“Selam John. Arkadaşımla tanışmanı istiyorum, Wayne Lowry.
Ona, hayatını çok zorlaştırabilecek şeyler söyledim.”
Bir sezon boyunca Danny’nin hayatını zorlaştıran şeylerle
karşılaştık, geçmişe gittik, bugünlere döndük; nerede olursak olalım Danny bir
türlü gün yüzü görmedi. Tam intikamın ayak seslerini duymuştuk, Danny de mücadele
edecek diye düşünmeye başlamıştık ki onu sonsuzluğa uğurladık. Fakat görünen o ki, Danny
kolay kolay Rayburn ailesinin eski mutlu(!) günlerine dönmesine müsaade
etmeyecek.
Geçen sezondan biliyoruz ki, bu sezon ailenin mutluluğu için kendini feda edecek isim John gibi görünüyor. Aile için feda edilme sırası gerçekten John'da mı, John’dan sonra sıra kime gelecek bilemiyorum ama
John’u çepeçevre saran meselelerin oldukça heyecanlı olduğunu düşünüyorum. Bir
kere artık gündemimizde salt aile meselesi yok. Danny’nin de karıştığı bir
uyuşturucu şebekesi var, Danny’nin oğlu var, Baba Rayburn cephesinde gizli
işler var. Var da var…
Öncelikle Baba Rayburn sadece Danny yüzünden değil, genel
olarak sevmediğim bir karakterdi. Ölümüne hiç üzülmedim ama ölümünün aileyi daha
da zorlu günlere sürükleyeceğinden de emindim. Neticede gizli bir hesap var ve
bu gizli hesabın da altından tatlı meseleler çıkacağını düşünmüyorum. Meg,
uğraşsın dursun bakalım.
Meg Rayburn, Rayburn ailesinde diğerlerine göre daha yakın
durduğum bir karakter. Çünkü bir gün aklı başına gelecek ve bütün bu haksızlıklara dur diyecek diye düşünüyorum. Bir nedeni de yok, sadece his. Bu demek değil ki, Meg'i bağrıma bastım. Ona da sinir oluyorum ama diğerleri kadar değil. Sanırım hikayemizin çıkış noktasında yaşının küçük olması da ona yakın durmamda bir etken.
Meg, ailede sözü geçen bir birey. Tıpkı John gibi. Kevin ise
ailenin yaramaz çocuğu. Kevin’in hala hikayede geride kaldığını düşünsem de bu
sezonda onun da sıkı bir giriş yapmasını bekliyorum. Kevin, bireysel sırlarıyla
ailenin mutluluğunu en çok etkileyebilecek karakter çünkü.