“Ben sana gelmedim ki Şevket amcama geldim..”
Ertan’ın, Zeynep’in Fatih ile arasının bozulduğunu öğrendiği gibi kolları sıvayacağını zaten dile getirmiştik. Ancak bu hikayede bir türlü yerine oturtamadığım nokta şu; Ertan kendini de parçalasa bu saatten sonra Zeynep’in ona meyletmesi ihtimal dahilinde bile değil. Ayrıca Ertan kendini Şevket'e açık edecek kadar geri zekalı biri de değil. Eee, o zaman? Bildiğin boşa kürek çekiyoruz yani o cephede, en ufak bir gerilim yok çünkü.. Aslında Ertan’ın beton dökebileceği bir yer var; o da Selim meselesi. Hatta birkaç bölüm önceye kadar ben, Ertan’ın Selim hakkındaki düşüncelerini öğrendikten sonra -hatırlarsınız keşke onun babası ben olabilseydim falan demişti- babalık konusunda Zeynep’in ikilemde kalabileceğini düşünmüştüm. Zaten Zeynep’in de biraz kafası karışmıştı o konuda, gel gör ki birkaç bölümdür o hikayenin üstüne gidilmedi, direk unutuldu. Haliyle Ertan artık Selim’i kimseden öğrenemez. Sonuçta, hangi insan gidip de dün tanıdığı adama, "Ya varsa aslında Zeynep ile Fatih numara yapmışlar, hatta çocuk da başkasındanmış." bilgisini verir? Kısacası, Ertan’ın hayatımızda kalıcı olabilmesi Selim’i öğrenmesinden geçiyor, fakat nasıl öğrenecek orası şu anda muamma..
“Sen kalk Avrupa’nın jet sosyetesiyle takıl, sonra gidip bi' kıytırık balıkçıyla evlen..”
Meryem’in Cahit’i nasıl öldürdüğü anlattığı videoyu, Birol’un ilk izlediği anı hatırlıyorsunuz değil mi? O zaman ne söylediysem hala aynı fikirdeyim; “Bence Meryem tıpkı Şevket'e anlattığı gibi, Birol'a da katil olmadığı hikayesini anlatmıştı geçmişte. O yüzden Birol kasetteki itirafı gördüğünde o kadar etkilendi, çünkü ilk kez amcasının iddialarında haklı olduğunu anlamış oldu. Her ne kadar Vahit'in karşısında renk vermemeye çalışsa da bu ilerde Birol tarafında da bir kırılmaya yol açabilir..” Yani, bence Vahit’in konuştuğu videoyu Meryem’in telefonuna sadece Birol gizlice koymuş olabilir. Çünkü Meryem'in bu kadar dibine girebilen ve onun adına her şeyi yönetebilen tek kişi o. Ayrıca Birol'un şimdilik kesin bir taraf seçmediğini ve tüm gerçeği öğrenebilmek adına ikili oynadığını da düşünüyorum. Bu olayın ardından kelalaka biri çıkarsa çok şaşırırım cidden..
Gelelim Meryem - Vahit yüzleşmesinin ikinci perdesine. Yine üstü kapalı birçok ima, sisler ardında kalan onca laf. Meryem'in, Vahit'e verdiği kağıtta ne yazıyordu net bir fikrim yok, çünkü daha önce yakalayabileceğimiz bir ip ucu gözükmedi bu konuda. Hani Vahit'in çocuğunu yeni sakladığı yerin adresi falan diyeceğim, ama tamamen sallamış olurum çünkü sağlam bir done yok elimizde. Vahit cephesine geçersek; Vahit zaten Meryem'in tüm malvarlığını isterken, "Eğer beni reddedersen, elindeki her şeyi alırım." deyip üstüne de hafif tebessümle "Kocanın tuttuğu balıklarla geçinirsin." diye vurgu yaptı. Bu durum size de çok mantıksız gelmedi mi ilk anda.. Ama dediğim gibi, bence orada da üstü kapalı tehdit ediyor. Bu tehdit konusunun da Meryem'in geçmişi ile ilgili olduğunu düşünüyorum. Bu arada Meryem, Vahit'e olduğu gibi Şevket'e de aynı telden çaldın; şirketi verince de rahat bırakmaz gibisinden konuşarak. Ama ben pek yemedim bilesin.. Sonuçta Vahit, "Avrupa'nın jet sosyetesi" lafını boşa söylemedi değil mi. Cahit'in sağladığı imkanlarla yaşamak ne kadar inkar etmeye çalışsan da senin de hoşuna gidiyordu, hala da gidiyor..