Başrollerini Kaan Urgancıoğlu ve Pınar Deniz’in paylaştığı Ay Yapım imzalı, yönetmenliğini Ali Bilgin ve Beste Sultan Kasapoğulları’nın üstlendiği, senaryosunu Sema Ergenekon'un kaleme aldığı Yargı; Uluslararası Emmy Ödülleri’nde “En İyi Telenovela” kategorisine layık görüldü.
Yargı ilk sezonuna çöp konteynırında bulunan bir kadın cesedinin gizemi ile başlamıştı. Türk televizyonlarında alışık olmadığımız bir senaryo örgüsüyle günümüzde üçüncü sezonunu izletmekte olan dizi, hala her bölüm heyecanını koruyor ve izleyicide merak duygusunu uyandırmayı başarıyor.
Sınır tanımayan bir avukat olan Ceylin Erguvan ve adliye koridorlarında doğruluğu, dürüstlüğü ile tanınan Cumhuriyet Savcısı Ilgaz Kaya karşılaştığı ilk andan itibaren asla bir arada yapamayacakları ancak mutlaka bir arada olmaları gerektiği hissine kaptırıyor izleyenleri. Ilgaz ve Ceylin ilişkisi ekranda izlediğim en gerçek ilişki olabilir. Çok gerçek. Fazla gerçek. Onları izlerken sanki normal hayatta tanıdığım, sokağı dönerken rastladığım, otobüste önümdeki koltukta oturan bir çifti izliyor gibi hissediyorum. Bu “uzun zamandır tanıdığım birileri” gibi hissi Yargı’nın başarısının en büyük sebeplerinden biri bana kalırsa.
İlk sezonun devamında Ceylin’in kardeşi İnci’yi kimin öldürdüğünü soruşturan Yargı, 5. bölümde katilin ortaya çıkması da alışılmışın dışına çıktı. Bölümler ilerledikçe aralarındaki gerilimin aşka dönüştüğü Ilgaz ve Ceylin sezon finaline yaklaşırken her şeyi çözmüş, huzurlu bir hayata hazır dediğimiz anda senaristin yönlendirmesiyle 6 ay sonrasını gördük ve bu flashback sahneler sezon finaline kadar her bölüm sonu yine büyük bir heyecan ve korkuyla bizi baş başa bıraktı. Sezon finalinin son sahnesinde ise Ceylin’in Ilgaz’ı öldürme suçuyla tutuklanmasıyla kalbimizin orta yerine kocaman, acı bir boşluk bırakarak dizimiz ilk sezon finalini yapmıştı.
İkinci sezonunda 6 aylık süreci konu alan Yargı, yine aynı heyecan ve ürkütücü senaryosuyla Ilgaz ve Ceylin’in aşkını harmanlayarak bize kendini izletmeyi başardı. Üçüncü yani şimdilik son gibi görünen sezonunda ise dizi hikâyeye yeni bir düğüm atmayı başardı ve son sezonun konusu olarak da Ilgaz ve Ceylin’in kızları Mercan’ın kayboluşu ardındaki gizem, çokça acı, ayrılık ve kavuşmalar ile yayın hayatına devam ediyor.
Emmy dışında aday gösterildiği çoğu ödül töreninden de eli dolu dönen Yargı ekibi ilk sezonundan bu yana hala yüksek reyting bandında ilerliyor ve yayınlandığı her hafta zirvede kalmayı başarıyor.
Ekibin ve oyuncuların röportajlarını izleyip, hikâyenin çıkış noktasına döndüğümüzde Sema Ergenekon’un Yargı için yıllarca emek verip, hazırlık sürecinden beri titizlikle çalıştığını hatta oyuncular ile birlikte mahkemelere gidip davaları izlediğini görüyoruz. Böylesine hassas kurulan bir senaryo, değerli çekim açıları ve Pınar Deniz ile Kaan Urgancıoğlu’nun kimyası birleştiğinde; tüm ekibin birlikte bu kadar emek verip titizlikle çalışarak tam anlamıyla bir aile olmasından sonra Yargı adına başarıdan başka bir sonuç beklenemezdi zaten.
Yazdığı her kelimeyle kalbimize dokunan Sema Ergenekon’a, Sema Ergenekon’un kâğıda döktüğü her kelimeyi gerçeğe dönüştüren tüm oyunculara, Ilgaz ve Ceylin’e ruh üfleyen, IlCey’e tüm kalbini veren Pınar Deniz ve Kaan Urgancıoğlu’na, Ali Bilgin’e, Beste Sultan Kasapoğulları’na, kusursuz müzikleriyle Toygar Işıklı’ya, değerli set çalışanlarına…
Yargı’da emeği geçen herkese binlerce teşekkür, tebrik ve kocaman alkış.