Aile Bağları
Supernatural’ın yarı sezonuna geldik. Nerdeyse 1 ay boyunca Supernatural’dan uzak kalacağız. Bu yüzden ben bu bölümden daha çekişmeli, vurdulu kırdılı, esrarengiz olaylar bekliyordum. Dokuzuncu sezonu hatırlıyorum da Kevin’in beklenmedik ölümü sonrasında beş hafta nasıl bekleyeceğim demiştim. Bu bölüm bana yetmedi. Yarı sezon finaline pek yakıştıramadım. Karışıktı, heh iyi gibi sanki derken yavan oldu. Clarie ve Castiel ikilisini sevdim sayılır. Castiel artık Dadstiel. 



Şu kravatı da takalım adama benze biraz. 

Cass’in bu sezon beşinci bölümde Hannah’ın gitmesi üzerine kendisiyle ilgili düşüncelere yer verdi. En son Cass’i gördüğümüzde Jimmy Novak’ı araştırıyordu. Jimmy Novak ise bedenini geçirdiği kişi, bir baba. Bir dönem yine Cass saklanmak için Jimmy Novak rolü yapıp ailesiyle birlikte olmuştu. Daha sonra onları terk etmişti. İşte bundan olacak ki kendisinde suçluluk duygusu hissetti. En azından Clarie Novak’ın gönlünü alabilirim, kendimi ona affettirebilirim diye yanına gitti. Claire’de fena bir kız çıktı karşımıza. Hırsızlık yaparken yakalanmıştı ve oradan oraya sürükleniyordu. Clarie’ye yardım etmek amacıyla onu ıslah evinden çıkarmak istedi. Ama buna pek müsaade edilmedi. Güldüğüm sahne de şu diyalog geçti.
-Hangi işle uğraşıyorsunuz, Bay Novak?
-İnsanları rahatsız eden şeyler üzerine. İlaçlamacı
-Sanırım bu ara benim de bir ilaçlamacıya ihtiyacım var, ne önerirsiniz?
-İyi uyuyun ki ısırmasınlar.
Cass’in bu saf ve içten halleri beni güldürüyor.  Tabii kadın izin vermedi ama yine de Cass kızı ıslah evinden kaçırdı. İyi mi yaptı kötü mü derken Clarie, Cass’in cüzdanını çaldı. Claire bildiğin yan kesici çıktı. Tabii sormak lazım, bunu isteyerek mi yapıyor yoksa hayat mı onu bu hale getiriyor?Clarie’nin bir ailesi olduğunu öğreniyoruz. Wiene Hut’ta çalışan Dustin ve babası. Eve girdiğinde ki mutluluk Clarie’nin gözlerinden okunuyor. Herkes gibi o da ailesinin yanında kendini güvende hissediyor.


Eski dostlar, kadim dostlar... 

Bu sırada Dean ve Sam Cass’e yardım etmek için geliyorlar. Fakat Dean bu durumdan şikayetçi oldu. Sam araştırmak için yola koyulurken Dean ve Cass oturup hamburger yediler. Dean öyle bir şey söyledi ki ‘ Yüzüstü bıraktıklarını, kurtaramadıklarını kendi iyiliğin için unutmalısın’ . Bence vicdan sahibi olan hiçbir insan bunu yapmaz, yapamaz. Aklının köşesinde hep bulunur. Geçen hafta ki yazımda söylediğim gibi Dean bize yalan söylüyordu. Buna Sam inansa da ya da kendini inandırmak istese de ben inanmadım, arkadaşlar. 10 sezon olmuş, Dean’i biz tanımayalım da kimler tanısın. Şaka bir yana, Dean kadim dostu Cass’e açıldı ve eğer karanlık tarafa geçerse Sam’i uzak tutması için ondan söz aldı. Tabii ki böyle bir şey olmayacak. Dean karanlık tarafa geçtiğinde Sam abisini kurtarmak için yine her şeyi göze alacak. Sam’e bir şey olsa Dean’de aynı şeyi yapacaktır.
 

Annem beni üç domuz karşılığında satıyordu, oysa ben en az beş domuz ederdim. 

Cehennem taraflarında neler oluyor diye baktığımızda Rowena’yı hala zincirlerle bağlı halde görüyoruz. Crowley haftalar sonra annesiyle konuşmak istedi.  –Anne –Fergus  Sanırım Crowley’nin küçükken adı Fergus’tu. O ne ya? Cehennem kralı Crowley dururken Fergus’ta neymiş. Crowley iyidir, iyi. Rowena, Crowley’nin en hassas yerinden vurdu ve aile olmaktan bahsetti. Yanında ki iblisleri ona kötüledi. Sonuçta Rowena onun annesiydi, son bir öpücük damgasıyla Crowley’i etkilemeyi başardı, demiştim. Bir baktım Rowena yine parmaklıklar ardına gidiyor. Helal be Crowley etkilenmedi dedim. Sonra Rowena, cadı Rowena ruhları satan kişinin Gerald olduğu söyledi, yanına yeni gelen mahkum ibliste onu onaylayınca Crowley kuyuya düştü. Ah Crowley, sen böyle bir yemi yiyecek adam mıydın? Bu Rowena ilerde başımıza çok iş açacak demedi demeyin.


-Claire nerede? -Abicim elini, ayağını öpeyim bilmiyorum. 

Bizim üç kafadar Claire’nin yerine buldular. Markette hırsızlık yaparken yakaladı onu Cass. Claire, bunu ailesi için yaptığını, en zor zamanlarında ailesinin olduğunu söyledi. Cass bu yaptığının yanlış olduğunu ona söylediğinde bedenine giren adamın babası olduğunu söyledi ve haklıydı. Cass yanlış yapmıştı. Kendini affettireceğini sanmıştı ama yapılan her hatanın telafi olmuyor. Bu sırada üç kafadar viski içerken John Winchester’dan açıldı konu. ‘’John Winchester bir numaralı baba değildi ama destek için hep yanımızdaydı’’ dedi Dean. İşte orda düşündüm acaba herkes anne baba olabilir mi? Bu sorumluluğu kaldırabilir mi? Yeri gelir onları sevmeyiz ama yine de onlar bizim iyiliğimizden başka bir şey düşünmez.


Yine yeni yeniden karanlık taraf 

Cass, Claire’yi kurtarmak istiyordu. Eve kolayca girdiler, ne iblis ne melek ne de başka bir şey vardı. Claire’yi kolayca kurtarıp çıkardılar evden. Ama arkada kalan Dean için bu kötü oldu. Tam evden çıkacakken bir adamın onu kafasından ittirmesiyle deliye dönen Dean yapacağını yaptı. Bölümün başında gördüğü rüya gerçek olmuştu. Etrafında ki herkesi bir çırpı da öldürdü, kanlar yüzünde ve yerlerdeydi. Sam bu duruma şok olmuştu. Bu durum beni de birkaç saniye öylece tutuverdi ekran önünde.

Bakalım bizleri 21 Ocak’ta neler bekliyor? Sizin için yeni bölüm fragmanı aşağıda. 23 Ocak’ta görüşmek dileğiyle. Kendinize iyi bakın. 

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER