Biraz buruğum sevgili okur. Ne hissedeceğimi, ne düşüneceğimi bilemediğim bir noktadayım. Dağıldım, toplamaya mecalim yok. Bu öyle bir durum ki yaşamadan anlatmanın da imkanı yok. Ama deneyeceğim. Son bir kez Kiralık Aşk'ın bende bıraktığı etkileri dökeceğim. Vedalardan nefret ederim. O kadar ki misafirliğe gidilen yerden ayrılırken hemen arabaya biner, kimseye sarılmam. Ve benden şimdi Kiralık Aşk'a veda etmem isteniyor. Bakın 69 haftadır ekranın karşısına çivilenmek suretiyle izlediğim bir diziye veda etmem isteniyor. Akıl alır gibi değil. Diğer yandan aylardır heyecanla izlediğim, yetmeyip üstüne bir de sayfalarca yazı yazdığım canım dizime veda etmeden de ayrılamam. Bu da akıl işi değil. Şimdi gözümde yaşlarla (keşke şuraya halimin fotoğrafını koyabilseydim) elimden geldiğince, tek tek, sana veda edeceğim Kiralık Aşk. Ama sanma ki bu son buluşmamız, bu son yazım. Nasıl ki insanlar asıl unutulduklarında ölürler, sen de ancak unutulduğunda gerçekten bitersin. Seni hiç unutmayacağım. Kiralıkçı sözü!
Yazı devam ediyor...