Güç mü aptallık mı?
Sarp'ın pişmanlığı is coming..
"Yoluna çıkan ya aptaldır ya da çok güçlü." diye nam salan bir Celal Baba... Onu alt etmek ve kardeşini bulmak için gözü kapalı her yolu deneyen Sarp... Tüm olaylardan habersiz kendi celladına hizmet eden bir Mert... Bu üçlü ve oyunları içinde en masum, en güçlü ya da en kötü kimin olduğuna karar veremiyorum. Fikirlerim ayarı kaçmış bir terazide sürekli sallanıp duruyor.

Sarp mesela... Celal Baba'ya kafa tutmasının altında hangi duygu baskın geliyor? Aptal mı yoksa küçümsenmeyecek kadar güçlü mü henüz tam kararımı veremiyorum. Atacağı bir sonraki adımı planlasa bile büyük resmi görmekte zorlanıyor çünkü tek motivasyonu Umut'u bulmak. Bu uğurda her şeyi feda edebilecek konumda. Ancak bu konuda Mert'e göre daha güçlü diyebilirim. Atacağı adımlara kendi karar veriyor, plan yaparken ayrıntıları kaçırmıyor. Hatta ayrıntılar gözünü öyle bir kör ediyor ki tam önündeki gerçekleri bir türlü yakalayamıyor. Öyle ki çok değil daha birkaç hafta önce kendi elleri ile Celal'in önüne sürdüğü Köstenceli'nin intikamı için kendini tehlikeye atıyor. Üstelik daha yeni oturduğu patron koltuğunda çok fazla duramayacak gibi görünüyor.


Kafası bir milyon olan Sarp..

Mert ise her şeyden habersiz. Celal'in ağzından çıkacakları dinlemek ve uygulamakla meşgul. Onun da gerçekleri görmesinin önünde engeller var ve işi en az Sarp kadar zor. Ailesini ararken hem Coşkun ile uğraşıyor hem de Celal'in görünmez engellerini aşmaya çalışıyor. Coşkun'un hayrete düşürecek kurnazlığı ve yaver giden şansı sayesinde Mert bir kez daha eli boş döndü. Bu arada dizide en inandığım ve en sahici bulduğum isim Coşkun. Öylesine doğal bir şive ile konuşuyor ki hayran kalmamak mümkün değil. Özellikle Mert'le karşılıklı sahnelerindeki gaddarlığı tam kıvamında. İzlerken büyük keyif alıyorum artarak devam etmesi en büyük dileğim. Hazır kıvam demişken bir de kıvam tutturamayanlardan bahsedeyim. Davut'un uç bir karakter olduğunun farkındayım ancak bazı hareketleri fena halde zorlama geliyor. Gerek mimikleri gerekse dövüş sahnelerindeki aşırı hamleleri oldukça göze batıyor.

Her ne olursa olsun günün kazananı ise Kebapçı... Mert ile oynadığı kedi- fare oyununu izledikçe Celal'e düşman olmamak elde değil. Bu durumda karakteri çok yönlü yapıyor. Şahsen bu tarz karakterleri izlerken inanılmaz keyifleniyorum. Bazen  "Acaba onun da haklı nedenleri var mı?" diye dünyalar tontoşu bulduğum Celal birkaç dakika sonra oğlum dediği Mert'in yüzüne baka baka yalanlar söyleyince biz izleyenler de şaşırıp kalıyoruz. Haliyle bu da izlemeyi çok daha zevkli hale getiriyor. Oynayan da Çetin Tekindor olunca değmeyin keyfimize. Günün en karlısı olsa da Celal'in laneti de kendine ve has adamlarına olan aşırı güveni. Sarp artık Celal'in şüphe duymayacağı kadar içerde. Bu da Celal'in hata yapmasına neden oluyor. Nerede patlayacak bekleyip, göreceğiz.

Alyanak'ın hikayeden çıkacağını düşünüp üzülmüştüm ancak boğuk sesi ve öncüsü olduğu çakalizm felsefesi ile ortalığı karıştırmaya devam ediyor. Hem de yerinde ve zekice yaptığı espiriler ile bölüm içinde aldığımız en keyifli soluk oluyor. Nasıl her taşın altından çıkıyor ve her seferinde bol şerbetli kısmında yer alıyor, şaşırıp kalıyorum. Çekirgeden daha şanslı olması en büyük dileğim. Çünkü ortalığı mikser gibi karıştıran Alyanak, hikayeye yön veren bütün  yolların kaynağı. Gerek yanlış anlamaları gerekse zamansız haber uçurmaları hikayeyi hep bir adım öteye taşıyor. Bu haftada da sağ olsun, Leyla'ya sebep  oldu. Köstenceli'nin ölümü ile ilgili gerçekleri öğrenen Leyla, kocasını kaybetmiş ve intikam yemini etmiş bir kadına göre fazla iyi niyetli davrandı diye şaşırırken ne olursa olsun Sarp'ı da harcayacağını gösterdi ve inanılırlığını arttırdı.Tam da bu noktada oldukça geri planda kalan Yusuf Müdür, en gerekli yerde müdahale ederek hem hikayeye geri döndü hem de kendini feda ederek Sarp'ın güvenini tekrar kazandı. Bundan sonrası içinde aralarındaki bağın güçleneceğini düşünüyorum.


Aile saadeti..

Son olarak, ilk yarıda Eylem, Füsün Teyze ve Melek üçlüsünün olduğu hiçbir sahne izlemedik ve bu kesinlikle bir eksiklik değildi. Ancak buna rağmen tüm ailelenin bir arada oturduğu yemek  masası keyifliydi. Sarp ve Mert daha sık bir araya getirilse fena olmaz diye düşünüyorum en azından bunca aksiyon sahnesi arasında keyifli bir soluk olabilir. Geçtiğimiz haftadan başlayan, "Acaba ne olacak?" merakı bu hafta da etkisini gösterdi. Yine son iki haftaya baktığımızda aksiyon dolu sahnelerin arttığını ve bunun diziye olumlu yansıdığını söyleyebiliriz. Uzun bir süreden sonra bir sonraki haftayı bekleyeceğim. Leyla Sarp'ı ele verdi mi, Yusuf Müdür'ün akıbeti ne olacak, Mert Coşkun'u yakalayabilecek mi, bunlar da gelecek haftaya sarkan meraklarımız. Bekleyip, göreceğiz.

Bu keyifli bölüm için herkesin emeğine sağlık. Haftaya görüşmek üzere.

Sevgiler.

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER