Sanki bu bölüm Model’in “Değmesin Ellerimiz” şarkısına
klip çekmek için yazılmış. Bölümü izlerken, özellikle de Öykü’nün dizlerinin
üzerine çökmüş olduğu, benim de yazıma ana fotoğraf olarak seçtiğim sahnede ve
öncesinde Öykü’nün sözlerini duyunca aklıma ister inanın, ister inanmayın bu
şarkı geldi.
“İşte bir kez daha durup karşında, belki de son defa soruyorum
sana: Bitti mi hikayemiz?”
Öykü’nün Ayaz’a kendini affettirme çabaları tüm bölüm
boyunca sürdü. Mete’den aldığı yardımla da epey yol kat ettiğini söyleyebiliriz.
ÖyAz artık barışıyor mu? Bunu bu bölüm görmedik ama sanırım cevabını gelecek
hafta alacağız.
Bu hafta ben sizlere bölümü değil, Kiraz Mevsimi’nde
gördüğüm değişiklikleri özetlemek istiyorum. Bildiğiniz gibi dizinin senaristleri 22. Bölüm itibariyle
değişti. Geçen hafta bu değişikliği hissettiğimi söyleyemem ki zaten o kadar
hızlı bir değişim beklemek de haksızlık olurdu. Ancak bu hafta bunu net olarak
hissettim.
Bir defa diziye ilk bölümlerdeki romantik komedi ruhu
geri dönmüş. Hoş, bu ruhu da genelde uzun süre diri tutmak zor. Dizide
birbirlerine aşklarını birden fazla kez itiraf etmiş, bir defa ciddi şekilde
ayrılmış ve şimdi neredeyse barışmak üzere olan bir çift var. Bu çift genelde merakla
beklenen ilk öpüşmeyi de daha ilk bölümlerde bir iddia uğruna da olsa gerçekleştirdi
ve ilerleyen bölümlerde sevgili olduklarında da tekrarladı. Dizide yeniden
yakalanan bu romantik ve keyifli anların devamını ve merakımızı daim tutmak için
yeni senaristlerin bizlere neler sunacağını merak ediyorum. Ancak şu da var ki, bu bölümde ilk haftaların tekrarı sahneler de çoktu; Ayaz'ın Öykü'yü kıskandırmaya ve kızdırmaya çalışması, Burcu ve Öykü'nün Ayaz'ı takibi, kızların erkekleri-erkeklerin kızları çekiştirmesi ve aldıkları ancak uygulayamadıkları kararlar...vs. Ayrıca kelepçe fikri de Kara Para Aşk dizisinde bu sezon aynı amaç için kullanılmıştı.

Dizinin entrika kraliçesi Şeyma haftalarca sol
omzundaki şeytan ile sağ omzundaki meleğin arasında git gel yaptı durdu ve
elbette ki her kötü karakterde olduğu gibi o da çok sevilmedi. Dizilerdeki kötü
karakterler hiç olmasın istenir ve sosyal medyada en çok olumsuz tepkiyi de
onlar alır. Ancak hepimiz biliriz ki, onlarsız bizleri ekrana bağlayacak bir hikâye
de olmaz. Bu anlamda, Şeyma karakterinin diziden çıkmasının istendiği sert yorumlar
gördüğümde “e sonra n’olcak peki” diye çoğu tepkiye ortasından dalasım geldi. Şimdi bu gece Kiraz Mevsimi izlediğimde Şeyma’nın rolünün
önceki bölümlere göre ciddi şekilde azaltıldığını görünce şaşırdığımı
söylemeliyim. Bunun ileri bölümlerdeki fırtınanın sessizliği olacağını umuyorum,
zira hem Şeyma karakteri hem de Nilperi Şahinkaya
Kiraz Mevsimi’nin bana göre
olmazsa olmazları.

İki haftadır net olarak dikkatimi çeken ise Mete
karakterinin, yani Dağhan Külegeç’in artan sahneleri oldu. Kavak Yelleri biteli
üç yıl olmasına rağmen Efe’yi hafızalarından silemeyen Dağhan Külegeç
fanlarının, hayran oldukları oyuncuyu ekranda çok kısa süre görmekten dolayı şikâyet
ettiklerini buradan da duyurmuştum. Son iki bölümdür Mete’ye daha çok sahne
yazılmasında umarım fanların bu taleplerinin payı vardır ve umarım bu değişim
uzun solukludur.
Uzun bir süredir ÖyAz ve diğerleri arasındaki dengeyi
sağlamak için dizideki diğer oyuncuların kendi konuları ile diziye daha çok dahil olmasını, ve yeni konular ile yeni oyuncuların gelmesi gerektiği hakkında
fikirlerimi sunuyordum. Monika ve Derin’in gelişinden sonra, şimdi de Öykü’nün
babasının dönüşü ile konunun ne yönde akacağını da merak ediyorum.
Gelelim bu haftanın “EN”lerine;
En romantik sahne: Öykü’nün gömlek düğmesi diktiği
sahne
En eğlenceli sahneler: Kelepçeli sahneler, peluşlusu
olsa iyiydi ya neyse : )
En beğendiğim detay: Öykü’nün yaşına uygun saçları
En yerinde söylenen sözler: Sibel’den İlker’e “ben
seni sobelemekten bıktım!”
En iyi tespit: Mete’den; İlişkide sevgililerden
birinin (ya da daha kötüsü ikisinin de) bebek taklidi yaparak konuşması. Bence
de ıyyyy !
En güzel mesaj: Bölümün ilk dakikalarında hediye edilen köpekler ve akıbetleri
hakkında veterinerin verdiği mesaj. Umarım doğru yerlere ulaşmıştır.
Tamam, bu haftanın bölümünü özetlemedim ama o niyetle bölümden fotoğraflar aldım sizin için.
Buyrunuz;

Ay dur bir şey daha diyecektim...
Kovuldun!


Ben bu sahneyi bir yerden hatırlıyorum...
Ben de...

Deneme 1: başarısız
Deneme 2: umut vaat ediyor

Mete, o kelepçeleri anında nereden buldun, anlatsana biraz ?
Ve mutlu sona doğru adım adım...