Geçen bölüm Mahir’i polise ihbar ettiği için
Feride’ye kızanlara inat ben de bu bölüm o çiçekleri yere atarak Feride’yi
üzdüğü için Mahir’e kızıyorum. Feride değil ki onun yolunda yürümesine engel,
kendi vicdanı, merhameti engel oluyor. Feride’yi yanında istememesinin asıl
sebebi de ona zaaflarını, gerçek bir insan olduğunu hatırlatması. Çıksa
karşısına “Ben bu yolda yürüyeceğim, bu haldeyken benimle olmaya razı mısın?”
dese, Feride hayır mı diyecek sanıyorsunuz?
Çok şahane bir fikrim var. Nedir? Düğün arabasına bomba koyalım!
Ben, Mahir’in planını da anlayabilmiş değilim zaten.
Diyelim ki girdi o kabadayıların arasına, diyelim ki onlardan biri oldu. Sonra? Hadi bakalım madem arkadaş olduk, söyleyin düğün arabama bombayı kim koydu mu diyecek? Tamam, Mahir adı gibi
maharetli adam, bir şekilde öğrendi diyelim hangi kabadayı koydurmuş bombayı diye. Peki
ya sonra? Başının daha büyük bir belaya gireceği aşikâr değil mi? Kendi başını
önemsemediğini biliyorum da hâlâ babası yaşıyor, kardeşleri yaşıyor, ne kadar
kendinden uzak da tutsa sevdiği kadın yaşıyor. Sırf Mahir’i öldürmek için düğün arabasına bomba koyduracak kadar
manyak bir adamdan bahsediyoruz ve nereden baksak amacına da ulaşabilmiş değil. Yine böyle bir tezgâh kurmayacağı ne malum? Aslında kulağımızı tersten tutmayıp
da doğrudan bakarsak cidden bu adam Mahir’i öldüremedi. Mahir bu adamın tek
derdinin Feride’yle evlenmelerini engellemek olduğunu da bilmiyor. Yani
ölmediğine göre hâlâ bir hedef olduğunu düşünmesi gerekmez mi?
Kapıdan almadınız da ne oldu? Ben bir yere girmek istersem, bacadan, balkondan biir yer bulur yine de girerim.
Onu Feride’nin ihbar ettiğini öğrendiği gibi de
geldi, Feride’ye hesap soruyor. Ben kızıyorum ama Feride’ye göre Mahir yanında
olduktan sonra gerisi teferruat olduğu için neden geldiğini önemsemeyip mutlu
oluyor. O mutlu olunca benim de kızgınlığım geçiyor. Bir de üzerine Feride,
Mahir’in söylenmesine müsaade etmeden kendi söyleyeceklerini söyleyip arabasına
binip gidince iyicene rahatladım.
Hem zaten Feride’nin ihbarı Mahir’in daha çok işine
yaradı. Bir kere hayatını kurtardı. Tamam, Mahir öyle kolay kolay Azrail’e pabuç
bırakmaz ama yine de adamın yanındaki bıçakla ciddi yaralanabilirdi. Üstelik de
Dalyan Rıza’nın gönderdiği yeni yetme kabadayı olarak karşılarına çıkacağına,
birazcık uğraşsa da elince büyük bir koz olan zeki ve güçlü bir adam olarak
çıktı. Hem iki arada içlerinden birinin canını kurtararak minnet durumu da
yaratmış oldu. Yani nereden baksan Feride’nin yaptığı Mahir’in işine taş
koymadı aksine önünde basamak oldu.
İstediğin her yerde kendini gösteriyorsun, burada da gösterseydin de şu kadıncağızın yüzü gülseydi.
Dizide zamanlar biraz anlaşılmaz ilerliyor ama bu
yıldönümü mevzusu cidden de tam bu zamanlara denk geliyordu. Feride’nin doğum
gününden bir-iki hafta sonrasıydı ilk sezonda da, şimdi de Feride’nin doğum
günü üzerinden birkaç hafta geçmiş olması lazım. Yani kronolojik olarak
yıldönümü olmuş gerçekten de. Bize değil tabii, bize üç yıl oldu neredeyse, üç yıl daha olsa yine de şikayet etmem ya, neyse.
Yıldönümü diyordum, Suna en
yakın arkadaş olarak gayet güzel düşünüp çay bahçesi organizasyonu yaptı. Gitti
Mahir’in en yakın arkadaşına haber bıraktı. Çaktırmadan da yürüyor Yasin’e ama
mevzumuz bu değil. Yasin de arkadaşlık görevini yaptı Mahir’e söyledi. Ne
ummuştuk? Mahir kendi gitmese de papatyaları biriyle gönderir, Feride
de çiçekleri gördüğü zaman o güzel gülümsemesini gösterir diyorduk. Olmadı,
Feride’nin de dediği gibi elimizde sadece koca bir keder kaldı. Mahir çiçekleri
yere attı. Feride yerde gördüğü çiçeklere bile umutlandı sonra kendi umuduna
kızıp o da yere attı. Olan çiçeklere oldu, Feride’nin yüzünü güldürmek de
Ayten’e kaldı.
Hayat ne garip, bu iki kadın da Mahir Mağdurları Derneği'ne üye..
Ayten... Dizinin başından beri hep en bahtsız olan
Ayten. Sonunda en çok istediği hayale kavuştuğunu sanıp, o hayali de elinden
alınan Ayten. Geçen hafta Feride, Ayten’den yardım istediğinde çok manasız
bulmuştum. Ayten’in de dediği gibi koskoca Hakim'in yapamadığını Ayten nasıl
yapacaktı? Bir şekilde işe de yaradı ama, bence Feride’yi Ayten’e
göndermelerindeki asıl sebep Ayten’in Feride’ye yardım etmesi için değil,
Feride’nin Ayten’e yardım etmesi içindi. Feride’nin etrafında onu seven bir
sürü insan zaten var. Ayten ise yapayalnız bir kadın. Feride gibi merhametli ve
güçlü bir desteğe ihtiyacı olacak. Hele ki Necdet’in, Selim’i topuğundan
vurdurtmasından sonra.
Bütün bölüm boyunca kızdım, söylendim. Sonra ne
oldu, bir fragman verdiler sanki sinirlerim alındı de pelte gibi oldum. Kızgınlığımı
körüklemek için bölümü tekrar izlemek durumunda kaldım. Fragman, böyle bir bölüm
üzerine çok mutlu etti bizi tabii sonrasında da korkuttu. Çünkü tecrübeyle
sabit; kötü günler yaşarken arada ufak mutluluklar yaşıyorlar da böyle çok
mutlu olunan zamanlardan sonra illa büyük acılar gelecek demektir.