Hırslarla dolu bir bölüm ve insanın içini kemiren intikam ateşi… İntikam bir şeyleri yemektir. Ya kendini yersin ya da karşındakini. Peki, ya ana yemek midir yoksa ara sıcak mı? Cevap veriyorum: Salata, tam hıncınıza göre!

Selin’e yapılan video rezaletini babam ile birlikte bir kez de dizinin özetinde izledik. İlk tepkisi "Ben bu kızları kafa kafaya tokuştururum." oldu. Çok şükür Nazlı, Tuğçe'yi salata tabağı ile tokuşturdu da içimiz biraz rahatladı.

Nazlı… Nazlı… Nazlı… Her bölüm daha da benimsiyorum onu. Artık ses tonunun iniş çıkışları bende rahatsızlık yaratmıyor. Nazlı'nın karakterini benimsediğimiz için muhtemelen. Savaş ile iyi oldu onlar. Öpüşme sahnesinden dizinin son sahnesine kadar dört dörtlüktü. Bir Savaş'ın büyüsüne bir de Nazlı'nın aşk acısı çekmesine bayılıyorum. Yanlış anlamayın, acıyı çekerken dayanıklı kalmasına bayılıyorum. Çocuksu tavrından eser kalmıyor. Cümleleri öyle özenli seçiyor ki kendimi tumblr'da tur atıyormuş gibi hissediyorum -ki zaten bölüm bitince SavNaz hikâyesi birçok gif'e konu oluyor.
                        
Savaş, Melisa'yı unuttu. Buna artık eminim. Depresif hallerini uzun zamandır izlemiyoruz. Ama çanta altında kalan bir kolye içteki bazı kıvılcımları alevlendirdi. Bir de üzerine Melisa döndü. Al sana çorap söküğü!