Öldürmek ya da öldürmemek.. İşte bütün mesele, bu!

Sevgilisinin kanını yerde bırakmamak için and içen Nyssa'nın intikam planlarını ve yeminini dinledik bütün bölüm. Lance kardeşlerden hiç haz etmiyorum bilen bilir ama ölümünün bile bu kadar dert olacağını bilseydim öldüğüne sevinmezdim. Geçen sezon ki Oliver'ı bile özlemeye başladım. İşte bu yüzden biran önce bu konunun kapatılmasını diliyorum.

Şuan kimin yerinde olmak istemezsin diye sorsalar, şüphesiz hiç düşünmeden Oliver derim. Çocuğun başında ne ararsan var.

Sara'yı o batan gemiye bindirdiğinden beri vicdan azabını bitiremedi Oliver. Önce orada boğulup öldüğünü sandı kahroldu. Sonra adada tekrar karşısına çıkınca kendisine Slade gibi bir düşman kazandıran Sara tercihini yapıp yine kaybettiğini sandı ve yine üzüldü. Öldürmeyen Allah öldürmüyor dercesine Starling City'de tekrar kanlı canlı karşımıza çıkan Sara'nın Suikastçılar Birliği'ne katılması da bardağı taşıran son damla oldu bence. Hele okla vurulup ölsürülmesi üstüne tüy dikti. Hâl böyle olunca, Oliver intikam istemesin de kim istesin?


Eline bilgisayar bile yakışmıyor Laurel, sen git Felicity gelsin.

Haftalardır burada Laurel'in 'Black Canary' olma yolunda olduğunu yazıp duruyorum. Tommy, Laurel yüzünden öldüğünden beri sevmiyorum kendisini. Bir anket yapılsa dizide en sevilmeyen karakterlerin başında geleceğine de adım gibi eminim, dizide ki onca kötüye rağmen hemde. İnat gibi bu sezon bu intikam olayları yüzünden gözümüze gözümüze sokuyorlar, ölse kurtulsak diyeceğim ama ölüleri bile başa bela.


Bir gün o ismini söylerken öldürülürse gülerim ben.

Girdiği her yerde Brezilyalı futbolcu adı gibi uzun adını tekrarlayan Nyssa'da Sara'nın arkasında bıraktığı belalılardan. Bölüm boyunca Malcolm Merlyn'i öldürmek için elinden geleni yaptı. İstediği kişilere ulaşmak için tek bir numarası var o da sevdiği insanları kaçırmak. Bu bölüm kaçırılmadan nasibini alan kişi Thea oldu. Ama Oliver sevdiği insanlara fazlaca değer verdiğinden kız kardeşi için Malcolm gibi bir adamı savundu ya, diyecek sözüm yok artık. Babasının katilini koruyarak kahramanlıkta level atladın Ollie. İnşallah bu kararına pişman olmazsın.


Anneye mi çektin yoksa babaya mı göreceğiz.

Yeni Thea'nın eskisine göre çok çok daha iyi olduğunu kabul etmeliyim. Ağlayıp, sızlanmıyor hiç değilse. Ama bunun da karanlık bir tarafı yok değil. Babasının izinde gidecek gibi bir izlenim bıraktı bende. Oliver hiç beklemediği bir yerden darbe alırsa hiç şaşırmam.


Karaktere Matt Nable hayat verecek.

Bu sezonun kötüsü açıklandığı gibi Suikastçılar Birliği'nin başı olan bu adam. Sonunda adı korkuyla anılan bu adamın yüzünü görme şerefine eriştik bu bölüm. Kızı Nyssa'dan aldığı haberlerle Starling'e doğru yola çıkmaya hazırlanan Ra'a al Ghul bakalım Oliver'ın başına ne dertler açacak.


Bakışlarından özlem akmıyor mu??

İki bölümdür pek ortalarda görünmeyen Felicity'i özleyen bir ben değilim değil mi? Onsuz Arrow'un hiç tadı tuzu yok. Yan dizi olan Flash'de Barry'nin girdiği komadan uyandığını izleyenler bilir. Felicity'de bu haberle soluğu Central City'de aldı bildiğiniz gibi. Oliver'la olan kalp kırıklığını tatlı Barry ile tamir etmeye çalıştı ama olmadı sanki. Eninde sonunda Olicity olacak biliyorum ama yine de bu ikiliyi hiçbir şey olmamış gibi izlemek canımı sıkıyor. Daha Ray-Felicity ilişkisi girecek araya. Kızın resmen kısmeti açıldı o öpücükten sonra. Neyse ki kıskanç Oliver izleyecek olmam sezona dair umutlarımı yeşertmeye yetiyor. Yoksa bu saydıklarıma bakarsak bizi daha çok zor günler bekliyor.

Geçen hafta yazımın sonunda dileğim olan optimist bir bölümü bulamamamın sıkıntısını yaşadığım bir haftayı geride bıraktık. Fragmana bakarsak güzel günler Team Arrow için çok uzakta görünüyor.

Kitapkurdu