Aslan ailesinin de kızları için yaptığı fedakarlık da ayakta alkışlanacak cinsten. Hiç kolay iş değil. Şahsen ben çocuğum için öyle bir şey yapmam. Özel tebrik Elif teyzeye. (Büyük konuşmayayım yine de.) Mesela Teoman Balcı. Nasıl da sağ gösterip sol vurdu. Aslansın, koçumsun, bitanesin, İrem’in hakkından sen geleceksin dedim. İyi halt ettim. Adam meğerse hepsini otelde bedavaya kalayım, paralarımı ödeteyim, yan gelip yatayım diye istemiş. Öyle babanın böyle oğlu. Bak yine çok sinirlendim. Mümkünse geldiği yere gitsin, Yiğit’in değil bizim de gözümüze gözükmesin. Heee ama illa kalmalı, daha tefeciler gelecek derseniz de İrem’in başına bela olsun. Öyle ki İrem, Teoman Balcı’dan dolayı gerçekleri söylemeye yeltensin.^^
Mavi önlükle çaycı, takım elbiseyle patron^.^
Ofisin olduğu mekan çalışıyor da…
Go Flamingo çok güzel bir yer. Derginin içine bayılıyorum. Lakin içerdeki insanlar için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Neşe ile Buket işbirliği içinde, tamam. Cemal de etkili. Gazi zaten estiriyor. Ama neden diğer kızlar yok. Nereye gittikleri hala meçhul. Toplantıya iki farklı kız girdi, sadece oturmaya girmiş. Bari bir sol sesi verselerdi. Çok yavan oluyor. Oysa o ofisten ne malzemeler çıkar. Sektör on numara, plaza olayı artı beş puan alır. Dedikodu mevcut. Yiğit Balcı’nın odasındaki mankenden bile neler çıkar; ama yok illa muhteşem dörtlü. Sonra bu kızların mahallelisi nerede? Bir anda kayboldu kuaför, bakkal, berber vs. Oysa ben o eski sıcak mahalle havasını yakalarız, ne de iyi gelir demiştim. Çünkü müzikler 90’lar ve yüz tam puan. Şimdilik umudumu kaybetmedim…
Buyrun cınım ben Tuna Ertürk^^
Yalnız kalp Tuna Ertürk’ü unutur muyum? Serseri görünümlü, içi full edebiyat donanımlı, haylaz adam. Tuna gibi sevmek, sevmelerin en zoru. Sevdiğin kadının kalbi başka bir adam için hızlı atıyor ve sen bunu bile bile, canın yana yana izliyorsun. Sevdiğin kadın seni bir dosttan öte görmüyor. Haklı kadın. Sana karşı bir şey hissetmedi ki. Sana seni seviyorum diyerek aldatmadı. Söyledi içindekileri, paylaştı yüreğinin incilerini. Kalbinin kırıklarını tamir edemezsin be adam. Merhem olamazsın yaralarına.Ve yanında istedikçe acına dayanamaz, yaptığın gibi çeker gidersin.
Tuna gerçekten gitti mi? Yiğit Deniz’e aşık olduğunu kendine itiraf etti mi? Kamera kayıtları, Asena’nın gerçek oğlu. (Gazi olduğuna eminiz.^^) Gittikçe o kadar dolanıyor ki ipler, düğüm olarak geliyor elime. Ve Gökhan Alkan’ın kendi sesinden dinlediğim şarkı. Her hafta bir kupleye hayır demem yönetmenim.^^ Tekrar tekrar sıkılmadan izlediğim 12.bölüm için tüm ekibe tebrikler.
Peki soruyorum sizce hangisi daha çok seviyor?
Sevgiler.