Bu hafta ki bölümü
maç yerine izlemeyi tercih edip, dizi tercihimden dolayı da hiç
pişman olmadım. Geçen bölüme nazaran çok eğlendiğim ve çokça
güldüğüm bir bölümü geride bıraktık. Sonlara doğru biraz
üzüldüm ama o kadar da olacak artık. Hayat her zaman güllük
gülistanlık değil, insanın başına bazen istemediği şeyler de
gelebiliyor. Tıpkı Özgür'ün başına gelenler gibi. Madem Özgür
dedik, onunla başlayalım tatsız bir konu da olsa yazımıza.
Ben Fırat Albayram komedi oynasın diyorum, siz?
Şebnem ve Selim'in
evlilik kararı yüzünden güzel bir şeyler yapmaya çabalarken
kötü bir sonuçla karşılaştı bu bölüm. Özgür sürprizlerin
adamı zaten, bu yüzden sürpriz nikah olayı benim çok garibime
gitmedi açıkçası. Bunun için Önder'den yardım istemesi,
Şebnem'le Selim'i vazgeçirip ilk önce kendilerinin evlenmesini
sağlamaya çalışması falan baya komik sahnelerdi. Zaten Özgür'ün
dizideki en komik karakter olduğunu yazıp duruyorum haftalardır,
şimdi onu böyle üzgün görmek beni çok üzdü. O çocuklu
sahneden sonra tahmin etmeliydim ama ben böyle bir şey geleceğini.
Evlenmeyi düşünüp gelecekteki çocuklarını konuşan bir çiftken
kısır olduğunu öğrenmek eminim çok sarsmıştır Özgür'ü. O
halde ve o psikolojideyken akla gelen tek şeyi yaptı. O da ayrılık
kararıydı. Çünkü bu oturulup kolayca konuşulacak bir konu değil
erkek için, o yüzden hak veriyor ve kızmıyorum bu konuda ona.
Tek dileğim bu
olayın altından bir yanlış anlaşılma çıkıp, olayın tatlıya
bağlanması. Ben favori çiftim onlar deyip yazıyı yazarken dilimi
ısırıyorum siz onları ayırıyorsunuz. Olmuyor ama böyle.
Kadın haklı ama şimdi.
Madem tatsız
konulardan başladık öyle devam edelim, güzel sahneler sona
kalsın. Bölümde üzüldüğüm diğer bir sahne ise son sahnemiz
olan Seniha Sultan'ın bizimkileri azarladığı sahneydi. Tamam bunu
sonuna kadar hak ettiler, hatta buna ihtiyaçları vardı ama yine de
tatsızdı. Gülmeye eğlenmeye alıştığım dizide böyle şeyler
görmek garip ama bir yandan da iyi geliyor. Özellikle gençlerin
takip ettiği bir işte, bazen böyle alttan mesaj veren sahnelerin
verilmesi önemli. Başta da dediğim gibi, hayat sadece tozpembe
değil.
Gelelim benim en çok
eğlendiğim yerlere. Tabii ki hayal sahnelerimizden bahsediyorum.
Dizimizde özellikle son bölümlerde o kadar çok hayal sahnesi
izledik ki, ne gerçek ne hayal artık karıştırır oldum ben.
Naçizane fikrim bu olayın abartıldığı yönünde. Bunlar daha
yeni sevgili oldu, acaba ne yapacaklar, nasıl davranacaklar diye
merak ettikçe sürekli hayal kurdurup durdunuz iki bölümdür.
Biraz gerçek dünyaya dönmenin vakti gelmedi mi acaba?
Biraz daha aşağısı, hah işte tam orası Şebnem.
Evlenince nasıl
olacaklarını hayal eden ŞebSel'e bayıldım ama yalan yok.
Özellikle hamile Şebnem favorimdi bölümde. Düşündüm de,
Şebnem gerçekten hamile olsa eminim Selim'e bu kadar çok
çektirirdi herhalde.
Bölümde kahkaha
attığım bir yer var ki onu da yazmazsam olmaz. Yukarıda videosunu
eklediğim sahne süperdi gerçekten. Can'ın Powerpoint terk videosu
gerçekten harikaydı. Hele son kare ve kırmızı gül içinde ki
Şebnem, şimdi bile gülüyorum yazarken.
İkilinin inadını
da unutmayalım tabii. İnatçı insan gördüm ama Şebnem ve Selim
kadarını görmedim ben. İkisi de evlenmek istemediğini bölüm
boyunca itiraf edemediler birbirlerine. Gerçi biraz da
karşısındakini kaybetme korkusu da yok değildi bu durumda,
haklarını yemeyeyim şimdi. Bunun için istemedikleri bir şeyi
yapıp Seniha Hanım izin vermese bile evleneceklerdi neredeyse.
Neyse ki bu olay
kavgasız, ayrılıksız atlatıldı onların cephesinde. Artık daha
normal -onlara göre normal en azından- sahnelerini görürüz
inşallah.
2 kadın 1 adam..
KâiCan konusunda
pek gelişme yoktu bu hafta. Kâinat'ın işinde yükselmesi onların
ilişkilerinde bir sorun olacak diye düşünüyorum ben. Alttan
alttan mesajı verdiler çünkü. Eğer bir sorun olmazsa oyunculuk
işi yürüyecek gibi. Can'ın da hala ne yaptığı belli değil.
İşleri yoluna koymazsa ayrılık kapıda gibi benden söylemesi.
Pınar'ı da bu bölüm son görüşümüzdü. Dizi kötü
karakterleri pek kabul etmiyor kendi bünyesine. En azından bu çift
için gelenleri. Araya illa engel sokulacaksa, iş hayatı çok daha
mantıklı bir sebep olmuş bu yüzden.
Haftaya büyük
ihtimal Özgür ve onun sorunu üstünde durulacağından, biraz daha
temposu düşük bir bölüm bekliyorum. Fragman daha yayınlanmadığı
için bu hafta ekleyemiyorum maalesef. Dizinin final yapacağı
haberleri dolaşırken şüphe uyandırıcı olsa da, tadımızı
kaçırmayıp bölümden zevk almaya bakıyorum ben. Umarım yalan
haberdir demeyi ihmal etmiyorum tabii.
Haftaya tekrar
görüşmek üzere, bölümde emeği geçen herkesin emeğine sağlık.
Kitapkurdu