Fakat ne yalan söyleyeyim güzel çatıştılar. Vadi’de tabii ki çok daha iyi çatışmalar gördük. Sözüm son dönem için geçerli. Gölge yediği golü hemen çıkartmak için sağlam bastırdı ama Polat aynı zamanda muazzam bir kontra atak takımı olduğu için skoru 2-0’a getirmesi kolay oldu. Çatışma esnasında keskin nişancıların biraz daha zorluk çıkartmasını ve yakalanıp sorgulanmasını isterdim ama yapım istememiş. Oysa o yanaklıyla Polat güzel bir sohbet edebilirdi. Neyse...
Sadık Ağa’nın korunamaması ise muazzam bir Gölge golüdür. 2-1 oldu. Elbette Gölge de Polat’a karşı goller atacak ama keşke Ağa birazcık korunsaydı da öyle devrilseydi. Hemen ardından Gölge’nin ana planının hala işlediğini ve Mervan başa geçince zaten Gölge'nin yöneteceğini hatırlayınca çarçabuk 2-2’yi yakaladılar. Ne yazık ki basit goller yedik.
Çayı bırak oraya sen görmüyor musun şu an elim bağlı. Sahneden sonra içerim.
Mervan Ağa kocaman bir çılgın. Safiye'yi “kurtardım" deyu Polat'a vererek güven tazeleyeceğine satmayı düşünüyor. Yetmiyor, Cahit’i de örgüte veriyor. Ecel böyle böyle geliyor olmalı. Cahit’in koyduğu kafayla yağlarım erimiş olsa da Mervan Ağa için bu daha ne ki? Ona görkemli bir ölüm istiyorum. Bu arada Polat aniden Mervan’ın ihanetini anlayarak resmen 40 metreden doksana astı. 3-2…
Skor 3-2 ama saha geniş. Bunun daha İstanbul’u var. Konuyu bir şekilde toryuma ve hocalara getirmeleri gerekiyordu ama sevgili Ariel, “büyük devletten bahsediyorsun ama tek geliri petrol olan büyük devlet bilmiyorum” muhasebesini yapmak için biraz geç kalmadın mı? Bırakalım dahiyane bir zekayı, düşük zekalı biri için bile jeton fazla paraşütlü değil miydi? Yine de sahne amacına ulaştı ve Gölge nihayet bilim adamlarına kancayı taktı.
Acaba çok mu kaşınıyorum? Topuklasam mı gelmeden?...
Aslında ona yeni bir nickname buldum. O bir "ecel getiren." Hangi ortama girse mutlaka birileri ölüyor. Dolayısıyla hocaya yol görünmüştü ama işe kemancının karışması her şeyi çok daha şık bir hale getirdi. Keşke sonrasında Gölge eve girip kameradan hocaları görseydi. Anadolu hocamla ilk defa böyle karşılaşsalardı. Kısmet bir dahaki sefere artık. Ayrıca bu kesinlikle güzel bir goldür arkadaşlar. 3-3 oldu. Unutmadan, 20 bin dolar maaş ne yahu? Hocanın projesinden çok daha önemsizlerinde çalışanlar senede 600-700 bin dolar kazanıyorlar. Lütfen…
Cihit bini birik mi Cihit! Keşke bıraksaydı yahu.. En azından İstanbul’da herkes biraz daha güvende olurdu. Tek taşın en olmadık anda ortaya çıkması ayrı bir olay zaten. Tarihin en romantik kadın kaçakçısı izin verdi de duygusal anlar yaşandı ama ne yalan söyleyeyim sahnenin duygusu şu kardeşinize zerre geçmedi. Polat mutlaka Cahit’e yetişecek ama çatışmada Siyah Sancak’dan biri ölürse Safiye vicdan yapacak mı? Eminim mutlu mesut evine döner ve gelecek sezon artık nerede savaş varsa oraya gider. Geçen bölüm “en azından kaçırılsa” demiştim ya keşke demeseymişim. Gitti koca bölüm.
Neyse, haftaya görüşürüz...