Kördüğüm alışık olduğumuzdan çok farklı bir ritme ve dinginliğe sahip özel bir dizi oldu televizyon tarihimizde. En trajik olayları, yerli dizilerin bizleri alıştırdığı abartı sosuna bulamadan, bağırmadan, kırıp dökmeden işlediler. Olayların ve karakterlerin çığırından çıktığı da oldu, yumruklar, tehditler de savruldu, silahlar da patladı ama Kördüğüm, yine de kendine özgü o sükuneti korumayı bildi.
 
Final bölümünde de bu özelliğini koruması, zembereğinden boşanan karakterlerin önüne geleni yıkıp geçmemeleri, en zor anlarda bile aklı başında adımlar atmaya gayret etmeleri, Kördüğüm'ün yarattığı bu dünyaya çok uygun oldu. Final bölümü klişelerine yüz vermeden ilerlediler; ne vıcık vıcık bir mutlu son, ne iç karartan bir kötü son, ne de yıllarca ötesine gidip hiç de ilgi çekici olmayan olaysız bir gelecek sundular bize. Sonumuz kısmen mutlu, kısmen kötü; bazen yarım, bazen eksik… Hayat gibi… Çünkü başka dizilerin yıllarca sonrasında buldukları dinginlik, Kördüğüm'ün alametifarikasıydı…
 
Ve her şeyin çözümlenmesiyle kapanmadı perde, çünkü hayatta hiçbir zaman aynı anda tüm sorunlar çözülüp yepyeni bir yarına başlanmaz. Burada da bazı sorunlar çözüldü, bazı acılar dindi; ama yanıtlanmayan sorular, kapanmayan defterler de kaldı bir kenarda; yani sonumuz da kördüğüm... 

Kördüğüm'ün bittiği yerden yepyeni bir dizi de başlayabilir istenirse; hikâyemiz buna müsait. Zaten, 31 bölümde izlediğimiz hikâye ve karakterlerden iki dizi daha çıkarılabilirdi; öyle bir bolluk içinde ilerledik.
 

Kötüler sadece masallarda kaybeder...

Kördüğüm benim için de oldukça ilginç, zorlu ve keyifli bir yolculuk oldu… Bu vesileyle bu hikâyenin zihinlerde tasarlanmaya başladığı andan bugüne kadar emeği geçen herkese, tüm seyirciler adına teşekkür ederim.
 
Bölüm yorumlarında oyunculara olan hayranlığımı ve emeklerine teşekkürlerimi sık sık dile getirdim, bu nedenle tekrara düşmek istemiyorum ama yine de söylemeliyim: Tülay Günal, Rojda Demirer, Teoman Kumbaracıbaşı, Mehmet Aslantuğ, Alican Yücesoy, Tuğrul Çetiner, Ferit Aktuğ, Gözde Çığacı, Tuncer Salman, Ali Tutal, İbrahim Çelikkol ve Aybars Kartal Özson başta olmak üzere tüm oyunculara teşekkürler, karakterlerini yaşadıkları ve bize de yaşattıkları için.
 
Her bölüm sonunda onlarca ekran görüntüsü aldım ve yazılarda kullanmak için aralarında seçim yapmakta da fazlaca zorlandım. Bu güzel hikâyeyi bize enfes görüntülerle sundukları için başta görüntü yönetmeni Erçin Karabulut ve yönetmen Gökçen Usta Çaylar olmak üzere tüm sanat ve reji ekibine teşekkür ederim, Kördüğüm aynı zamanda bir görsel şölendi.
 
Kördüğüm'ün hikâye anlatımına müziğiyle katkıda bulunan Tamer Çıray ve ekibine, en çok da viyolonsel sololarıyla kalbimde yaralar açan Çağ Erçağ'a teşekkür etmeden bitiremezdim.
 
Kamera önünde ve arkasında ter döken bu güzel insanlarla başka hikâyelerde karşılaşmak dileğiyle...

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER