Adı itibariyle bir boy-band ismini çağrıştıran ‘Brothers Jones’ bölümüyle birlikte acaba eski defterleri açmak o kadar iyi bir fikir değil miydi diye sorgulamaya başladım. Underbrooke’a gidiş, dolayısıyla işi yarım kalmış bütün eski karakterleri görmek kağıt üzerinde eğlenceli duruyordu. Ama böyle olacaksa olmasın biz Gold-Hades-iyiler takımı üzerinden yürümeye devam edelim.
Bir bro diğer bronun sevgilisine ''yeterince iyi değilsin'' diyebilir belli ki
Hook ve ağabeyi Liam tam bir genetik mucizesi. İkisinin de bu kadar kendini beğenmiş, farkında olmasalar da bencil insanlar olmaları kardeş oldukları konusunda hiçbir soru işareti bırakmıyor. Liam, babaları onları bir gemiye sattıktan sonra hem kendine hem kardeşine bakmak zorunda kalmış. Hook için iyi bir örnek oluşturmak istemiş çünkü Hook’un halini gördük. Ama işte bazen sahte ilahlar yaratırız ya kendimize, Hook da Liam’ı olduğundan daha büyük görmüş hep. Liam Underbrooke’da ortaya çıktığında bu sorun da su yüzüne çıktı. Ağabeyine toz kondurmayan Hook bilmem kaçıncı kere Emma’nın kalbini kırdı. Senin için bütün ailesiyle Underworld’e gelmiş kadına biraz haksızlık oluyor sanki. Önce başınızdaki dertlerden kurtulun; kendini affetme, yoluna devam etme adımlarına daha sonra geçeriz.
Sahte ilah Liam’ın kefareti biraz basit oldu sanki. Ah Hades bir üfürükle üçünü -Hook,Liam,eski kaptan- birden atsaydı aşağı çok eğlenecektim. Yani Liam iyiler takımının çok önemli bir bilgiye ulaşmasını engelledi ama yine de Underworld’den çıkıp daha iyi bir yere gidebiliyor. Bu daha iyi, daha kötü yere gitmenin kuralları tam olarak neler ve buna kim karar veriyor allahaşkına? Milah’nın ruhu musallat olmaz mı o zaman benim suçum neydi diye. Ve tabii kendilerini öldüren adamla birlikte yeniden gemiye çıkmaya hazırlanan tayfa… E öldürecektiniz adamı üç dakika önce? ‘Daha iyi’ yer, sen nelere kadirsin. Hook’un kendine güveninin yerine gelmesinin, ağabeyinden daha iyi adam olmasının, kahraman olmasının yolu Liam’ın sahteliğinden geçmesi çok içler acısı değil miydi? Vay öyle kahramanın haline. Neyse bir olsa da olur, olmasa da olur olay örgüsünün sonunda Liam’ı uğurladık. Önümüzdeki kardeşlere bakacağız.
Liam-Hook ilişkisinin aksine ilgi çeken olay ise Henry’nin tüy kaleme ulaşmasıydı. Bunu bir sır olarak saklamaması ise derin bir oh çektirdi. Hikâye kitabı söz konusu oldu mu Henry’ye her zaman güvenebiliriz gibi geliyor bana.
Ve başımızın belası, soğan halkalarının kraliçesi Zelena -tabii ki- geri dönüyor. Hades- Zelena ilişkisinin detaylarını önümüzdeki bölümlerde göreceğiz ama hem kendilerine hem çevrelerine zarar vermiş/verecek bir birliktelik olduğunu öngörmek için her türlü sebebe sahibiz.
Doğru söze ne denir köşemizde bu hafta:
