Baba Candır: Kapkara denizin, dinmedi fırtına..
Dokundur!
Baba Candır izlerken kendimi sorguluyorum bazen, “Yine mi barışmadılar, bu mesele de fazla uzadı, bu kadını boğucam artık” diye kendi kendime dertleniyorum; ama sonra ne oluyor? Bir bakıyorum bölüm pattadanak bitmiş. Araftaymışım gibi hissediyorum şu an. Duygularıma dayanıp da bölümü sevdim ya da sevmedim diyemem ama aklıma dayanarak şunu söyleyebilirim: kafamda bin bir türlü sesle, bölümün bittiğini idrak edemeyecek kadar kendimi kaptırıp gitmişsem eğer bana da bölüm için helal olsun demekten başka bir şey düşmez… Uzatmadan detaylara geçeyim en iyisi.


Aşk acısı öyle geçmez evladım, şeytan doldurur


Favori depresyon konseptimiz

Rolleri değişti Haluk ve Ece, ee ne demişler “Kaçan kovalanır.” Yer, zaman ayırt etmeden işler bu kaide. Ece Haluk’un kendisini Levent’le birlikte sanmasına dayanamadı, delirdi kızcağız yahu. Gece gece afakanlar bastı, dışarılara attı, Haluk’un yanında buldu kendini; iyi ki de buldu. Aşk emek ister, kadını erkeği demeden hem de.. Ama yanında sabır olmadan bir işe yaramıyor bu bölüm tekrardan anlamış olduk hem de nasıl anladık, nasıl anlattınız nasıl yaşadınız be! Taymlayn akmamıştır eminim Haluk konuştu, Ece dinledi nasıl aksın! Sonunda bozdu suskunluğunu, büyük bir kırılma yaşadı bence ikili. Sessiz kalarak hiçbir şeyi çözemeyiz canımız acısa da söylemeliyiz içimizi kanatanları.. Haluk da öyle yaptı, anlattı her şeyi kırık dökük ne varsa..

Ben susayım, fotoğraf konuşsun

Hele bir cümlesi vardı ki “Aklını kalbine teslim etmekten tek korkan sen değilsin.” diye.. O an diziden kopup da kendime bir baktım , düşündüm.. Hangimiz korkmuyoruz ki? En çok da kalbine güvenip aklını kaybedenler korkar, güvenemez kolay kolay… Sahnenin sonu hayal kırıklığı ile bitse de arkada çalan parça ile muazzam bir gösteri oldu bizlere, müthiş duygulandım.


Tatilden döndüğüm gibi sınavım olduğunu öğrenince yapmak istediğim


Cinnete kadar gidip geliyorum.



Yazı devam ediyor..
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER