Son üç-dört haftadır, bölüm sonlarına geldiğimizde
savaştan çıkmış gibiydik. Elif’in hamilelik oyununu ortaya çıkması, bol bol AyCan
derken İlişki Durumu: Karışık'ta bu hafta rölanti
diyebileceğimiz, temposu nispeten daha düşük ama önümüzdeki haftalar için
sağlam temeller atan güzel bir bölüm izledik. Bölüm boyunca biraz gerildik ama
herkes hedefleri çok net gördü. On numara, beş yıldız. <3
Bu hafta da iki saat boyunca, ekranda gördüklerimize
bizi inandırdılar. Yine bir mucizeye imza attılar. Hafta içi yine beni misafir
eden Bülent Hoca ve Fehmi Hoca olmak üzere tüm ekibin eline, emeğine sağlık! Ekip ruhuuuu! :)
***
Ne kadar da savaşçı bir aile.
Büyükler önden deyip Mediha & Naci ile başlamak
istiyorum. Mediha ile Naci arasında böylesine bir bağ oluşacağını tahmin bile
edemezdim. Hadi, Naci tamam da Mediha ya Mediha! Demek ki Mediha’nın gönlünün
oralarda bir yerde bir sevgi pıtırcığı kalmış. Naci’yi istemeye geldiklerinde
Mediha’nın evi basınca herhalde dedim, bu Tekin’lerde düğün ve düğün ile ilgili
aksiyonları basmak bir gelenek ya da genetik. Can’ın da Ayşegül’ü düğünden
kaçırdığını hatırlarsak…
***
Hiç demiyorsunuz bir dilek de Duygu için tutalım.:(
Eğer Ayşegül’ü anlayamamam bir ölçü birimi olsaydı, o
birimle Dünya’nın çevresini sekiz defa turlardım herhalde. Hadi tamam,
Murat’çığım sinsi, Elif kandırıkçı, Can ise saf ama Ayşegül, Ayşegül!!! O halde
bu şarkı, sevip de karakter atan tüm Ayşegüller’e gelsin: O eski halimden eser
yok şimdiiiğğ! Ne ara bu kadar trip atan, sürekli ağlayan, ters bir insan
oldun? Hâlbuki eskiden Ayşegül güldüğünde yüzünde güller açardı. Ekranda
gördüklerimizi gerçek gibi düşünecek olursak Ayşegül’ün yaşadıklarının, onda
birini bile yaşasak aklını çıldırıp, beynini oynatırdık. Ama Ayşegül direndi.
Tabii ki yaşadıkları kolay şeyler değil ama onun da karşısında Can var. Onu, düğünlerden
kaçıracak kadar çok seven, bir “Canım” sözünü duymak için kapılarda yatan Can! Süründürmek
her genç kız gibi Ayşegül’ün de hakkı elbette ama bazı
durumlarda kayıtsız şartsız Can’ın yanında olmalı diye düşünüyorum. Çünkü sevgi
neydi? Sevgi emekti.
İnsan kıyamıyor yahu. :)
Ayrıca Ayşegül, Murat’çığım ile ilgili münasebetini de bir şekilde
sonuca bağlamalı. Artık özür mü diler ne yaparsa... Çünkü görünen köy görünüyor ve Murat’çığım
Ayşegül tarafından terslendikçe daha çok hırslanıyor. Ayşegül’ün elini kolunu
bağlamak için elinden geleni ardına koymuyor!
Murat’çığım dedim, ondan devam edelim.
(Machiavelli'nin
Prens
isimli kitabını bilirsiniz. En özet haliyle kitabın mesajı, amaca yürürken her
türlü yolun mubah olduğudur. Bu hafta Murat’a baktığımda karşımda Machiavelli'nin
Prens’i gibi karşımda duruyordu.
Prens olur da prenses ve kraliçe olmaz mı? Elif ve Mediha ise prenses ve
kraliçeydi.)
Devreleriyle oynanmış robot!
İlişki
Durumu: Karışık dizisi için “En iyi 5 sahne” say deseler
ilk beşimde kesinlikle ve kesinlikle dördüncü bölümde Murat’ın, barda, Elif’e “Ne
olursun artık kendini kandırma. Ben sana senin istediğini veremem. (…) Sen beni
sevmiyorsun. Sen, sadece beni elde etmek istiyorsun!” dediği sahne olurdu. Perşembenin
gelişi çarşambadan belliymiş de haberimiz yokmuş. Ama oturup düşündüğünde
Murat’çığıma da kızamıyorum. (Zaten Murat’çığıma hiç kızamıyorum.) Bulmuşlar
süper kahraman gibi adamı, ohh… Yararlanın tabi çocuğun etinden, sütünden.
Yazı devam ediyor...