Savaş ve Nazlı: Aşkın gökkuşağını boyayan renkler!

Savaş ve Nazlı: Aşkın gökkuşağını boyayan renkler!
Hangimiz hayattan her istediğimizi alırız ki? O güzel elbiseyi hep bir başkası kapar, o yakışıklı adam hep en çirkin kalpli kadını seçer ve o güzel günler hiç bizim semtimize uğramaz. Bazen gerçekten de böyledir. Her dileğimiz gerçek olmaz, evet... Fakat zaten dünya bizim dileklerimizi gerçekleştirme makinemiz değildir. Bunu anladığımızda dünyanın devasa bir yolculuk gemisi olduğunu da fark ederiz. Varışın değil yolun tadını çıkarmalıyız. Gemimiz batıyor olsa da geminin duvarlarına resimler çizerek yolculuğumuzu unutulmaz kılmalıyız. Savaş ve Nazlı o yolculuğa birlikte çıktılar işte. Kalplerindeki duyguları rengarenk boyalarla püskürttüler duvarlara ve adlarını kazıdılar: SavNaz... Peki neydi onları SavNaz yapan ve bize sevdiren şeyler?


Boyun mu uzadı senin?

Zıtlıkların getirdiği denge
Nazlı, tüm asiliğine rağmen elleri oyuna bulaşmış küçük bir çocuk. Hayal ettiklerini, özlediklerini hep öfkesinin altına saklamış. İstemiş ki kimse onlara dokunamasın, hep gizli kalsın. Ama Savaş onun tersine öyle farkında ki dünyanın da insanların da, çocuk Nazlı'yı kucaklıyor olgun tarafıyla. Birinde eksik olanı öteki tamamlıyor. Birinin uzanamadığı duygulara öteki erişebiliyor. Üstelik Nazlı burnuna dokunulmasına bile izin verdi, ötesi var mı?


Organik Nazlı işte!
 
Mücadeleci ruhları
''Dünya yıkıldı yerine yenisini inşa edeceğiz'' desek koşa koşa gelir Savaş ve Nazlı çifti. Her geceyi sabaha ulaştırmak için kan ter içinde kalıyorlar. Ölüm dışında her şeyin bir çözümü yok mudur zaten? Asıl mesele o çözüme olan inancını kaybetmemek. Onlar bu işi çok iyi beceriyorlar. Bazen tökezleyip düşseler de ayağa kalkmak için yine birbirlerine tutunuyorlar. İkisi de bir ipucunun peşinden dünyanın öbür ucuna sürüklenecek insanlar. Bunun için bir motorsiklet iki de sağlam kask yeter de artar bile...


Sen üzülme, ben varım!
 
Güvenilir tarafları
İnsan söz konusu kendi hayatı olunca kendine bile güvenemez bazen. Ufacık bir korkaklık başını bin türlü belaya sokabilir çünkü. Ya da tam tersi aptalca bir cesaret seni uçuruma yuvarlayabilir. Ama Savaş da Nazlı da hayatlarındaki insanların elini hiç bırakmıyor. Bir yola çıkıldıysa sevdiklerini yolun yarısında bırakmak onların kitabında yazmıyor. Kim istemez ki Nazlı gibi her belaya korkusuzca atlayan bir kızı ya da sevdikleri için yumruklarını çekinmeden konuşturan bir Savaş'ı? O duvarlara boşuna yazmadılar SavNaz kısaltmasını, güvenin sıcaklığı kalplerine işledi çoktan.


Bana ellerini ver...

Karanlıktan korkmamaları
Sırların üstüne üstüne yürüyorlar. Gece üstlerine çökse de onlar sırrı çözmenin peşindeler. En tatlı yalanın yerine en acı gerçeği tercih eder bazı insanlar. Savaş ve Nazlı etraflarını sarmaşık gibi dolanan sırları kökünden söküp atmakta kararlı. Asıl mesele o sırların birbirleriyle olan temaslarını nasıl etkileyeceği. İkisi de öyle kafalarının dikine gidiyor ki dünya yuvarlaksa eninde sonunda birbirlerine çarpacaklardır diye düşünüyor insan. İşte o zaman da 'arkadaşçılık' oyununun bittiğini görmek kalp ben diye havalara uçacağım. Ne derler bilirsiniz, aşktan kaçış vardır ama kurtuluş yoktur...

Güzel günler.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER