Gallifrey’e dönmeden biraz tur atacak kızlarımız yeni “spor arabalarıyla”.
Gözlerini açtığında ise bir adam gördü, Clara kendisini bu adama emanet etmişti ama Doktor Clara’yı hatırlayamadı bile. Restoranda hikayesini anlattığı garson kız Clara görünümlü değildi, Clara’nın Doktor’un zaman çizgisine saçılmış bir kopyası falan da değildi, Clara’nın ta kendisiydi. Doktor bütün olayları hatırlıyordu Clara ile ilgili, ama onun görünüşünü ve sesini hatırlayamıyordu. “Clara’yı görsem tanırım” dedi ama tanıyamadı, Clara da göz yaşlarını tutamadı. Sonra bulundukları restoranı hatırladı Doktor: Amy ve Rory ile buluştukları yerdi burası “The Impossible Astronaut”da. Ama tepenin diğer tarafında değil miydi burası? Clara’nın müziğini çalarken Doktor, Clara belki de bazı hafızaların hikayeye hatta şarkılara dönüştüğünü söyledi, sonra arkasındaki kapıyı açtı... İçeride Ashildr ve TARDIS konsolu vardı.


Ve işte beklenen an... Sonik tornavidasız Doktor mu olurdu yahu?

Clara ve Ashildr’ın, bukalemun devresi çalışmayan ve bu yüzden restoran görünümünde kalacak olan TARDIS’i yola çıktığında geriye sadece Doktor ve bildiğimiz sevdiğimiz TARDIS kaldı. Hala kalbi atmıyordu Clara’nın ölümü sabit bir olay olduğu ve evrenin işleyişi buna bağlı olduğu için. Her ne kadar Clara ölümünü gerçekleştirmek üzere Gallifrey’e gittiklerini söylese de anlaşılan bunu “uzun yoldan” biraz gezerek yapacaklardı. Doktor ise TARDIS’e girdiğinde kara tahtada Clara’nın o meşhur son sözlerini gördü: “Koş akıllı çocuk! Ve kendin gibi bir Doktor ol.” Kadife ceketini giydi, TARDIS’in kendisine hediyesi olan yeni sonik tornavidasını kaptı, kapıyı parmak şıklatarak kapattı, ve yepyeni maceralara yelken açtı Doktor.

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER