Tuna'nın motorsikletinin markasını bilen varsa yazabilir mi? Teşekkürler^^
Assolistler en son çıkar.

Adamım Tuna. Adamın dibi de olabilir. Şeker çocuk, işte aradığım erkek, ruh ikizim, annemmmm Tuna gibi damat getir dedi de diyebilirsiniz.^^ Ailemizin Tuna şekeri, yemek canavarı, Speedy Gonzales’i. Girdiği yere maksimum enerji getirmiyor mu? Ofisi görünce soğuk nevale Yiğit çıkıp Tunaaaaaaaa (Gözlerden kalp çıkan emoji.) diye bağırmıyor muyuz? Hadi canım sen de “N’olurrrrrr Tuna ile Deniz sevgili olsun” demiyor musun? Ayyy içinden bile geçirmiyor musun? Neyse ben diyorum. Tuna ve Deniz enerjisini sabaha kadar izleyebilirim. Dizinin orijinalindeki Siwon karakterine bayılmıştım. Elbette #YiDen olacak, biliyorum. O zamana kadar bol bol #TuDen izlesek ya^^ Ayrıca Tuna karakterini başarıyla canlandıran Yiğit Kirazcı’yı tebrik ediyorum. Tu tu tu maşallah, nazarlardan uzak. Neyse tekrar Tuna’ya döneyim. Tuna, Deniz’e âşık mı? Yoksa arkadaş olarak mı görüyor? Tuna’nın durumunu da biraz İrem’e benzetiyorum. Yalnızların adamı Tuna ve etrafındaki hep aynı kalıptan çıkmış kızlar. Oysa Deniz öyle mi? Boya kutusuna düşmüyor. Süslenmek için ayna karşısında 4785796182 saat harcamıyor. (Harcamasın, zaten.) Saat ve mekan gözetmeksizin yemek yiyebiliyor. Sıradan değil, doğal. Ve bu aşırı doğallığı Tuna’ya garip geliyor. Hani kadınlar kendilerini güldüren erkeklerden hoşlanırlar, derler ya. Tuna da kendini sebepsizce güldüren Deniz’den hoşlanıyor olamaz mı? Olabilir.^^


Vera'nın 4 numaralı kafa atacak bakışı


Sadece ofis içinde değil evinin aynasında bile Asena görürsün. Çünkü Flamingo bu demek ^^

Peki ya ofis takımı…

Dizinin Kore uyarlaması olduğunu biliyoruz. Olay bunun nasıl uyarlama yapıldığında! Mesela ben İrem ve Deniz dostluğunun güçlüğünü hep görmek istiyorum. Dizi sürelerinin uzunluğunu düşünüldüğünde başrol karakterler yetmiyor. Dizideki Gazi ve Asena karakterleri yerine oturmuş durumda. Buket karakteri geçen haftadan farkı yoktu. Eksik bir şeyler var içinde. Yan rollerin enerjisi ne kadar yüksek olursa dizinin ilerleyebilmesi o kadar uzun soluklu olur. Elbette senaryo yazılıyor, karakterler belirleniyor ve ona göre çekim yapılıyor. Yalnız karakter kendinden ne kadar bir şey katarsa o kadar ilerlemiş olur. Mesela. Ela, Vera, Eda ofis üçlüsü. Nasıl Yiğit Balcı’yı kafede konuşturup fark etmeden de olsa Deniz’in kaçmasına yardımcı oldular. Kısa sürede olsa Yiğit’e hayran bakışlarını görmek beni çok sevindirdi. Partiyi seven, kokoş plaza kızlarını daha etkin görmek istiyorum. Mahallenin kuaför teyzesini kızların dedikodusunu yaparken yakalamak istiyorum. Kısacası yan karakterleri daha aktif görmek en büyük arzum.

Veee eklemek istediğim dizi dışı, yapım içi olay var. Bana her asansör önü koşturmaları Haluk ve Ece’yi (Baba Candır dizisi) hatırlatıyor.^^ Dizinin orijinali ne kadar gözümün önünden geçiyorsa +1 #EcHal sahneleri geçiyor.
İzlerken keyif aldığım bölümdü. Yusuf Pirhasan nezdinde tüm ekibe teşekkür ediyorum. Yeni bölümü beklerken bulutları şekillere benzetenler var mı? Yiğit, çerçeveyi kırdığı için Deniz’e kızar mı? Tuna ile Yiğit arkadaş oluyor mu? Yoruma gelin, hepsini konuşalım, 4.bölümü çekiştirelim.


Turuncu sepet eşliğinde bulutları seyretmece^^

Sevgiler…

*Grup Hepsi’nin Her şeye Rağmen şarkısında geçen söz.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER