Durun evlenemezsiniz; çünkü siz kardeşsiniz!
Bu hafta İlişki Durumu: Karışık’ı bambaşka bir ruh hali ve göz ile izledim. Sebebinden kısaca bahsedip bölüm yorumuna geçmek istiyorum. Zira bu sebebin uzun halini de okuyacaksınız. ^.^

Bu hafta içi aldığım şık davet ile kendimi İlişki Durumu: Karışık dizisinin setinde buldum. Set emekçilerinin nasıl çalıştıklarına şahit oldum. Bence onlar, üç saatliğine de olsa, bizi sıkıcı ve kan kırmızı olan dünyadan alıp toz pembe bir dünyada yaşatıyorlar ve bunun için büyük emek harcıyorlar. İzlediğimiz bu güzel bölüm için yazanından, çekinine kadar hepsine kocaman teşekkürler! Hepsinin ellerine, kollarına emeklerine sağlık!

***

Şimdiiii İlişki Durumu: Karışık’ın yirmi üçüncü bölüm finalini hatırlayalım mı? Elif ve Can, çatt diye yıldırım nikâhı yapmışlar, avukattan Can’a gelen telefonla kendilerini Ayşegül’ün evinde bulmuşlardı. Elif, Can ile evlendiğini söyleyince Ayşegül şok, Ayşegül iptal!

Sen hep odalarda ağla Ayşegül! Sonra Elif nasıl nikahı basar diye düşün, okkkeyy?

Komşu da pişer, bize de düşer demiş atalarımız. Olayların bugünkü haline baktığımızda bu atasözü sanki Murat için söylenmiş. Ayşegül’ün Murat için “Nişanlım” demesi İso’yu kontrol etmek için gelen uzmanlar için söylenmiş bir yalandı. Can ve Elif’in evlendiğini öğrenen Ayşegül belki heyecanından belki de Can’a olan hırsından o anda Murat ile “ciddi” düşündüğünü söylemez mi?! Yalandı, gerçek olma yolunda ilerliyor. Ay aklımı çıldıracağım! Yalnız sahneye bakar mısınız? Elif ve Can, Ayşegül ve Murat. Double date’cilik!

Elif çalıştı, kazandı!

Murat’ı yerlere koydum olmadı, göklere çıkardım sığmadı. Artık ne yapacağımı, ne diyeceğimi bilmiyorum. (Evet, Ayşegül’ün kazağını giydiği o görüntüye rağmen Murat’tan soğumadım.) Fragmanı gördüğüm andan itibaren Murat ile ilgili aklımda iki alternatif oluştu: Bu çocuk ya gerçekten çok saftirik ya da sağlam fırsatçıydı. Fırsatçı demeye gönlüm elvermiyor. Saf diyeyim de bu kadar saf olunmaz ki anacığım. İki gülümseme, bir kahveye hemen gözleri kısarak romantik bakmalar, koşa koşa yüzükler almalar, ortam hazırlamalar, mumlar, çiçekler, böcekler… Ay yazık bi’de kedi gibi Ayşegül’ün peşinde dolanan halleri yok mu?

"Ayşegül, makarnanda saç var?"

İşin ilginci Ayşegül’ün, Murat’ın bu tavırlarından ne kadar etkilendiğini kestiremiyorum. Bazen “Hımmm… Etkilenmeye başlıyor!” bazen de “Ay bu bizim bildiğimiz Ayşegül” diyorum. Murat, aşkını binbeşyüzbindörtyüzonuncu kez Ayşegül’e itiraf etti. Hem de fonda Por Una Cabeza ile! Ama yirmi dört bölümde gördüğüm Ayşegül, Can’a olan hırsını Murat’tan çıkartacak! Öyle olmasa bile Can’ı severken Murat’a evet demesi, yine döner dolaşır Murat’ın kalbini kırar! (Eskiden Can’ın gidik kafasından dolayı Murat ile Ayşegül’ün mutlu olmasını çok istiyordum ama o eski halimden eser yok şimdi. Evlenmesin Murat Soykan. Bekâr kalsın.)

Murat isterse sabahlara kadar “Elif hamile değil!” diye sokaklarda davulla dolaşsın, isterse ulusa sesleniş yapsın. Elif’in hamile olmadığını bilmesi, Elif’i arayıp oraya gel, buraya git demesi dışında hiçbir işine yaramıyor. Aksine, Elif’in hamile olmadığının ortaya çıkması Murat’ın da işine gelmez, o da bunun farkında.

Ses gerçek, görüntü montaj.

Ayrıca, özellikle son 7-8 bölümdür, her fırsatta Ayşegül’ü DEVVV bencil bulduğumu söylüyordum. Bu bölümde yanılmadım çok şükür! Sonunda en çok Murat’ın kalbinin kırılacağını bile bile bu hallerine çanak tutuyor. Umarım Handan’ın getirdiği kitap işinde aşkın Murat’a çektirdiği kısımlarından bahsetmiyordur.

Eğer bölüm finalinde izlediğimiz Murat’ın Ayşegül’e evlenme teklifinin ardından Ayşegül bu teklifi kabul eder ve Murat ile ciddili bir yola girerse “Durun! Siz evlenemezsiniz! Çünkü siz kardeşsiniz!” diye atlayabilirim. Ama sıra bana gelene kadar Can bu işi halleder ya! Can, dostum, fighting! ;)

Murat'ı kurtardığıma göre yeni bir sayfa açabilirim. Bunun için bir tıkınızı alırım.->
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER