Güneşin Kızları: Ali & Selin | "Yarayla alay eder, yaralanmamış olan..."

Güneşin Kızları: Ali & Selin |
Bazı yaralar buz dağı gibidir, görünen kısmı ile ilgilenirken görünmeyen kısmının derinliğinden habersizdir insan. Evet, Ali Mertoğlu'nun yaralarından bahsediyorum. Sırtında taşıdığı izler maddesel bir kaç lekeden başka bir şey değil aslında. Onlar, ruhundaki yaraların yansıması deyimi yerindeyse. 

"Git anlat, Ali'nin yaraları var de!" çınlarken kulaklarımda bölümü izlediğimde, aklıma gelen tek replik oldu; "Yarayla alay eder, yaralanmamış olan..." Canı yanan birinin en güçlü silahıdır karşısındakinin zaafları. Selin kalbini yumruklayan acıya dayanamayıp Ali'nin yaralarını namlunun ucuna koyduğunda kavradık bunu, bir kez daha. 

Tüm imkansızlıkları bir yara gibi kalplerinde taşıyan bu iki genç, aşkın savaşına tutulmuşken birbirlerine verdikleri tüm zararın ardından dermanı yine birbirlerinde buluyor. Biraz Romeo biraz Juliet anlayacağınız. Yan yana gelseler dünya yanar, ayrılsalar kalpleri. Bu ateşten kaçış yok. Bir dertleri var bin dermana değişmedikleri, güneşine hayran Romeo ile gülümsemesiyle kıskanç ayı öldüren Juliet'imizin.

Hüsnü Arkan'ın muhteşem dizeleriyle özetleyelim o zaman bu aşkı;

"Sağ yanım derya, sol yanım ateş.. yanıyor,
 Bir dert ki, bende çare yok
 Sende insaf yok."


Şarkı: Yağmurlar (Hüsnü Arkan & Birsen Tezer)




BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER