Kiralık Aşk: Keep calm Defne is here!

Kiralık Aşk: Keep calm Defne is here!
"İyi ki"ler... Hepimizin hayata devam etmesine sağlayan, keşkelerimizin üstünü örten "iyi ki"ler, hayata mutlu pembiş gözlüklerle bakmamızı sağlarlar. Her ne olursa olsun keşkelerimizi unuttururlar. Daha iyi insan olmamızı, yaşama amacımızı hatırlatırlar. Bizi yaşama bağlayan sımsıkı iplerdir onlar. "Hayat çok meraklıdır şaşırtmaya" dediğimiz anlarda sığındığımız limanlardır “iyi ki varsın” dediklerimiz.

Tıpkı Ömer’in en özel 'iyi ki’si olan Defne gibi.  Onca hayal kırıklığının, Sinan’a olan güven kaybının yaşandığı, kısacası hayatın çok da adil davranmadığı dönemde Ömer yine sığınacak limanını Defne’nin kıyılarında buldu.  Zirilyon tane sorunu yokmuş gibi kafa dağıtmak için bile Defne’nin saçlarında takılı kaldı. Ömer’in kışı gerçekten başlıyor gibi ama Defne olduğu müddetçe o kara kışların sonu hep bahar olacak! Bu bölüm Ömer’i o kadar kırgın o kadar acıklı yavrucak gördük ki, bir an “Aptallık etme sen Ömer İplikçisin, kendine gel” moduna girdim. Dertlerin Ömer için derya olduğu bu zor günlerde sabır, sabır, ya sabır diyorum!

Sinan… Allah cidden tependen baksın Sinan! (Bir zamanlar Defne’ye söylediğin şekilde hareketlerimi de yaptım don’t worry!) Ya zaten yaptın bir hata düştün ofsayta. Daha fazla koşsan, dar alanda kısa paslar yapsan, şu mükemmel arkadaşlığınız için 948538 trip atmasan da bir Ömer’i karşına alsan? Hayır, bir ara o kadar çok ayrılık muhabbeti yaptınız ki içimde gök kuşakları açtı; “LOVE WİNS” diye sevindirik oldum. Bırak şu inadı Sinan! Yapılan flashbackler ise yüzümde sonsuza dek bir gülümseme oluşturdu. Ergen Ömer ve Sinan ne kadar naif ne kadar güzellermiş. Koray’a birazdan ayrı bir paragraf açacağım ama Manas Destanı bile az kalır diye korkuyorum!

Defne! Ah defne! Yani normal şartlar altında sana kızmak, seni şöyle bir güzel sarsmak istiyorum ancak yapamıyorum. Ama anacım iki kere çarpıştığın, 3 dakikada sana Usain Bolt hızı ile koşan piis Deniz’e kendini tanıttıktan sonra adını sormayı nasıl akıl edemedin? Tam sana buradan kızıp puan kıracakken “Defne is here” duruşunla ekstra yıldızlı pekiyi veriyorum. Evet, sen biraz zor torbaya düşmüşsün, rakibin de Real Madrid amma sahalarda görmek istediğimiz hareketlerle döndün. Yani bir insana ihtiras, fesatlık bu kadar mı ekstra large gelir! Tüm bunlara rağmen aşkın gücü işte, 10 kaplan gücünde kıskançlık yüklendi bünyen!  En başından beri beklediğimiz, sen kendini anlat, sevgini göster diye kurdeşen döktüğümüz tüm o günlerin acısını çıkardın! Sonunda sarıldın da “sakın ha gitme” dedin ya sevdiceğine içimin yağları eridi! Milyonlar tek yürek “Hepimiz Defne’yiz!” diye haykırdık.

İz’ninizle ben bir on tur göbek atıp geleceğim. Ömer “O iz silindi çoktan” dedi ya, gözyaşları sel oldu aktı. İtiraf ediyorum ki bu bölüme kadar İz’den nefret edemiyordum. O da en az Defne kadar gerçek gerçekti çünkü. Elbette birbirinden tamamen zıt karakterler ama İz’in özgüveni, gerçekliği beni nefretten uzak tutuyordu. Ancak bu bölümde 9 kusurlu hareketler listesine giriş yaptı. Kadın  mübarek Konya Ovası genişliğinde, istenmeyen leke oldu başımıza! Mahalleye girmeler, Defne’yi köşeye sıkıştırmaya kalkmalar falan. "O ne özgüven İz Hanım?” derken buldum kendimi. Kaçak dövüşmeye, masum Defne’mizi hor görmeye başladı. “I HATE YOU SİNSİRELLA” diye haykırmak istedim İz’in suratına. Neyse ki Ömer sonunda ondan beklediğimiz net duruşunu sergiledi de biz de rahat bir nefes aldık!

Son Kış Bükücü Deniz Efendi, gıcıklık zirvesine emin adımlarla tırmanıyor. Yasemin’i bile kendinden şüphelenecek duruma soktu. Defne ile ilgili aklında elli bin tilki dönüyor onu fark ettik zaten ama bakalım nasıl bir yol izleyecek?

Koray Sargın! Gülmekten karnıma kramplar girdi. Bir insana patron olmak bu kadar mı yakışır? Küçük müçük asıl olay ortaklığın Korişi’m. Genç Koray meğersem Passions’in gizli kahramanıymış da haberimiz yokmuş! Ama iki arada bir derede kalmak deyiminin sözlük anlamı oldun be Koriş! Senin o naif, sanatçı kişiliğine ağır geldi bu yük! Sude’ye danışarak iyi mi ettin yoksa bir çuval inciri berbat mı ettin karar veremedim ama olsun sen aurandaki ışıkla yoluna sokarsın her şeyi!

Yasemin, yine bu bölümde iyinin saf iyi, kötünün saf kötü olmadığını anladım sayende. Aşk insanı nasıl iyileştirir bunu her geçen bölüm daha iyi hatırlattın bana. Kim derdi ki Yasemin için üzüleceğiz, onun haklı çıkmasını bekleyeceğiz. Sen gerçekten iyi bir insan olmaya çalışıyorsun Yasemin!  İso’nun da dediği gibi Sen doğru ol; ol ki işin de doğru olsun!

Bu bölümü sanki daha bir farklı sevdim. Her ne kadar bölüm sonunda yüreğim ağzıma zıplasa da Defne’nin başladığı işi yarım bırakmaması beni mutlu etti. Ömer’in Defne’si  olduğunu bize bir kez daha gösterdi. Ömer’in her aldığı kararda Defne’ye danışması da ayrı bir güzellikti. Yine güzel, yine çiçektiler yani! Ömer-yalan- güven üçgeninin ince ince işlenmesi elimi böğrüme götürdüyse de “mucizelere” inandığım için endişelenmeyi bir sonraki bölümlere bırakıyorum.

Hepinize iyi ki varsın dediklerinizle birlikte geçireceğiniz, mutlu haftalar diliyorum!
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER