Oliver vs. Ra's al Ghul
Ağır spoiler içerir, izlemeden okuma!

Arrow müthiş bir finalle yarı sezon finaline girdi bu akşam. Açıkçası bölümü izlemeden önce final hakkında spoilerin Allah'ını yemiş ve yok artık demiştim ama yine de izlerken etkilenmemek elde değildi. O yüzden sizi şimdiden uyarıyorum, yazım spoiler içerecek demedi deme.


Dağları deldim, tek başıma!!

Bölüm Oliver'ın Ra's al Ghul ile düellosuna gidebilmek için dağa tırmanmasıyla başladı. Boşu boşuna 'Şeytan' demiyor adam kendine, öldüreceği adamı bile dağa tırmandırıyor öldürmeye layık mı diye. Bölümde Oliver'ın tırmanışıyla birlikte yükseldi yavaş yavaş. Açıkçası bu kurgu hoşuma gitti, en aşağıdan başlatıp en tepeye doğru tırmandı, finalde de temiz havadan şoka girmiş gibi kalakaldık hepimiz. Final sahnesine geçmeden önce kısa kısa değinmek istediğim yerler var bölüm hakkında. Sonra uzun uzun ne olduğunu ve bundan sonra neler olacağıyla ilgili tahminlerimi yazacağım. Hazırsanız başlayalım.

Öncelikle Sara'dan bahsetmek istiyorum. Onun ölümüne sevindiğimden midir bilinmez, başımıza (Oliver'ın başına) gelmeyen şey kalmadı. Varlığı bu kadar batmıyordu gözüme, keşke ölmeseydi dedim bölüm boyunca. Gerçi pisi pisine gitmiş kız, durumuna üzüldüm. Yaşasaydın böyle olmazdı be Sara, kendin ettin kendin buldun yetmedi geridekileri de belaya bulaştırdın. Aferin sana.

Thea, Oliver ne çektiyse bu ailenin kadınlarından çekti zaten. Önce annesi, şimdi de bu. Babam da babam diye tutturdu kız elin psikopat adamını. Ne oldu gördük. Gerçi ergen kızımızın daha bir şeyden haberi yok ama olsun, olsa da bir şey fark etmez. O daha noel ağacı süsleyedursun. Ayakta uyuyor haberi yok. Sezon başından beri onun altından bir şey çıkacağını tahmin ediyordum ama bu kadarı fazla oldu gerçekten. Ben seni asıl haberi aldığında ve babacığının seni kullandığını öğrendiğinde göreceğim. O zaman ağlar durursun artık üzülmek istemiyorum, bana yalan söylemeyin demedim mi diye. Çok gereksizsin keşke ölsen demeye bile korkuyorum artık, zararsız kıyıda köşede kal bar işletmeye devam et sen.

Thea'dan bahsedip Malcolm'u hatırlamamak olur mu? Olmaz. Oynayan oyuncuya bayılıyorum, rolünün hakkını çok iyi veriyor ama Merlyn'in bu winnerlığı biraz abartılmadı mı artık? Ben sıkılmaya başladım. Herkes aptal, bir bu akıllı dizide. Kukla gibi oynatıyor milleti 3 sezondur Oliver hala Thea için bunu koruyor. İnanılır gibi değil. Ölmesin ama yenilginin tadını tatsın istiyorum ben. Bunu da en güvendiği kişi olan Thea yapsın, biraz olsun severim belki onu. Bir işe yaramış olur.

Ray Palmer sen hayırdır canım ya? Felicity'e bana yardım et bu şehri beraber kurtaralım falan demeler, N'oluyoruz? O zaten bir kahramana yardım ediyor, sen kendine başka birini bul lütfen. Bölümde tek gülümsediğim yer Felicity'nin bu teklife olan tepkisiydi şüphesiz. Allah'ın neden ben der gibiydi. Zeki olmak başa bela Felicity'ciğim, naparsın. Bizim orada şöyle derler hep; her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır. İşte sen o kadının sözlük karşılığısın.


Yıllar sonra senle böyle mi karşılaşacaktık??

Sezon başından beri flashback sahnelerinde Oliver'ın eğitimine yardımcı olan Maseo'yu izlemiştik. Bu bölümde gördüğümüzse o adama hiç benzemiyordu. Yine flashback sahnelerinde izlediğimiz karısı Katana'nın kaçırılmasıyla ilgili olduğunu düşünüyorum bu değişimin. Maseo öldü, ben Sarab'ım demesinin altında karısının ölümümü yatıyor bilinmez ama içinde Oliver'a karşı biraz olsun merhamet kırıntısını gördüğümüz için yeni bölümlerde onu daha çok göreceğimizi umuyorum ben. Maseo o lige katılacak kadar vicdansız bir adam değildi, en oldu da böyle oldu merak edilen konular arasında.


Buna bakıp sevap kazanalım kızlar. O yaralar bile gölgeleyememiş bu sanat eserini.

Gelelim Oliver'a. Bu bölüm Arrow olarak değil de Oliver Queen olarak kahraman olmaya karar verdi. Ra's al Ghul'un Sara'nın katili için verdiği süre içinde onu öldürenin dolaylı da olsa Thea olması sebebiyle, Sara'nın cinayetini üstüne aldı. Cinayeti Thea'nın işlemesi değil de, ona yalan söylemiş olması onu daha çok üzdü herhalde. Ama o her şeyden önce bir abi olduğu için, Ra's al Ghul'a meydan okudu.


Bundan sonra sen benim namusumsun Felicity!!

Bölümde sevdiğim iki sahne var. İlki; Felicity ve diğerleriyle vedalaşma sahnesi. Bu vedada Felicity'e söylemiş olduğu 'Seni Seviyorum'a bile sevinemedim tam anlamıyla. Geçen sezon oyun için, bu sezonun ilk bölümünde de dolaylı yoldan bunu söylemişti ama Oliver'ın duygularını duymak için keşke böyle bir duruma gerek kalmasaydı.


Burası tam hayatının film şeridi gibi gözünün önünden geçtiği an.

Diğeriyse final sahnemiz. Evet, Oliver'ın öldüğü sahneden bahsediyorum. Ölmeden önce tüm sevdiği insanların gözünün önünden geçmesi çok duygusaldı. Sahneyi de çok beğendim. Stephen Amell o duyguyu bakışlarıyla bize iyi vermiş. Hem de o soğuğa rağmen.
Gelelim bundan sonra neler olacağına dair yapılan tahminlere. 10. bölüm için verilen aşağıda eklediğim tanıtımda tek cümle geçiyor, 'Oliver Queen is dead.'

Dizinin yapımcısı Marc Guggenheim, Ra's al Ghul'ün gelişi diziyi tamamen değiştireceğini açıklamıştı. Oliver'ı canlandıran Stephen Amell ise birkaç hafta çekimlerin onsuz devam edeceğini söylemişti. Dizi o olmadan devam edemeyeceğine göre, Oliver'ı 'Lazarus Pit'e götürüp tekrar hayata döndürüleceği.

Bilmeyenler için Lazarus Pit bir gençlik pınarı. İçine giren hastaları iyi eder, hatta ölülerin dirilmesine neden olur ama sağlıklı kişilerin içine girmesi durumunda ise genellikle giren kişi ölür.
Birde Lazarus Pit'in yan etkisi var. Oda kullanımı sonrası geçici bir delilik oluşturmasıdır.

Eğer tahinler tutarsa neler olacağını tahmin bile edemiyorum. Tek bildiğim Arrow'un işleyiş yönünün değişeceği. Bu bölümlerin gelmesini heyecanla bekliyorum. Tabii Oliver yokken Laurel'i 'Black Canary' olarak izlemeye katlanacağız orası ayrı konu.

21 Ocak'ta ekranlara gelecek yeni bölümde neler olacağını hep beraber göreceğiz. O zamana tekrar görüşmek üzere.

Kitapkurdu

Arrow 3. Sezon 10. Bölüm Fragmanı;






BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER