Gelelim Elif’e… Elif’in kısa ama kendisiyle
yüzleşirken, Elif’i neden bu kadar ateşli bir şekilde savunduğumu bir kez daha
hatırladım. Kimse durduk yerde kötü olmuyor işte. Birikiyor, birikiyor. Sonra
seni kötülüğe itenler çekip giderken sen yalnız kalıyorsun. Elif’in durumu da o
hesap. Bu saatten sonra Elif ile Murat’tan inandığım bir çift olur mu
bilmiyorum ama Elif’e şöyle Murat’ı kıskandıracak bir partner gelmesini çok
istiyorum. (Bu konuda ısrarcıyım.)
Sonra beyaz bir ışık belirdi uzaklardan... Gel bana diyordu ışığın içindeki ses Murat'a...
Herkes sıfırdan başladı. Can, Ayşegül için yepyeni bir
hayat kurmaya karar verdi, Elif ise gerçeklerle ve geçmişle yüzleşti. Ama
Murat, hala eski model Murat. Son kullanma tarihi geçmiş sinsi planlarıyla yine
Ayşegül’ün hayatının içine sızmayı başardı. Bir ara hatırlatın da kırmızı
kurdele takalım. Ne oldu da böyle oldu
kestiremiyorum ama bir süredir aklımda Murat ile ilgili soru işaretleri vardı. Hatta
galiba yirmi yedinci bölümün yorumu olacak, kendisinden bahsetmedim bile. Bu
hafta Ayşegül’ün evini aşağılayan tavırları, görmemiş gibi kapıya kamyon
dayamasıyla ipler koptu. Ayşegül’ün paraya ihtiyacı olmasa sen zor bulurdun
Ayşegül’ü ya neyseee! Ay bir de demez mi “Tanımadığın insanların içinde tek
başınasın!” diye. Sen varken her yer çiçek bahçesiydi zaten. Murat konusunda son
bir haftadır kendimi dolduruyordum ve sonuç: Muratçılık’ıma El Fatiha!
Limonata-Tavuk göğsü romantizmi <3
Gençlik bitmiş!!! Gençler kendilerine #YeniBaşlangıç
yapana kadar İsmail Dede atı alıp, Üsküdar’ı geçti. Hayatımıza sosyal hizmetler
yetkilisi olarak giren Nebahat Hanım’a müstakbel kayınvalidemiz gözüyle
bakabiliriz. Ama helal olsun İsmail Dede’ye, işi uzatmadı! Nesini uzatacak ki
zaten, evlendiğinde tanırlar işte birbirlerini. Öyle görünüyor ki İsmail Dede
de hikâyede yalnız kalmayacak! Filiz Çoşkuner, yani Nebahat Hanım, jenerikte
konuk oyuncu olarak yazılmış. Acaba, kısa bir dönem için mi hikâyeye misafir
olacak yoksa cici kayınvalidemiz olup bu yolda beraber mi yürüyeceğiz, öğrenmek
için sabırsızlanıyorum. (İsmail Dede’nin kalbi de aşk ile olsun, yalnız
kalmasın. <3) Tabii bir de işin Mediha
ile olan kısmı var. Nebahat Hanım ile Mediha arasındaki olabilecek muhtemel çatışmaların
çok eğlenceli olacağını düşünüyorum. Ayol, bizim Mediha, Nebahat Hanım’ı beş,
bilemedin on günde çıldırtır.
Ne kadar da varoluşçu bir Pororo :)
Mediha hahahahaha. Mediha dedikçe bana bir gülme
geliyor. Otuz yedinci bölüm itibariyle Mediha da kendisine #YeniBaşlangıç
yapanlardan oldu. İşte bizim usul: Bir kapat-aç düzelir. Hakikaten düzeldi.
Aslında Mediha’nın Pororo gözlüklü, dingin ve varoluşçu hali de çok tatlıydı
ama şimdi entrikasız bir Mediha’da bir şeye benzemez. Fitne fücurları bir
güncellesin bakalım, elinde neler var? Olmazsa yine konuşuruz bu konuyu.
***
Bölümün başından finaline kadar her sahne su gibi
aktı. Daha doğrusu su aktı, yatağını buldu. Artık yeni bir mahallede, yeni
insanlarla beraberiz. AyCan’ın hikâyesinin biraz da sıcak mahalle ortamında
kayması kulağa muhteşem geliyor. Can Tekin’in mahallede yaşayabileceği potansiyel maceralarını bile
bizlere 10 puan değerinde kahkaha vaat edecek nitelikle. Ama önce prangalarından
kurtulması gerek. Ayşegül’ün de durumu Can’dan pek farklı gözükmüyor. Eee madem
#YeniBaşlangıç dedik, taaaa en baştan bugüne kadar olduğu gibi bazen kızacağız,
bazen küseceğiz, bazen de ağız doğulusu güleceğiz ama sonunda yine yan yana
olacağız. Şimdi mahalleli düşünsün. :)
Tekrar tekrar emeği geçen herkesin ellerine, kollarına, emeklerine
sağlık. (Önümüzde hafta gelsiiiiiiiin. + Güzel fragman isteriz. Tişikkirlir.)