Televizyonlarımızda bir “dizi” gerçeği var. 45
dakikalık mütevazı diziler yerini büyük prodüksiyonlu, bol oyunculu ve çok daha
gösterişli dizilere bıraktı.
Hemen her kanal, haftanın hemen her günü bir
dizi yayınlıyor. Yerli dizi izlemeyen,
yabancı dizi izliyor.
Bir aileyi bütün bir gece televizyon
karşısında oturtup, dizi hakkında tahminlere yönelten, bazen bilmece gibi devam
eden yapımlar izliyoruz. “Konu nereye varacak?”, “Kim kime aşık olacak?”, “Kim
ölecek kim kalacak” kafamızda bu tip sorular uçuşup duruyor.
3. Sezonun ve –galiba dizinin- sonlarına yaklaşan Karadayı da, televizyonun
önemli dizilerinden.
Dizi, bitmeye yakın müziklerinin olduğu albümü
piyasaya daha yeni çıkardı.
Bu albümün biraz gecikmeyle çıktığını
söylemeliyiz. Çünkü hayranları, dizinin yayınlanmış
müzikleri sosyal paylaşım sitelerinden toplayarak bir albüm yapmayı
zaten başarmışlardı.
Karadayı Orijinal Dizi Müzikleri, Yaprak Dökümü,
Aşk-ı Memnu ve Ezel gibi dizilerin de müziklerini yapmış olan Toygar Işıklı’ya
ait.
Albümde 44 adet parça bulunuyor. Diziye dair
ilk duyduğumuz müzik olan 'jenerik müziği' albümde de haliyle ilk sırada. Ancak
daha sonra jenerik müziğinin bir başka versiyonunu daha dinliyoruz.
İçinden Fagot, obua, keman geçen parçalar var. İyi bir müzik
kulağı müziklere dair daha başka özellikler fark edecektir.
Adlarını karakterlerden alan parçalar var.
Mahir, Nazif Baba, Orhan, Turgut, Ayten, Feride…
Bazı parça adları, tahminlerden farklı. Mesela
çoğu izleyicinin “ıslık” diye adlandırdığı parçaya başka bir ad verilmiş.
Youtube gibi sitelerde “Hasret” diye adlandırılan parçanın adı: "Bu Kabustan Uyanmak İstiyorum”
Dizi müziklerini şöyle düşünürüm, onlar izleyene
kendi klibini çektiren müziklerdir. Gözlerinizi kapatarak dinlediğiniz zaman,
kendi hayallerinizi görürsünüz, diziden sahneler gelir aklınıza, o sahnelerde
ne hissedildiği, dizi izlerken duyulan heyecan hatırlanır.
Aslında her müzik
öyle değil miydi zaten? 90’larda Kral TV gibi kanallar klip yayınlamaya
başladığı zaman bu eleştiri çokça yapılırdı. “Biz başka hayal kuruyoruz, siz
başka şeyler çekip yayınlıyorsunuz” diyen ne kadar çok kişi vardı.
Karadayı Dizi Müzikleri de benzer duyguları anlatıyor,
Mahir’in huyları, Turgut’un sinsiliği, Feride ve Mahir’in sevdası, yer altı
dünyasının sertliği, müziklerde yeniden hayat buluyor
Peki, dizi müzikleri diziyi hiç izlemeyen
birisi için ne çağrışımlar yapacaktır? Mesela Turgut’un adı için yapılmış müzik
ne anlatır diziyi hiç bilmeyene? Keşke öğrenebilsek bu sorunun cevabını. Belki birkaç okuyucu yorumu yardımcı olur
bize.
Karadayı bir aşk hikayesi mi, macera dizisi mi?
Dizi izlerken akla takılan sorulardan birisi
de bu. Galiba her izleyici kendi baktığı şeyi görüyor hikayede. Mahir ve Feride’nin
aşkına inanan dizi izleyicileri aşk dizisi olarak görürken, avantür (Cüneyt
Arkın’ın, macera –adventure- deme şekli) sahneleri seven izleyiciler macera
dizisi olarak görecekler Karadayı’yı… İşte bu düşünce farkı, dizi müziklerinde
de kendini gösteriyor. Kimisi Feride
gibi yumuşak, kimisi Mahir’in adam dövmeye giden hali gibi sert.
Toygar Işıklı’nın müziklerini yaptığı bir
başka dizi bir “efsane” olan Ezel’di. Bu dizinin albümünde karakterlerin sesine de yer
vermeyi tercih etmişti
Işıklı. Albümde replikler, şiirler
vardı. Gerçi o dizinin kadrosunda sesine hayran olduğumuz Ramiz Dayı yani Tuncel
Kurtiz vardı. Nasıl unutabilirdik okunan şiirleri, dokunaklı sözleri? Yeri
gelmişken yeniden analım Ramiz Dayımızı…
Karadayı Dizi Müzikleri’nde ise Nazif Baba’nın
şiirlerine yer verilebilirdi. Hani
ilk bölümlerde makaralı teybe kaydettiği “Haydi Abbas” ve idam edilen koğuş
arkadaşı Vural için okuduğu “Bugün Pazar” şiirleri olabilirdi bu albümde.
Öyle ya, Çetin Tekindor var bu dizide. Ankara
Devlet Tiyatrosu’nun en önemli oyuncularındandı, Başka Ankaralılar da var
dizide. Dalyan Rıza (Atsız Karaduman) ya da Kütük Nail (Hüseyin Soysalan)… Böyleymiş
eskiden, iyi oyuncular ve iyi sesler Ankara’dan çıkmış yıllarca. Ankaralı
seslerin olduğu liste uzar gider… Mahir Kara’yı oynayan Kenan İmirzalıoğlu’nu
da sayabiliriz Ankaralılar arasında.
Bir ricamız var Toygar Işıklı ve Ay Yapım'danDiziyi izlerken aklıma gelmişti. 1970’li
yılları anlatan bu dizinin müzik albümü neden bir uzun çalar (Long Play-LP) plak
olarak çıkmasın ki? Bir pikabı olmayan kalmadı nasıl olsa, o dönem gibi
pikabımıza itina ile yerleştirsek ve dinlesek müzikleri.
Ha bir de, Ayten için yazılan Yalan adlı şarkı… Senaristlerin sözlerini
yazdığı, Toygar Işıklı’nın bestelediği bu şarkı da tıpkı dizideki gibi 45’lik
olarak çıksa, fena mı olurdu? Galiba olmaz.
Dizi final dedikten sonra bu müzikler kalacak
elimizde. Biz yeniden dinlerken, belki
açıp bazı sahnelerini izleyeceğiz dizinin.
Ben kavga sahnelerini pek sevmiştim, ona dair
müzikleri dinlerim o halde.
Şöyle bol paçalı pantolonlarla yürüyen
kabadayıların mekana giriş müziği olabilir.