Aramıza hoş geldin Dean
Supernatural dizisinin üçüncü bölümü sanırım herkesin beklediği şekilde gelişti. Bu bölüm Sam’in doktor kılığında hastaneden insan kanı almasıyla başladı. İkinci bölümün sonunda Sam, Dean’i yakalamış ve evde şeytan kapanına kapatmıştı. Sammy abisinin yanına giderek ona yavaş yavaş insan kanı enjekte etti. Geçen sezonlardan hatırlayacağınız gibi Crowley’i insana dönüştürmeye çalışırken de bu yolu kullanmışlardı. Fakat Dean çok daha fazla acı çekiyor ve köpek sesine benzer sesler çıkartıyor. Bu sesler bana Crowley’nin cehennem köpeklerini anımsattı. Bir taraftan da Castiel ve Hannah Sam’e yardım etmeye gidiyorlar. Gerçi Castiel’in durumu pek iç açıcı değil. İçindeki özü kaybetmesinden dolayı neredeyse insan oldu. İnsan gibi düşünüp öyle konuşuyor. Öyle ki Hannah nasılsın dediğinde "İyiyim" diyor. "Fakat çoğu insan iyi olmasa da iyi der çünkü o konu öylece kapanır" diye ekliyor. Bizim Castiel insan olma yolunda ilerliyor. 

Nerede benim insan kanlarım?

Dean’e insan kanı enjekte ederken Sam korkuyor. Çünkü işe yaramayabilir ve Dean ölebilir. Sam ve Dean arasındaki hesaplaşmalar da başlıyor. Dean ''gerçek canavar hangimiz?'' dediğinde Sam, Crowley ve Dean’e ulaşma yollarını ararken masum insanları kendi çıkarları için kullandığını hatırladı. Sammy de bu yollardan geçmişti ve o da bir zamanlar canavardı. Zaten Sammy’nin içinde bir iblis kanı olduğunu kim inkar edebilir? Bir aralar şeytanları öldürüp nasıl da içiyordu kanlarını ve kendini daha da güçlü hissediyordu. Resmen şeytan kanına bağımlı olmuştu. Şimdi de neredeyse aynı şeyi abisi yaşarken ona yardım etmesi kaçınılmaz. 

Cehennem kralıyım ben, kimse yanlış yapamaz bana

Crowley, krallığındaki işleri yoluna koymaya çalışıyor ve Abbadon zamanında kendisine ihanet eden bütün şeytanları öldürüyor. Crowley’e ilk defa bu bölümde üzüldüm. Çünkü arada hayallere dalıp Dean ile geçirdiği güzel günleri hatırlaması beni duygulandırdı. Crowley bunları düşünürken yaşlı bir adam gelip Castiel’in durumdan bahsetti. Castiel’i öldürmek için tam zamanı olduğuna işaret etti fakat Crowley pek umursamadı bu yaşlı adamı. Umursamaz tabii sen kimsin de cehennem kralına öneri de bulunuyorsun? Kafasının gitmediğine dua etsin.

Havada aşk kokusu var

Castiel ve Hannah benzin almak için durdukları istasyonda bir diğer bölümde öldürdükleri meleğin eşi tarafından yakalandılar. Bu kadın melek Castiel’i tabii ki kolaylıkla alt edebilir. Ama ilginç olan Hannah’da bir çarpışta yere yığıldı. Hannah da bir melek ve güçleri de gayet iyi durumda. Normalde Cass böyle bir saldırı karşısında sarsılsa bile hemen ayağa kalkıp ona gününü gösterirdi. Birden Crowley çıkageldi.. Tabii bu yakalanma olayında Crowley’nin parmağı olduğu kesin. Crowley meleği öldürdükten sonra özünü alıp Castiel’e verdi. Sanırım Castiel hiç istemese de Crowley’e borçlu oldu. Crowley’in bunu neden yaptığı açık aslında. Dean’den yani iblisten kurtulmak istiyor ve Sammy’e en çok Castiel yardım edebilir. Ah Castiel ah, o özü aldın ama bu sana pahalıya patlayacak. Şimdiden her şeye hazırlıklı olmalısın. 

Hey Sammy, işin çok zor dostum

Dean insan kanı aldığı için şeytan kapanları bir işe yaramadı ve kaçtı. Evin içinde Sam ile birlikte resmen köşe kapmaca oynadılar. Bir süre sonra Dean ile yüz yüze geldiler. Sam bıçağı Dean’in boğazına dayadı ama Sammy’den bahsediyoruz; evin küçük, merhametli, şefkatli çocuğundan. Dean bu durumdayken bile Sammy onun kılına zarar veremez. Neyse ki Castiel çıkıp Dean’i sakinleştirdi. Dean’i yeniden bağladıklarında birkaç sefer daha insan kanı enjekte ettiler. Ve aramıza hoş geldin Dean. Ne de özlemişiz senin o şapşal bakışlarını. Peki, tamam. Dean artık bir iblis olmayabilir ama ya o kolunda ki Kabil işaretini ne yapacağız? Bu kesinlikle onlara ilerde sorun açacak.  Castiel’in de bu soru aklına gelmiş olacak ki Sam’e hemen söylüyor. Sam şuan da abisinin geri gelişinin mutluluğu içinde başka bir şey düşünmek istemiyor. Tabii Castiel özünü geri alınca düz düşünmeye başladı, duyguları azaldı. Ama Castiel biz insanız ve bir başarı elde ettiğimizde bunun mutluluğuyla biraz kafa dinlemek, o anın tadını çıkartmak isteriz.

Bölümün sonunu boş bırakmak olmaz tabii. Tusla’da bir otel odasında turuncu saçlı bir kadın kitap okuyor. Koluna bir damla kan düşüyor. Sanki hiçbir şey olmamış gibi onu silerken tavanda 2 tane öldürülmüş otel görevlisi gördük. Bakalım Dean ve Sam kardeşleri daha neler bekliyor?

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER