Feride’nin sahneleri güzel ve fazlasıyla duygu yüklü yazılmıştı bu bölüm. Güzel aktı, yaşadığı acıyı hissettirdi. Temizlik sahnesindeki replik ise her acıya uygun: "keşke beynimdeki kötü hatıraları da böyle temizleyebilsem”. Ah be Feride keşke o kadar kolay olsa, istemediğimiz şeyleri zihnimizden, kalbimizden silmek bu kadar kolay olsa. Kim bilir belki öyle bir şey mümkün olsa dünyada hiç merhametli insan olmazdı.

Yurda dönmesine en az kızlar kadar herkes sevindi, Neriman hanım hariç tabii. Olayı fazla uzamadan öğrenmesi şahane oldu, şimdi arkamıza yaslanıp Neriman& Feride savaşlarını izleyebiliriz.

 

Tabii bir de golü direkten dönenler var ki, bu bölüm onları temsilen Mert vardı. Giriş ve gelişme Mert adına güzeldi ama klima bütün işleri bozdu. Bir şekilde Meral’den tepki almak harika oldu ki, gelecek bölüm uyandığını görünce içimiz rahatladı. Tamam iyi kızlar, hoş kızlar ama laf aramızda hiç eğlenceli değiller. Hep dram, hep göz yaşı. Biz Canısıyı özledik, gelsin de yüzümüz gülsün biraz. Hem artık Canısının da yolunu bekleyen bir Can’ı var, yani varmış, biz de yeni gördük, duyduk. Oğlum sen neredesin 50 bölümdür acaba, bak saat kaç oldu?

Mert’te aynı şekilde bu bölüm küçük bir kapı araladı haftaya da kapıya kafa atacakki, biz böyle şeyleri çok severiz. Acı yok Mert acı yok. Madem kaşındım diyorsun, seni zevkle kaşıyacak birini tanıyoruz biz.

 

Sanki yüzyıllar geçti SonGün sahnesi izlemeyeli. Bu bölüm olacak gibi oldu, sonra zaten olmadı. Ey değişen ve yeni gelen senaryo ekibi duy sesimizi ve artık doğaüstü şeyler olmasın kızların hayatında. Normal bir ilişki yaşamaları dışında pek bir isteğimiz yok aslında.

Ama tabii bu karmaşıklıkların olması Güney’in Songül’le tatlı tatlı atışmasına engel değil. Öncelikle verdiği tepkiye fazlasıyla hayran kaldığım “Lalin nedir ya?” repliğinden başlayacağım. Herhalde kızın adını duyan hemen herkes şaşırıyor ama Güney’in tepkisi tam oturdu.

İkincisi maço tavırlarından kedi kıvamına geçişi oldu ki,bir kez daha uyumları ile herkesi ilişkilerine hayran bıraktılar.

Ve son olarakta Güney’in sonuna kadar haklı olduğu hastane meselesi. Songül yine saflığına sığınıp durumu kurtarmaya çalıştı ama haftaya lafı yiyip oturacağı için bu bölüm bir şey demiyorum. Gelecek hafta detaylıca açar, Songül’e laflarımızı çarpar, Güney’i alkışlar konuyu kapatırız.

O zamana kadar kendinize ve sağlam kalan parçalarınıza iyi bakın “Sevgili Çiçek Okurlar”



BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER