İnsanlığa veda
"Baba"
Bu hayatı yaşamanın başka bir yolu olmalı.

Evet, olmalı. Hem de insanlığın öldüğü ilk andan hatta ve hatta  amansız hastalığı ile pençeleştiği zamanlardan itibaren biz de bu başka yolu aramaya çalışmalıydık. Fakat biz daha meşakkatli ve sanıyorum ki biraz da zor bir yolu tercih ettik: "Hatırasını gönüllerde yaşatmayı ve çocuklarımıza anlatmayı.."

Oğuz Atay'ın izlerini her bölüm görebilmek, kelimelerin büyüsüne kapılmak paha biçilemez sevgili okur. Aslına bakarsak bu kadar sözcük içinde bazılarını seçip bu kadar derin manalara getirmek ve bunlara şahit olmak da paha biçilemez. Bir araya gelince milyonlarca farklı hissi yaşatabilen güzel sözcükleri, güzel insanların ağzından duyduğumuz bir bölümü daha geride bıraktık. Bu bölümün bende bıraktığı izler ise şöyle;

Yeni sezonun dördüncü bölümünü geride bıraktığımız bu haftada nihayet Çınar'ın asıl yüzünü gördük. Bu kadar sessiz ve kusursuz bir eş profili ile fazla sıkıcı hale gelmeye başlamıştı ki... Bingo! Aslına bakarsak, tanıştığımız andan itibaren anne baskısı altında kalan, Ayşegül'ün kurtarıcı meleği olan sevgi pıtırcığı Çınar'ı gözüm tutmamıştı. Ancak hikayenin Çınar'ın kötü adam olması üzerine kurulacak olması hem sıradan hem de fena halde Neşet'i andırdığı için yine de beklemeyi tercih etmiştim. Ayşegül'ün inanıp/ inanmak isteyip hayatına aldığı insanların, Poyrazcım'ın da yardımıyla "kötü" olduklarını görmek ve sonra barışmalarını izlemek artık bizler için sıradan hale geldi.Ancak bu hafta finali anladık ki, Çınar sandığımız kadar masum biri değil. O halde hoş geldin, Çınar Saygıner..

Eda ve Poyraz sahneleri o kadar keyifli ki o kadar olsun. Şahsen "Tamam kızdım, haklıyım da ama sahi bu adam iki yıldır nerede?" diye sormayı hala düşünmeyen Ayşegül-Poyraz iletişimsizliğini izlemektense, en az Poyraz kadar çatlak Eda ve ilişkilerini izlemeyi tercih ederim.

Hikayenin de farklı olması adına, Poyraz'ın bu kez gerçekten dediği gibi "o meseleyi" bitirmesini ve yavaş yavaş Eda'ya yakınlaşmasını görmek de naçizane temennim.

Meltem'in sağlığına kavuşmasını daha yeni kutlarken yine son dakikada gelen ani bir baskın, sevincimizi kursağımızda bıraktı. Elbette Bahri Baba gerekeni yapacaktır ancak benim Meltem ile ilgili derdim başka. Türk dizileri ve yarattığı şüpheci tavırla yetişmiş bir izleyici olarak, Meltem ve söz konusu girişimin bir şekilde bağlantılı olabileceğini düşünüyorum. Buradan nasıl bir kapı açılır, hikayeye nasıl bir faydası olur şu an tam kestirememekle birlikte gerçekleşmesi halinde de şaşırtıcı olacağını düşünüyorum. Kapıda eli silahlı gördüğümüz esrarengiz kadın ve Ayşegül'e yardım eden arkadaşına çarpanlar aynı kişiler mi ya da aynı şey için mi çalışıyorlar? Sanırım bu soruların yanıtını haftaya öğrenmeye başlayacağız. İşler karışacakmış gibi görünüyor.

Son olarak Sado.. Yaşanan bunca olayın seni duruşundan bir santim bile kıpırdatmamasına hem üzülüyor hem de seni gülümseyerek selamlıyorum. Bahri Baba'nın arkasından iş çevirmenin pek hayra alamet olmadığını canın pahasına öğrenmemen, bu haftanın en büyük temennisi olsun.

Son sözünde son sözü Songül... Bölümü "Dikkat izlediğiniz bu televizyon dizisi sizleri depresyona sürükleyebilir." uyarısından kurtaran muhteşem detaylardan yalnızca birisin. Gerçekten sevmeni ve en önemlisi sevilmeni tüm kalbimle diliyorum. Ancak bu sarı çocuğa dikkat derim ben, zira öfkesi fena halde yanındaki deli fişeğe benziyor...

İnsanlığı yeniden aramızda bulacağımız günler dileğiyle.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER