Kendal’ın yaptığı her şey, tek tek ayağına dolanmaya başladı.
Özlem’i konağın ortasında dövünce , O da susup kaderine razı olmadı tabii.
Özlem bundan önce de hep sesini bir şekilde çıkarırdı ama bu sefer elinde büyük
bir koz var. Ee Kendal’ın da en hassas noktalarından biri Baran sonuçta. Özlem
her şeyi söylemeye kalkışınca Narin’in dinmeyen korkusu yeniden artmaya
başladı. Durduğu yerde ufacık kaldı resmen. Özlem biraz daha ileriye gitseydi
Narin söylemesin diye yalvarmaya başlayacaktı sanki. Aslında Kendal da korktu
ama güçlü duruşundan ödün vermedi. Yanlış yoldasın Kendal. Özlem en büyük
sırlarından birini biliyor ve söylediği zaman kendisinin de dediği gibi tufan
olur. Özlem’in söyleyeceklerinden korktuğunu belli etmeden, artık yavaş yavaş
kabuğuna çekilmesi onun için en hayırlısı. Sonuçta Özlem’in ağzında bakla
ıslanmıyor, kaybedecek bir şeyi de yok. Söyleyiverir vallaha.
Bir doz Kendal pişkinliğinden lütfen..
Kendal’ın pişkinliğinden bir doz istiyorum. Ortada bu kadar
sırrı varken hala etrafa saldırabiliyor. Kendal’ın üstünlük çabası, küçükken
Murat’a O'ndan daha çok değer verildiğinden olabilir ama bu durumun Murat’ın ölümüne sebep olduğu
da ortada. Ayrıca bunu bilenler de var. Hala Murat’ın ölümünden suçlandığını
ortaya atıp vicdan yapmaya çalışıyor. Tabii zamanında onu suçlayan Narin’i de
es geçmiyor. Baran gerçeğini resmen ima etti ama Ebru yine anlamadı.
Zamanında doktor Narin’in çocuğunun olmadığını da söylemişti. Bir şekilde o
konu da kapandı. Bunca şey oldu, Özlem ve Kendal defalarca ima etti hiç mi
anlamadın be Ebru?
Bir replik çok dikkatimi çekti. Kendal Emine’den sadece bir
erkek evlat istediğini söyledi. Hiç mi akıllanmadın Kendal? Emine geçen hafta
sana söylenebilecek her şeyi söyledi. Asım senin yüzünden intihar etti. Doğacak
oğlun da büyük tehlikede ama sen hala aynı tas aynı hamam., kaldı ki Asım araba
yüzünden Baran’dan özür dileyecek kadar hassas biri. Baran ile Asım konuşurken
Kendal’ın gelip Baran’a sürekli oğlum deyip Asım’ın yüzüne bakmayışı, vicdansızlık sınırını çoktan aştı. Hiç kimse bu kadar aşağılanmayı hak etmiyor.
Eğer hiçbir şey Kendal’ı utandırmıyorsa, Asım’ın O'na olan bakışlarından utansın
birazcık. Hala o kadar sevgiyle bakıyor ki... O bakışları gördükçe Kendal yerine
ben utanıyorum.
Melek, hala Kendal'ın her şeyi yapabileceğini öğrenememiş sanırım...
Artık Baran gerçeğini Melek de biliyor, ama inanmadı. En
çok da buna şaşırdım. Kendal’ın Murat’ı öldürmeye kalkışmasına inandı da,
Baran’ın Ebru’nun oğlu olduğuna ihtimal bile vermedi. Melek ağabeyine karşı
geliyor artık ama Baran gerçeğini öğrendiği zaman ihtimal vermemesi bana saçma
geldi. Sonuçta Kendal’ın nasıl biri olduğunu çok iyi biliyor. Artık Kendal’a
güvenmemesi gerektiğini iyice anlaması gerekiyor. Özlem’in söylediği doğru
olmasaydı çoktan konaktan atılmıştı. Özlem ile bir araya gelirse Kendal’ın sonu
olur, bence beni dinlemeli.
Sonunda Ada ve Ebru'nun arası düzeldi.. Darısı Baran-Ada ikilisinin başına...
Bu bölüm Ada’yı sevmeye başladım. Ebru’yla sonunda
barışmalarına çok sevindim. Ada bunca zaman nerede olduğunu bilmediğini ama
artık ailesinin yanına geldiğini söyledi. Umarım dediği gibi olur ve onca
derdin içinde arıza çıkarıp Ebru’yu iyice üzmez. Evet, dediklerinde sonuna
kadar haklı belki ama üslup hatası var Ada’da. Aslında bağırarak değil de,
sakin sakin söylese o kadar mantıklı konuşuyor ki. Umarım artık sakinleşir ve
bir daha Ebru’yla arası bu kadar açılmaz. Yine barışırlar tabii. Ee, et
tırnaktan ayrılmaz sonuçta.
Ebru ve Deniz’in iyi bir ikili olacağı belliydi. Oturup
konuşurken yanlarına gelen iki gencin onları
turist zannedip İngilizce konuşma çalışmaları dizide yüz gülümseten
tek sahneydi. Ada ve Deniz güldü ama onların tek isteği Türkçe çay
içmekti. Çok mu yani?
Ada ve Deniz’e asılan gençleri öğrendiğinde Serdar’ın tepkisi hiç inandırıcı
değildi. Bu sezon kendini geliştirdiğini söylemiştim ama bağırıp çağırırken hiç
sinirlenmişe benzemiyordu. Hani korksa da kızın yanında erkeklik yapan tipler
olur ya, aynen öyleydi. Adamlar çıkıp gelse centilmence konuşup toplumsal mesajları
sıralayacakmış gibi bir hali vardı. Bu konuda Baran’dan biraz ders alması
gerekiyor. Bu arada Ada yine "Üç kardeşiz." dedi. Yeter be kızım, artık kabullen
şu gerçeği! Asım bile Sibel’in doğuracağı çocuğa şimdiden "Kardeşim." demeye
başladı.
Maya’yı bu bölüm çok az gördük, fark ettiniz mi? Resmen hiç
yoktu. Ne dershaneymiş! Konak yıkıldı, o dershane bitmedi. Yalnız, dershanedeki
hocanın gelip Maya’ya neyin var demesini garipsedim biraz. O kadar dershaneye
gittim, bir kere bile hocam gelip "Kızım nasılsın, var mı sıkıntın?" diye sormadı.
Demek olay hukuk fakültesini kazanmakta bitiyormuş.
Evet, dizide çok az sırrımız vardı bir de Mehdi’nin mezarına
gelen kadın çıktı. Yine bir bomba geliyor, demedi demeyin.
Sibel sonunda pes dedi resmen..
Ayşe’nin para yüzünden yaptığı gurur yine Sibel’ın başına
patladı. Ayşe yine Sibel’in hamileliğini yüzüne vurdu. Evet, belki bu konuda
haklı. Yaşadıkları da kolay şeyler değil ama ablası bu haldeyken sinirini
böylesine çıkarması, bu bölüm dizide gözüme batan diğer bir sorundu. Sonunun iyi
olmayacağını hesaba katmayı öğrenmeli artık, ki sonu da beklediğim gibi oldu.
Sibel’in sancısı tuttu ve konağın ortasında yere yığıldı. Evde kimse olmayınca
da yardım eli uzatmak Özlem ve Asım’a kaldı. Özlem, Kendal yüzünden anne
olamıyorken Kendal baba olacağını resmen Özlem’in gözüne soktu durdu. Özlem,
Sibel’i gördükçe ölen kızını hatırladığını söylediğinde, asla O'na yardım
etmeyeceğini düşündüm. Ama herkesin içinde biraz da olsa vicdan duygusu
var. (Kendal hariç) İstemeye istemeye olsa da Sibel’e yardım etti. Tabii bu
arada Sibel’e yardım eden biri daha vardı; Asım. Ama Kendal bunun mükafatını
Asım’ı iterek verdi. Farklı bir şey de beklenemezdi zaten! Bu arada Salman’la
görüştüğünü öğrendiği Kasım’dan hesap sorması da Sibel yüzünden yarım kaldı.
Kasım artık gözünü karartmış. Salman’a da ufaktan resti çekti. Gelecek bölümlerde
Kasım-Salman-Kendal çekişmesine şahit olacağız gibi duruyor...
Narin,Baran'ın gerçek annesiyle yakınlaşmasına ne kadar dayanabilecek acaba?
Ebru ve Baran’ın arası yeniden iyileşmeye başladı. Ebru
Baran’ı çok iyi anlıyor. Aslında konakta Baran’ı anlayan tek kişi Ebru. Baran
da bunun farkında ama Narin’in tavırlarından dolayı Ebru’ya yakınlaşmaya
korkuyor. Ancak Baran’ın derdi, sıkıntısı olduğu zaman araları düzeliyor.
Narin’e de uzaktan izlemek düşüyor. Zaten Ebru artık Narin’in bir şeyler
gizlediğinden emin. Tabii bu yüzden Fırat dahil herkesin sustuğundan da. Bu
yüzden Fırat’a da tepki gösterdi. Narin’in Kadriye Ana’ya Murat’ın gerçekleri
söylememesi üzerinden yaptığı vicdan da ters tepti. Evet, Kadriye Ana Özlem’e,
susmasını ve her şeyi unutmasını söyledi ama Murat’ın Ebru’nun ondan tamamen
nefret etmemesi için sustuğunu da Narin’e söylemekten çekinmedi. Artık Narin,
bir adım geride durur gibi geliyor bana. Yani öyle olmasını umuyorum. Narin bu
sonuçta, hiç belli olmuyor ne yapacağı..
Sibel ve bebek tehlikede... Ya Sibel kurtulacak, ya da bebek...
Tabii seçim yapmakta Kendal’a kaldı. Ne diyeceğini az çok tahmin ediyordum ama
içimde yine de bir umut vardı, itiraf etmeliyim. Kendal ne yazık ki beni
yine şaşırtmadı ve bebeğin kurtulmasını istedi. Ayşe çok bağırdı, çağırdı ama
pek işe yaramayacağa benziyor. Kendal aylardır doğacak oğlunu bekliyor sonuçta.
Kimseyi görmez gözü. Hiç düşünmeden bebeği seçti bile. Eğer doğarsa; umarım
bebek sağlıklı olur da, Asım gibi yüzüne bakmamazlık yapmaz.
Yeni bölümde Kendal'ın babalık sevincini bol bol izleyeceğiz gibi duruyor... Sibel hiç yok, neler olacağını bekleyip göreceğiz artık...
Haftaya görüşmek üzere...