"Bakkkk bak bak!" Diyor ailenin babası evinin
penceresinde.
Anneyse örgüsünü büyük titizlikle ve yarına yetişmesi
gerekiyormuş gibi örüyor evindeki koltuğun üzerinde.
Bu sırada oğullarının ölmüş olduğu gerçeği var ortada...
Ve o da neeeeee?? Mucize? Sürpriz? İlahi Güç?
Ibsen ve Ferdinand Vanek Ödüllerinin sahibi Fredrik
Brattberg'in yazmış olduğu Ferdi Çetin'in çevirmenliğini yaptığı Eve Dönüşler
oyunu Kemal Aydoğan rejisiyle Moda Sahnesi'nin yeni sezon oyunlarından. Oyun
oğullarının ortadan kaybolmasıyla birlikte onun öldüğüne inanan anne ve babanın
oğullarının eve dönmesiyle hayatın normale döndüğüne inandıkları durumu
anlatmaktadır. Ama nasıl?
Çocuğunuzun
kaybolduğunu ve ondan haber alamadığınızı düşünün. Bu cümleyi okurken
elinizin, ayağınızın titrediğini hissedebiliyorum. Ve çocuğunuzdan haber
alamadıkça onun ölmüş olacağı gerçeği. Evet, öldüğünü bilip gömmek vicdan
rahatlığı vermiş olsa da kayıp olması daha fazla dayanılmaz gerçeklik. Oyun tam
da bu dram ile başlayıp işin kara komedisini zirve yaptırıyor.
Çünkü bir gün ortadan kaybolan oğulları Gustov eve geri dönüyor.
Belki de "çoktan öldü" bizim çocuk dedikleri oğulları. Ve işte o
andan itibaren hayatlarına tekrar eskisi gibi devam eden aile görüyoruz. Belki
kaldıkları yerden belki istedikleri yerden belki de hepsinden bağımsız en
baştan alarak hayatlarını yaşamaya devam ediyorlar. Normale dönmek,
normalleşmek kolay ya da zor. Yalnız bunu bir araya geldiklerinde
başarabildiklerini görüyorlar. Sonra mı???
Gustov tekrar ortadan kayboluyor. Ve tekrar eve dönüyor.
Sonra tekrar tekrar tekrar tekrar. İşte bu tekrar ortadan kayboluş ve her eve geri dönüşünde yaşanan durumlar
aile kavramını bir kez daha sorgulamayı öne çıkarıyor. Aile ne demek? Yuva
nasıl olmalı? Ebeveynlik kuralları var mıdır? Evlat olmanın sorunları y ada
sorumlulukları? Yas tutmak, kaybolmak, ölüm gerçeği ve yaşamak... Hepsinin
bağlı olduğu pamuk ipliğine bağlı ucu...
Kemal Aydoğan dram pastasıyla süslenmiş metni bize komedi
çubuklarıyla servis etmeyi seçmiş ve o kadar iyi yapmış ki kahkaha atarken
kafadan geçen milyon tane soruyla "Çıktığınızda bol bol düşünün."
Demiş adeta. Sahne tasarımını yapan Bengi Günay'ın da emeğine sağlık. Sade ama
kullanışlı sahneyi çok beğendim. Sahne üzerindeki oyunculuklar kadar
"orada olabilme" hissini veren dekorlar çok sağlamdı. Pencere önüne
mi gittiler? Ben de gittim. Koltukta mı oturdular, koltuğun tepesindeydim.
Ayakta durdukları yer evin hangi alanıysa orada hazır bulundum. İçlerinden biri
gibi olabilmek önemliydi, teşekkürler Bengi Hanım'a bir kez daha.
Bir oyunu sahneye koyarken metin seçimiyle başlayıp
rejisinden dekoruna kadar önemlidir her şey. Oyunculuklara gelmeden hemen önce
müzikler için Dengin Ceyhan'a da teşekkürlerimi iletmek isterim. Kırmadan,
üzmeden, fazlasıyla coşup laubali olmadan anlattı bize.
Ve oyunculuklar. Tam bir aile idiniz. Nalan Kuruçim, Caner
Cindoruk ve Alper Şimşek. Belki sıradan belki absürt. Annenin ailedeki rolü
kimine göre tam da buydu. Çocuk olmak neler hissettirebilirse Şimşek bize onu
gösterdi. Ve tüm doğallıyla ve her izlediğimde farklı karakterlerle kendini bambaşka
kişiymiş gibi izleten Caner Cindoruk. Emeğine sağlık, oyunculuğunu izlemek
büyük keyif.
Moda Sahnesi'nin yeni oyunu Eve Dönüşler'i listenize
eklemeyi unutmayın. Hele hele ebeveynler mutlaka izlemeli.^^ Çıkışta sorgulayacağınız
çok şey var çok...
Sevgiler...
* Güzel metni güzel reji ve güzel oyunculuklarla izlemek süper his.
OYUN KÜNYE BİLGİLERİ
Yazan: Fredrik Brattberg
Çevirmen: Ferdi Çetin
Yönetmen: Kemal Aydoğan
Sahne Tasarım: Bengi Günay
Işık Tasarım: İrfan Varlı
Yönetmen Yardımcısı: Beste Güven
Müzik: Dengin Ceyhan
Oyuncular: Nalan Kuruçim, Caner Cindoruk, Alper Şimşek