‘İnadına Aşk’, yaz aylarında öyle ani ve sürpriz,
Karadeniz’in taşkın nehirlerini aratmayacak şekilde girdi ki hayatımıza,
açıkçası Barutçu ile Aras Ailesi arasındaki meydan muharebesinin, I. Dünya
Savaşı kadar olmasa da uzun bir süre devam edeceğini düşünmüştüm. Fakat hayatın
her alanında olduğu gibi televizyon da tüketime dayalı olduğundan ‘İnadına
Aşk’ın da son kullanma tarihi erken geldi. Bu durumda #İnadınaAşk izleyicisine
ne yapmak düşer? Çınar Barutçu gibi esip gürlemek, Defne Barutçu’nun sahip
olduğu orantısız çene gücünü klavye tuşlarına taşımak ve tabii Yalın Aras gibi
hedefine giden yolda her şey mübahtır diyerek çözümler aramaya uğraşmak yerine
şu an final bölümü için ilk bölümdeki gibi aynı motivasyonla çalışan ekibin
emeğine karşılık aynı istek ve motivasyonla son bölümü #inadına izlemek.
Perşembe günleri gayet iyi giden bir işin, eldeki güçlü
kartı oyuna sürmek adına deyim yerindeyse kenara almak ‘İnadına Aşk’ın pimini
çekmişti. Tabii bir diğer gerçek de ‘Kiraz Mevsimi’ni de finale sürükleyen
evlilik faktörü. İzleyici kına gecesi sever, düğün dernek sever, evlilik sever
ancak hikâyesinin baş kahramanları deli dolu âşıklar olan dizide evliliği
sevmez. Bu faktör de genellikle senaryoyu bir yerden sonra çıkmaza sürükler.
Defne ile Yalın evliliği ileriki bölümlere alınsaydı tadından yenmezdi o zaman.
Fakat her halükarda dizinin sezon sonunu göremeyeceğini düşünsem de bu kadar
ani bir şekilde bitirileceğini tahmin etmezdim. Yine de ‘İnadına Aşk’ın
başarısına şapka çıkarmak gerekiyor; en az fandom’lar kadar deli dolu üç
kadının kaleme aldığı hikâyeyi vizyonu geniş yönetmenlerin gözünden, sıcacık ve
yetenekli, bu dizi sayesinde kendi evrimlerini yaşayan oyuncular vasıtasıyla
izledik.
Barutçular ve Araslar meydan muhaberesi başlıyor!Açıkçası ‘İnadına Aşk’, yansıttığı sıcaklık ve samimiyetle
birlikte ‘Poyraz Karayel’, ‘Kara Sevda’ ve ‘Diriliş Ertuğrul’ gibi oldukça dişli
rakiplerinin karşısında güçlü kalmasıyla da büyük başarı elde etti. İtiraf
edeyim dizi çarşamba gününe alındığında izlememeyi düşünüyordum. Çünkü ‘Poyraz
Karayel’ için başladığından beri son birkaç yılın en sağlam işi deyip durdum.
Ancak ‘İnadına Aşk’ın romantik komedi türüne getirdiği farklı bakış açısı, tüm
oyuncuların her bölümde kendilerini bir tık aşması, keskin ve kıvrak replikler
ve Karadeniz kültürü üzerinden geleneksel bir aileyi yorumlayışı her çarşamba
akşamı Fox’u açmamı sağladı. Bu nedenle sonda tekrar söyleyeceğim ama tüm
ekibin yüreğine sağlık. Herkes gibi ben de vedayı sevmediğim için final bölümü
yerine bu bölümle son yorumu yapayım istedim.
Geleneksel kavramları tepetaklak etmeyi seven ve bu
yüzden de izleyicisinin yüzünü güldüren dizinin bu bölümünde Yeşim Aras’ın
önderliğinde #BirYastıktaProjesi yürürlüğe konuldu. Amaç belli: Henüz bir bölüm
önce evlenen Defne ile Yalın’ı bir araya getirmek. Burada “yandı beyin”
diyebilirsiniz. Ancak senaryo üç sıra dışı kadının imzasını taşıyınca normal
bir hareket beklemek de imkansız. Sonuçta Yalın Aras’a bir tuzlu kahve çok
görülmüş, ayağına bile basılmamışken Defne’yle nasıl vuslata erebilirlerdi ki?
Defne’nin orantısız çenesine ömür boyu maruz kalmadan önce, Toprak Barutçu’nun
orantısız engeliyle yüzleşmesi gerekiyordu.
O tuzlu kahve içilecek arkadaş!
Plan oldukça basit; Arasların genç fertleri dedelerini
Defne’yi istemeye ikna ederken, Barutçular ise kalbinin etrafına betondan duvar
ören Toprak Barutçu’yu bu isteme merasimine ikna etmeye çalışır. Tabii bu
sırada da nur topu gibi bir imkansız aşkımız olur: Lazkopat ile Mavi Kafa. Her
şey kusursuz işlerken tabii insan haliyle bir ters köşe bekliyor. O da sonda
itinayla izleyiciyi bekliyordu.
Son birkaç bölümdür diziden eski tadı alamadığımı
yazmıştım. Bu bölüm için de aynısını söyleyebilirim. Geçişlerdeki boşluklar
bölümün akıcılığının önünde engel olmuş ilk yarıda. Tabii bu boşluklar açılış
sahnesinde Can Yaman ile Taner Rumeli’nin güçlü performanslarının ardından göze
batar nitelikteydi. Ancak hikâyeye birkaç bölüm önce katılan Polat Barutçu ve
Nehir Aras karakterleri arasında kaçınılmaz ve bir o kadar da imkansız bir
aşkın filizlenmesi güzel bir çeşni katmış.
Adem'in evrimine yetişemiyoruz artık Hele ki Aras Aydın’ı izlemenin
verdiği keyfin her geçen bölüm arttığını göz önünde bulundurursak onun ‘İnadına Aşk’ta hamuru çok daha iyi yoğrulan
Elvin Levinler ve ilk bölümden beri çıtayı itinayla yükselten Açelya Topaloğlu
ile olan sahneleri de bölümün en renkli anlardı. Cem Belevi ve İlay Erkök’ü de
atlamamak gerekiyor. İnadına ve imkansız aşkın ardından bir de yıldırım aşkı
kavramını diziye ekleyen ikili bölümün izlemesi keyifli karakterlerine hayat
verdiler. Nilay Duru’nun nazlı gelinden örnek geline geçişi ile Yeşim
Dalgıçer’in Taner Rumeli ile karşılıklı sahneleri de ‘İnadına Aşk’ın eski
tadını yakaladığı kısımlardandı.
Gelecek hafta her çarşamba evlerimize samimiyetlerini
taşıyan ‘İnadına Aşk’ ekibini son kez izlemek üzücü olacak. Maalesef aile
sıcaklığı kazanamıyor. İlk yazımda atladığım Nesrin Namal’a da koca bir teşekkür
buradan. O kadar güzel bir cast oluşturmuş ki her oyuncuyu izlemek ayrı bir
keyifti. Ayrıca ilk yazıda unuttuğuma üzüldüğüm Ayşegül Sınav’a da selam olsun;
onun çizimleri ‘İnadına Aşk’ın rengi oldu.
Lazkopat ve mavi kafanın dudaklarında bir temas mı olmuş yoksa bu da mı hayal Can Yaman, Açelya Topaloğlu, Eren Vurdem, Nilay Duru,
Yeşim Dalgıçer, Taner Rumeli, Cem Belevi, Aras Aydın, Büşra Çam, Mesut Yılmaz, Cevahir
Turan, İlay Erkök, Selim Gürata, Bilge Şen Ündüz, Funda Eskioğlu ve tüm kamera
önü ile arkasındaki #İnadınaAşk ekibi 32 hafta boyunca evimizin en sıcak
konukları olup aynı sıcaklıkla ağırlandınız. Nice güzel işleriniz olsun! Bu
izleyici sizi gelecek işlerinizde de #İnadına takip eder…