Mediha
Hanım Teyze ve Naci
Naci, hayatımıza damdan düşer gibi girdi. Ne yalan
söyleyeyim İki-üç bölüm alışmakta zorlandım. Ama tango sahnesinden sonra tamam
dedim, Naci’den artık bizden. Mediha Hanım Teyze’nin Naci’yi joker gibi
kullanması
İlişki Durumu: Karışık için renk oldu. Bu hafta terapist ve
görücü(?!) halleriyle çok keyifliydi. Çakma terapist şeklinde
Ayşegül’ün zaten gidik kafasını iyice çorba ediyordu yalnız.
<3 Naci'nin, İsmail Dede’nin
davetiyle yemeğe geldiği sahne de muhteşemdi. Mediha Hanım Teyze, kulaklarından pembe
duman, ağzından yeşil alev, gözlerinden mor jöle de akıtsa, Naci onu yine süzülürken
görür. Çünkü aşk.
Gülendam
ve İso
Birisi de çıkıp demiyor ki "Gülendam n'aptın, başının çaresine bakabildin mi?"
Yaaa Gülendam!!! Herkes Ayşegül için seferber
olmuşken, garibim kucağında el kadar ağlayan bir bebek ile kalakaldı. Birileri
sahilde romantiklik kassın, diğeri evde hamilecilik oynasın, bir başkası akşam
yemeklerinde, dünyanın yükü de Gülendam’ın sırtında. Yaşasın emekçiler! Yanındayız Gülendam!
Handan
ve Candan
Handan da bir hoş! Sen akıllı kadınsın Handan’ım. İnsan
Candan’ın telefonuna konum atar, bir şey yapar. (Hangi konum?) Sen neden Candan'ı, Ayşegül'ün evine bir başına gönderiyorsun? (Hangi Ayşegül?) Hadi gönderdin, bir de sorular soruyorsun? (Hangi soru?)
Ayşegül
ve İso
“İso’nun Ayşegül’ün hayatındaki yeri ve önemi”
başlıklı ayrı bir yazı yazılır. Ancak, şimdi sadece Ayşegül’ün hafızasına
odaklanmak istiyorum. İso’yu kucağına aldığında Ayşegül’ün de zihninin ağır
ağır geleceğini tahmin ediyorduk. Bu tamam; ama ne zaman, nasıl soruları hep aklımızın bir köşesindeydi. Can ve Gülendam, cebren ve hile ile bir şekilde İso'yu Ayşegül'ün kucağına verdiler.
Anılar yükleniyor... %70 Kızcağızın zihni havuz problemi misali: Bir
İso ve bir Can aynı anda açıldıklarında, Ayşegül’ün hayatını altı bölümde
doldurmaktadırlar. Mediha Hanım Teyze ise Ayşegül’ün hayatını dokuz bölüm geri sarmaktadır. Can, İso ve Mediha Hanım Teyze aynı anda açılırlarsa Ayşegül’ün
kafası ne zaman yerine gelir? Cevap veriyorum: Can, gözünü karartıp her şeyi
itiraf edince.
Can, aklı mı kalbi mi derken her babayiğidin
yapamayacağı bir şekilde Ayşegül’ün her şeyi hatırlaması için yolunu açtı.
Ayşegül’ün İso’yu kucağına alarak gelmeye başlayan anıları, Can ile birlikte
beynine “download” oldu. Son sahnede Ayşegül’ün bağırıp ağlaması ise ilk defa
benim de içimi rahatlattı. Kimse görmeden ağlaması, içine atması cidden sinir
bozucu bir hal almıştı. Hah, şöyle be kızım, bağır rahatla.
Buradan sonrası haftaya!
***
Özetle; İlişki Durumu: Karışık'ın yirmi yedinci bölümü geneli itibariyle Ayşegül
ve Can romantizmi ile hasret giderdiğimiz bir bölüm oldu. Güldük, eğlendik,
heyecanlandık, meraklandık.
Uzun dizi sürelerine rağmen bizi ekranın içine çeken İlişki Durumu:
Karışık ekibine ilk önce geçmiş olsun dileklerimizi iletelim. Canlar bu sizin
hasta haliniz mi? Hepinizin ellerine, kollarına, güzel emeklerine sağlık! ^.^