Hadi hep birlikte gidelim mi Çanakkale'ye? Bu sefer boğaz havasını orada alalım. Gelibolu tarafına geçelim, kürekleri çeke çeke. Ya da pedalları çevire çevire. Belki de bir arabanın içinde direksiyon sallarken ya da yatağa uzanıp uykuya dalmadan hemen önce. Belki çiçeğe su verirken belki de miniğe terlik atıverirken. İşte her nerede ne yapıyorsak zaman duruyor ve hepimiz orada aynı yerde oluyoruz.

Bizi enerjisiyle, verdiği umutla, söylediği muhteşem sözlerle ve kalbimizi fetheden parçaları ayarlayan Yamaç Ulaş karşılıyor. Hoş geliyoruz Sıfır Telaş programına Yamaç'tan epey önce...

Onur Özaydın'ın hem yazıp hem de oynadığı oyunu Doğu Yaşar Akal yönetiyor. Özaydın'ın oyunculuğunun yanı sıra oyunu yazmış olması ve müziğiyle de sahnede yer alması oyundan extra keyif almamızı sağlıyor. Ayrıca oyunda yer alan dede ahhh canım dede -başarılı heykel tasarımı için Arzu Türk'e ve heykelin makyajı için Özdemir Egemen'e teşekkürler- resmen canlıydı, şahitlerim var ^^

Çok emek çok duygu dedecim 

Yamaç Ulaş'ı İstanbul Boğazı'ndan Çanakkale Boğazı tarafına atan rüzgar yaşlı ve hasta dedesi. Onun bakımını üstlenmek için bi' süreliğine Gelibolu'ya geliyor. Eşi ve kızı ise İstanbul'da. Gelibolu'nun ortasında bir yerel radyoda yaptığı gece programıyla herkesin gönlünü kısa sürede kazanıyor. Herkese umuda tutunmalarını söyleyip, balonları uçurmalarını söylüyor. Kimine göre Güzin Abla kimine göre aşık oldukları erkek kimisine de kardeş, çocuk, eş, arkadaş oluyor. Üstelik pek de sevmediği patronuna rağmen, üstüne pek de şaşalı olmayan mekanına göre. Ama içindeki Sıfır Telaş şevki bizim de Yamaç'a hayran hayran bakmamıza neden oluyor.

Oyunun başından sonuna kadar Onur Özaydın'ın bitmek bilmeyen enerjisi sahneden taşıyor adeta. Yamaç karakterine öylesine bürünmüş ki yaklaşık 90 dakikalık performansıyla adeta şov yapıyor sahnede. Radyo programcısı olup hem güzel playlistleriyle kulaklara hitap ediyor hem de Yamaç'ın hayatını anlatırken duygudan duyguya sürüklüyor kendisiyle beraber seyirciyi de. Bir kahkaha atıyoruz coşkuyla derken kızıyoruz tüm hiddetimizle ve hoppp gözlerden yaşlar akıyor. İşte hayatın içinde hepsi var diyor Yamaç sahnenin biraz üstünden bizlere. Ben sizden biriyim her zerremle, siz de ben konuştukça  kendinizden bir şeyler buldunuz diye fısıldıyor kulağımıza avaz avaz...

Ahhh be Yamaç seni programcı kimliğinle ne kadar sevdiysem sokaktaki Yamaç Ulaş'ın defolarına o kadar deli oldum. Evet, evet beni de çoğu kişiyi de sinirlendirdin. İçin büyümesin de sen büyüseydin be Yamaç. Doğduğunda yetişkin bir adam olmanı isteyemem senden ama bari eş olunca baba olunca büyüseydin... Yamaç olup da böylesine deli ettiği için seyirciyi (hele hele kadınları) Onur Özaydın'ı kutluyorum. Çünkü "o" olabilmektir sahne üzerinde.

Aslında çok bildiğimiz, her gün belki de aşina olduğumuz birini bize çok tatlı, naif ve dürüst gösterebildiği için tebrik ediyorum Özaydın'ı. Daim olsun kaleminin ışıl ışıllığı, enerjisi, neşesi, dedesi ^^

Sevgiler... 

* Dekor üzerindeki kağıtların hepsinin kullanılacağını beklemiştim, merak ediyordum yazanları.

* Oyunculuğuna müzik bilgisini de ekleyerek çoğalması çok güzel. Kiii "Naz Faslı" parçasını daha önce Sen Çal Kapımı isimli dizide de dinlemiştik. 

* Spoiler veriyorum: Oyun içindeki sürprizler çok ama çoookkkk fazla ^^

* Sanırsınız gerçekten radyo programcısı karşınızda. Mutlaka ekranda da buna benzer  rollerle gelmeli. ^.^

*En yakın oyun tarihi 19 Nisan Oyun Atölyesi'nde. Bu güzel enerjili performansı kaçırmamalısınız.