Bölümü
kısım kısım değerlendirmeden önce genel bir değerlendirme yapacak olursam; iyi
başladı, finale kadar duygulu sahneler güzeldi ama biraz yordu. Final ise
harikaydı, diyebilirim.
Akgün,
babasının ölüm haberi ile tahmin ettiğinden çok fazla üzüldü. Bize; babasının
hep kötü davrandığını, kendine uzak yetiştirdiğini izzettiler. Fakat yine de
babasını sevmiş, öfkeli olsa da içinde bir yerde baba sevgisi beslemiş. Bu
dediklerimi; haberi ilk duyduğundaki ifadesi, mezarlık sahnesi ve babasının
ölmediğini öğrendiğindeki şaşkınlıktan anlayabiliyoruz.
Bir
önceki bölümde olanlar -tam da düşündüğüm gibi- Canan’ı yıktı. Bu süreçte biraz
daha fazla Selim ile dertleşmesini, yakınlaşmasını isterdim. “Eee var ya
Selim’in çok duygulu konuştuğu sahne.” diyeceksiniz. Bu güzel sahneyi
yazının devamında yorumlayacağım ama bu tam istediğim değildi. Başka da vardı
beraber konuştukları ama benim demek istediğim ikisi adına daha olumlu,
buzların eridiği bir sahneydi. Bir de merak ettiğim, Selim’in bu hâlde Canan’ı
bırakması. Bence yanlıştı. Canan’ın, derdini paylaşacak birinin olmayışı ve
Fatih... (Tabii ki Selim’in yanındayım.)
Bu
durumu fırsat bilen Fatih, gece vakti Canan’ın odasına gitti; Selim’e karşı
doldurdu. Fatih’i gören Selim delirmez mi? Delirir tabii! Canan’ın zaten üzgün
bir durumda olması ve bu konu Selim ile Canan’ı yine uzaklaştırdı. Tabii demin
bahsettiğim duygulu sahne hariç. Fatih
için diyeceklerim: Direkt Halil Sadi ile çalışıyor diyemem, çünkü bu konu ile
direkt bağlantılı bir olay izlemedik. Ama tahminim Halil Sadi ile yakın
olduğu... Selim’e de tuzağı Fatih ya da Halil Sadi kurdu, başkası olamaz. Fakat
burada önemli konu: Selim’in nasıl kurtulacağı ve Fatih’in bunu Canan’a anlattığında,
Canan’ın tepkisi. Merakla bekliyorum.
Biraz
Yağmur ve Akgün’e değinelim. Yağmur’un Soner için Akgün’den şüpheleneceği
belliydi ama Soner’in sayesinde bu durum uzamadı. Bu bölümde, bu ikili için iki güzel sahne
vardı. Birincisi: Yağmur’un Akgün için saatlerce beklemesi, görür görmez
sarılması. Yağmur’un yüzündeki ifade o kadar gerçekçiydi ki beni bu duyguya
inandırdı.
Akgün:
“İyi misin sen, bir betin benzin attı Yağmur?
Yağmur:
“İyiyim.”
Akgün:
“Tamam, ben de iyiyim.”
Yağmur:
“Niye o zaman bana en başından söylemiyorsun Akgün? Ya insan bir der. Ben yarım
saattir salak gibi sarılıyorum, ağlıyorum. Hainsinnn!
Bu
diyalog, mimikler ve duygu geçişi çok iyiydi, bayıldım. Bu bölüm AkMur’u en çok
hissettiğim bölümdü diyebilirim.
“Hoşça
kal güneş yüzlüm.”
İkincisi:
Akgün’ün vedası idi. İçimizi buruk bırakan bir vedaydı. (Yalnız, Akgün’ün bu
kaçıncı vedası. ^^) Akgün’ün Yağmur için dedikleri çok güzeldi... Hayaller
birbirlerine âşık olduklarını söylemek, gerçekler veda etmek...
Akgün hayal
kurmaya inanmıştı, Akgün bir şeylerin değişebileceğine inanmıştı, Akgün aşkı
tanımıştı. Yağmur, önyargıları bırakıp Akgün’e baktığında; içindeki masum, iyi
çocuğu görmüştü. Fakat yine veda ettiler birbirlerine. Bakalım, babasına ihanet
ettiği için Yağmur’un tepkisi ne olacak, Kaan ile durumu -umarım bir daha
barışmazlar- nasıl devam edecek?
“Çok
sevdim gözbebeğim!”
Selim’in
duygu dolu konuşması, içimize; yüreğimize dokundu. Hem bu kadar severken, “Niye ihmâl
ettin aileni!” dedim durdum. Birbirlerine bakışları, Canan’ın da
Selim’e dedikleri, her şeyi ile harikaydı.
Ben en
çok, “Canan bu konuşmayı duydu mu?” diye hem düşündüm hem de
merak ettim. Ve Selim odadan çıktığında Canan’ın gözlerini açması, yüzümde bir
gülücüğe sebep oldu. Hemen barışın...^^
Hayal
kırıklığı
Final
sahneleri çok iyiydi. Bu bölümün en iyi sahnesiydi diyebilirim. Aslında bu
finali diğer bölümler ile karşılaştırmak lazım. Çünkü ilk başta da dediğim gibi
başı ve sonu hariç biraz düşük bir bölümdü. Hâl böyle olunca, bu sahne bölümün
içinde inci parladı. Çoğu izleyici de benimle aynı düşünüyordur...
Final,
Ali Atay ve Alperen Duymaz’ın harika oyunculuğu ile bütünleşti. Bu ikilinin
sahnelerini merakla ve heyecanla bekliyorum. Selim bu ihaneti kolay kolay
kaldıramaz, bu belli. Akgün’e üzüntüsü yeter diyorum. Böylece Akgün'ün
bu durumu öğrenildi. Akgün gibi ben de rahatladım valla.
Okuduğunuz
için teşekkür ederim.