı? Detaylarla uğraşan
bütünü kaybeder. Sen bütündeki komediye odaklan, gerisine takılma!
Bir
yumruk da hayata savurmak “Yeter!” diye bağırmak gerek, bazen.
Bakın,
bakış açınızı değiştirdiğinizde her şey ne kadar güllük gülistanlık oluyor.
Sorgulamıyorsunuz, kızmıyorsunuz, üzülmüyorsunuz, emeklere acımıyorsunuz ve
kendinizi terbiye edip huzura eriyorsunuz. Dizi bir araç, amaç sizin içsel
yolculuğunuzu başarıyla tamamlatmak…
On
sekiz bölüm sonunda vardığım nokta, tam olarak budur. Aydınlanma yaşadım, ruhum
dinginleşti ve rahatladım. Kalan iki bölümü de bu bakış açısıyla izlersem
sonsuz huzura ereceğim. Darısı başınıza!