Çok çok önceden Aslanbey Ailesi varmış. Çok mutlu bir aile olabilecekleri gibi çok acı çeken bir aile de olabilirler. Evin büyük hanımı eşini çok sever miymiş emin olamasam da üç tane oğlunu çok sevdiğini biliyorum. Eeee evlat bu canından can ne de olsa. Gelinleri varmış onlarla da arasının pek iyi olduğunu düşünmüyorum. Nitekim bir tanesiyle hala kötü arası.

Büyük Hanımın elinde zehirli elması eksik bir cadı mı olduğu yoksa şeker bir kadın mı olduğu da henüz net değil. Tamam, bugün epey sorunlu, öfkeli, şiddetli de dün nasıldı? Öyle ya doğduğunda o da bir annenin masum evladıydı.

Sonra günün birinde torunu olmuş. İsmini kimin koyduğunu bilmediğimiz. (Ben çok merak ediyorum. Mesela annesi mi babası mı babaannesi mi yoksa dedesinin ismi mi?) Ve bu küçük çocuk, beyaz atlı prensin prensesi kurtaracağı masalları dinleyeceği yerde "İntikam masalları dinleyerek!" büyümüş. Miran Aslanbey de dinlediği masalın kahramanı olmak için büyümüş işte. Büyümüş de belki büyüyünce hayatın bu denli kötü olacağını bilseydi küçük çocuk olarak kalmayı yeğlerdi. Dün dinledikleriyle bugün duydukları birbiriyle asla uyuşmuyor...

Kendin ettin kendin buldun nokta!

Büyük Hanım nasıl istediyse ne düşlediyse öyle yetiştirdi Miran'ı. Anlattıklarıyla beynini yıkadı. Üstelik geride kalan tüm aile bireylerini de aynı şekilde yönlendirdi. Ama işte bazen kalp dinlemiyor bu sözleri, bozuyor oyunu. Heee öyle hemen bozulmadı oyun. İntikam yeminleri edip kalbine taşı bağlayan Miran, gördüğü güzele aşık oldu, kim olduğunu bilmeden... Kalbinin içi intikam ateşiyle yanarken ufacık aradan sızdı o aşk. Eyyy sevda işte böyle konarsın kalplere...

Bir öğrendi ki yüreğine sızan aşk onu daha çok yakacaktı. İçinde yıllarca büyüttüğü intikam bu sevdanın yanında bir hiç olarak kalacaktı. İster kader ister kısmet deyin...Şaka şaka senaryo böyle^^

Miran'a kızdım mı? Miran'a kırgın mıyım? Miran gözümden düştü mü? Hepsine yüksek sesle tek cevap: EVET... Ya gönülden düştü mü? Yok, çiçek kız deli gibi aşık ona...

Miran'a asıl kızgınlığım Şadoğlu Ailesi'ni iki senedir tanıdığın halde Reyyan'ı nasıl tanımazsın? Sonuçta ilk hedefiniz ailenin içerisine sızarak gönülleri fethederek Hazar Şadoğlu'nun kızıyla evlenmek. Sonrası aslında Azize'nin işi. Miran'a kızgınlığım biraz da Azize'ye karşı çıkmamasından. Gönül ile gönlü olarak evlenmedi. İntikamı neden Reyyan'dan alıyoruz demedi? Yani okumuş, yol yordam bilen bir Miran Aslanbey'den bahsediyoruz sonuçta.

Yıllarca ilmik ilmik örüldü o nefret duyguları, kötülüğün tohumları atıldı o küçük çocuğun içine. Çocuklukta duyduklarımız daha çok girmez mi aklımıza? Okudu, iyi bir eğitim aldı ama kanında ailesi var. Ailesi onun öğretmeni, yol göstereni, bilgilisi, bileni, göreni... Doğru demiyorum! Ama ailesinin sözü üzerine söz söylenemez. Şimdi bakmayın kanı deli akıyor Miran'ın, sevdası getirdi onu bu hallere. Sevdiklerimizin hatasını, yanlışını çoğu zaman göremeyiz mesela. Bakamayız dışarıdan başka gözle. Toz konduramayız, kondurmayız. O diyorsa/ yapıyorsa vardır bir bildiği yeriz. Sıkı sıkıya bağlanırız, körü körüne uyarız. Belki hatalarımız bundan olur ya da bundan devam eder. Belki biliriz her şeyi ama istemeyiz ötesini.

İşin pek kolay olmayacak Miran

Şimdiyse hayat daha zor Miran Aslanbey. Önce kendini sonra yolunu bulmalısın. Dinlediğin masalların ömrü tükendi, ruhu söndü. Hayatın bu kısmı bol dikenli ve belki de tek başına devam edeceksin. Ama içindeki Reyyan aşkına tutunarak bu etapları geçeceğini düşünüyorum. (Herhalde eninde sonunda başroller kavuşur. :D) Öyle hemen affetmesini bekleme Reyyan'ın. Hemen yelkenleri suya indirmesini umma. Acı çekmeden hedefe ulaşılamayacağını bil. Azat'la, Gönül'le, Yaren'le, Azize'yle belki Fırat'la mücadelelerini hallet peşine zaten tüm gerçekler yanı başına dizilir. (Fırat gerçek Aslanbey diye düşünüyoruz ya mal mülk de onun üzerinde. Eeee Reyyan aşkına karşılık tüm serveti bırak aga da diyebilir.^^)  (Azat'a da çok bulaşmazsan sevinirim, çünkü Azat güzel seviyor, iyi seviyor.^^ Ayrıca amca oğlun cınım :))) )

Kısacası sen Miran Aslanbey;

"Uzun ince; bir yanı aşk, bir yanı intikam yolundasın..."

Sevgiler...