Hoş geldin...

Hoş geldin...
Ve Mahir'den ahu gözlüsüne geliyor...
Ne güzel şey sana yazmak 
Uykunun adı sana uyu(yama)mak
Sabahların anlamı sana uyanmak
Gecenin bir vakti akla gelen
Gün adınla başlıyor 
Güneş seni doğuruyor her sabah
Yıldızlar bizim ışığımız 
Senin yüzünü aydınlattı gene gece
Bak şu esen rüzgâr kokunu sakladı benim için 
Nasıl teşekkür etsem ona?
Bence kokunu kıskandı papatya 
Koparma boşuna dalından 
Seviyor çıkacak zaten o da bilirsin. 
Gelincikler daha mı kırmızı oldular
Utangaç halimizi görüp. 
Bahar seni mi kıskandı da geç geldi bu kadar?
Denizler sensiz diye mi bu kadar hırçındı?
Bak şimdi denize
Yüreğim gibi, dingin bir liman oldu.
Hoş geldin ömrümün dört mevsimi
Sende her şeyim var.
Bilmiyorsun sen 
Sensiz döktü yapraklarını en sevdiğimiz ağaç
Sen bir gülersin mevsim değişir!
Gidince içimde her mevsim hazan.
Aşk tek bir kalbe uğrar sevdiğim!
Kalbin daha mı hızlı atıyor 
Misafirlik bittiğinden beri...
Onun bile atışı değişir adını duyunca. 
Ey yar gitme bir yere artık
Sensiz yaşanır mı bu şehir.
Seninle ne güzel yaş(l)anır! 
Gözünde gözüm
Yüzünde nefesim
Elinde elim
Sükût oldu adın dilimde
Kimseye diyemedim yüreğimin nidasını 
Hoş geldin gecenin ve günün yarısı
Bugün bana geldin
Bu açılan yürek kapısıydı gönlümün
Çok bekledim gel içeri.
 
Kendince
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER