Hakiki Tosun Paşa benim!*
Canım İlişki Durumu: Karışık’ın yirmi ikinci bölüm yorumu başlığına ilham kaynağı, geçen hafta olduğu gibi bu hafta da Murat. Geçen hafta biraz sitemliydim ama bu hafta tam bir Tosun Paşa’ydı. Özellikle bölüm finalinde, huhhuuu! Canlar bir tarafta, Murat başka; Elifler bir tarafta, Ayşegüller başka. Karşımızdakiler Tellioğulları’ndan, bizler Seferoğluları’ndan. O halde hep beraber: Tellioğullarına ölüm, yaşasın Seferoğulları.

***

Hemen bir-iki cümleyle geçen haftayı hatırlarsak Elif, elinde davetiye Ayşegül’ün düğününe çağırıyordu. Elif şovunu yaptı ama karşında da Ayşegül var yani, yemez!

Sarı Köşe

“Sarı Köşe”den kast ettiğim kişileri anlamışsınızdır. Mediha Hanım Teyze ve Elif. Yalnız bu hafta Mediha Hanım Teyze’nin maşallahı vardı. Her yere yetişti. İsmail Dede ile tatlı tatlı çekişmelerine Naciye de eklenince ballı kaymak olmuş. Yahu Naciye işinde gücünde, neden kadıncağızı çekiştirip duruyorsunuz?! Emekçileri ezmiyoruz, onları yoldan çıkarmıyoruz. Ama helal olsun Naciye’ye! Ne hediyeler ne de baskılar onu yıldırdı. İcabında çekip gitmeyi bildi, budur! Bundan sonrası için ise: #DirenNaciye

Naciye kulübünün ilk kuralı: Naciye kulübü hakkında konuşmamaktır. Naciye kulübünün ikinci kuralı: kimseyle Naciye kulübünü hakkında konuşmamaktır.

Dedim ya Mediha Hanım Teyze’nin bu hafta maşallahı var diye. Naciye’ye sarmasının ardından sıra Elif’e (Elif ve Can’ın düğününe) geldi. Bu duruma tam olarak “sarmak” da denmez aslında. “Kendini adamak” daha uygun olur sanki. Düğündeki pastadan tutunda gelinliğe kadar Elif’in ağzını açtırmadı. Tabi Elif bitik, Elif iptal! Tam bu noktada, Elif Mediha Hanım Teyze tarafından darlanırken eski bölümlerden bir şey geldi aklıma, paylaşmak isterim. Dördüncü bölümde, Elif’in Murat’ın suratına bardağı boşalttığı bir sahne vardı, Hani Murat’ın Elif’e “Sen beni sevmiyorsun, sen beni elde etmek istiyorsun.” dediği sahne, hatırladınız değil mi? Hatırlayamayanlar için videoyu da şöyle bırakayım:




 
Aradan olaylar, günler, aylar, mevsimler geçti. Ne Elif hırsından ne de Murat haklılığından hiçbir şey kaybetmedi. Elif, sevdiğinden değil; hırsından böyle davranıyor. Buna %100 eminim. Bu kadar hırslı olmasa hamilelik yalanının ardından bu kadar aksiyona katlanmazdı. Yani kimse katlanmaz. Mediha Hanım Teyze de bu iddiamın canlı kanlı örneği.

Elif, geleceğe umutla bakıyor.
 
Elif ve Mediha Hanım Teyze arasındaki çatışmada olan Can’a oluyor ya ben ona üzülüyorum. Yufka yüreğinden gözleme açtığımın Can’ı. Elif ile tartışıyor da gönlünü almadan evden çıkmıyor. Saf bu çocuk ya, yazık. : ) İsmail Dede, her zaman olduğu gibi haklı. Ayşegül, İso ve Can ne kadar güzel bir üçlü aslında. Ama işte mecburiyetler, hayaller, hayatlar…

Bakın bu istikrardır!

Bu hafta Ayşegül bizim bildiğimiz Ayşegül’dü. Kızınca hıncını Can’dan alan ama ondan bir türlü vazgeçemeyen, her sıkıştığında Murat’ı arayan, Handan’ın tüm hayallerini suya düşüren Ayşegül işte! Murat’ın zarif “Gidelim, ben her şeye razıyım.” teklifini kaçıncı reddedişi. Murat, Ayşegül’e her iyilik yaptığında ve Ayşegül’de Murat’ı her reddedişinde biraz daha sinirleniyorum ve biraz daha üzülüyorum. Adam menemen romantizmi yaptı daha ne istiyor bu Ayşegül?

Kafamızdaki sorularımızın cevabını ikinci sayfada aramaya devam edeceğim. Buyrun! ->
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER