Ali Mertoğlu'nun koca gözlü kızı, kalabalık bir fandomun reyizi Selin
Yılmaz. Biz onu o kadar çok sevdik ki gözünden bir gölge geçse bağrımız yandı neredeyse. Çok sevilsin istiyoruz, hep sevilsin, sanki
o ayakta kaldığı sürece biz de hiç yıkılmamış sayılacağız. İşte bu
yüzden Selin Yılmaz olmak ne demek bir irdelemek istedim tabii
bence bana gore...
1- Ali’yi Ali’ye rağmen Ali için seveceksin... Ali’yi sevmek
zor, çoğu zaman yorucu. Gözlerindeki
fırtınaya kapılmamaya gayret göstereceksin. İyi tanıyacaksın, ne zaman sevip de söylemediğini, ne zaman meydan
okuduğunu, ne kadar ileri gidebileceğini, nerede duracağını, ne zaman
yaralarının kanadığını hissedeceksin.
2- Kendini ezdirmeyeceksin. "Gerektiğinde sen ezeceksin ki geri bassınlar”, sadece
ve sadece ileride senin ezebileceğin bir ortamın olacağını hissediyorsan
eziliyormuş gibi yapabilirsin.
3- Küsüp gitmeyeceksin. Savaş meydanda verilir, meydanı boş bırakmayacaksın,
en gitmek istediğin anlarda bile ortamda bulunacaksın. Unutma sen bir rahatsız
oluyorsan, karşındaki bin rahatsız olur.
4- İçine ağlayacaksın! Çok acı çektiğin anlar olacak, onları biriktir, sonra
mesela ikizinin acısını bahane ederek akıt, erit gitsin.
5- Kin tutmayacaksın. Özellikle sevdiklerine karşı. Onlar bazen mantıksız davranabilir ama sen doğru
olduğunu düşündüğün şeyi söylemekten vazgeçmeyeceksin. Sonunda haklı çıksan da "Ben demiştim”
der, geçersin.
6- Ama unutmayacaksın da! Bazı şeyleri zamana bırakabilirsin bu unuttuğun
anlamına gelmez. Unutma "Her şeyin bir
zamanı var”.
7- Sadece gerektiğinde cesur olacaksın. Sevdiğinin adını dalgalara
haykırabilirsin ama mantıksızca seni sıkıştırdığını düşünüyorsan eğer “Olmayacak
o zaman” diyebileceksin.
8- Hak edene haddini bildireceksin. Bazen aleni bazen gizli, kimsede hesabın
kalmayacak. Bu yolda zarar görsen de
hasar kontrolü yapıp, yoluna devam edeceksin.
9- Gerekmedikçe kaba kuvvet uygulamayacaksın. Ama bazen gerekebilir. Uslanmayanı söz ile uyaracaksın, ondan da
anlamıyorsa ortamın müsaitliğine göre saçını başını yolabilirsin. ^.^
10- Hata yaparsan bir adım geriye gidip oradan
düzelteceksin. Ufak hatalara gülüp geçebilirsin, sen takmazsan kimse
takmaz.