Açık açık, haykırırcasına Ferhat’ın “Aslı benim kahramanım!”
repliğinin güzelliğine kapıldım bu hafta. Birisinin ya da birilerinin kahramanı
olmak, olabilmek. Birisinin hayatına dokunabilmek. O birisine umut olabilmek.
Karanlığına gün gibi doğabilmek. Düşmek üzereyken elinden tutabilmek.
Boğulurken o birisiyle nefesini paylaşabilmek. Kaybolmuşken o birisinin
pusulası olabilmek. Yaralarına merhem olabilmek. Sevmeyi öğretebilmek.
Sevildiğine onu inandırabilmek. Kalbinin yeniden attığını hissettirmek. Yalnızlığına
gömülmüş birisine, can yoldaşı olabilmek. Kırılan yıllarının, kırılan
hayallerinin yerine en güzellerinin konulabileceğinin ümidi olabilmek. Gülmeyen
o sert yüze tebessüm kondurabilmek. Eline hiç çiçek almamış birisine çiçek
aldırabilmek. “Seviyorum!” diyememiş birisinin dilini, kelimelerini aşka
getirebilmek. Masallara inanmayan birisini masallara inandırabilmek! İşte Aslı
böyle Ferhat’ın hayatına, yüreğine usul usul yayıldı! Ferhat’ın yüreğine yaşam
tadı kattı. Gözlerinin aradığı tek kişi oldu. Kokusuna müptela bıraktı. Gel de
Aslı gibi bir kahraman hayatında olmadan yaşa, nefes al. “Elbette bu masal
bitmedi!” Çünkü Aslı’nın da bir kahramanı var. Sırf Aslı yaşaşın diye sırtını
kurşunlara siper etmekten çekinmemiş bir kahraman. Bir aşk, kahramanları sevdayla
yandığı müddetçe yaşar!
Ferhat, Aslı’yı nasıl sevdiğini bir anlatabilse, bir
cümlelerine dökebilse neler neler söyleyecek. Ama yapamıyor. Alışık değil. Aslı
onu bakışlarından, tavırlarından, bir iki cümlesinden, gözlerinden anlasın diye
çırpınıyor. “Sen bilmiyor musun?” dediğinde Aslı’nın her şeyi bilmesini
istiyor. Ama Aslı yorgun ve bitkin! Aslı bilse de bildiğini söylemek istemiyor.
Bildiklerini yeniden duymaya, yeniden hissetmeye, yeniden aşklarına tutunmaya
ihtiyacı var. Sadece öpülerek değil, kelimelerin cümlelere dönüştüğünü duymaya,
yatışmaya ve vazgeçmemek için sebeplere ihtiyacı var! Ferhat için hiçbir şey
değişmemiş durumda. En çok sevdiği, değer verdiği Aslı ve bebeği. Ama Aslı için
çok şeyler değişti. Acıyan Aslı’nın kolu değil, acıyan sadece kalbi. Ferhat da
yanıyor çünkü Ferhat’ın kalbi Aslı’yı ilk gördüğü an cayır cayır yanmaya
başladı. Aslı’dan öncesi ve sonrası yok Ferhat için.
Artık Aslı’nın karşısında sevildiğinden emin bir adam var. O
kadar güçlü hissediyor ki kendini. Aslı tarafından sevilmeme diye bir olasılığı
bile düşünmüyor. Aslı’nın cümlelerine, kalbine meydan okuyor. Aslı’nın
gözlerinin yalan söylemediğinden emin, o gözlerde aşklarının bitmediğini
görmekten çok memnun. “Biz olduk!” diyebilen biri zaten bu aşktan kolay kolay
vazgeçer mi? Aslı’nın peşini bırakır mı? Güzel’in kızgınlığı dinene kadar
çirkin her şeyi düzelteceğinden çok emin. Aynı ateşte ayrı ayrı yanamazlar,
ayrı kalıp ayrı ayrı da ölemezler. Onlar birbirlerine aitler.
Yaralı bir adama yardım eden doktor Aslı’yı görmek de
güzeldi. Sadece yaralı birine değil, Ferhat’a da nasıl bir yardım ettiğini
farkında bile değildi (Yeter hanım her şeyi fark etmesini sağlayana kadar).
Birileri hep iyi olsun, mutlu olsun diye dinen biri Aslı. Tüm kızgınlığına rağmen,
hiçbir şeyden habersiz, annesini özlemle bekleyen bir çocuğa (Ferhat’ın kızı
Özge’ye) şefkatini vermekten de geri kalmadı. Tereddüt bile etmedi. Ferhat
böyle bir kadını sevmeyip, Vildan gibi sorunlu birini sevecek değil. Aslı
olmasaydı da böyle bir kadına sırf çocukları var diye Ferhat nikah kıymazdı.
Ama bunu ne Jülide, ne de Vildan anlayacak kapasitede değil. Kurmuşlar bir rüya
olsun diye uğraşıyorlar. Aslında kurdukları düpedüz kâbus. Cüneyt de bu kâbusun
Jülide tarafından bir parçası. İki kötü, fesat aynı ipte ne kadar cambazlık
yapabilir diye merak ediyorum! Birbirlerinin sonlarına imza atacaklar.
Dilsiz, ne güzel bir adam. Hülya denilince akan sular
duruyor. Nasıl içi titredi, Hülya gidecek diye. Ramazan kendine yakışır bir
şekilde yalın, plansız, güzel bir teklif yaptı. Hülya da çok mutlu oldu.
Usulcacık ağız hareketiyle de ‘evet’ dedi.
Aşk, kimileri için bir anlık alev. Kimileri için bir ömürlük
sönmeyecek bir yangın. Kimileri için bir hikaye, kimleri içinde bir masal. Ama
en güzel aşk; yangını sevgiyle harlandıran, çocuklarla taçlanan, yuvaya
dönüşen, yolu saygıdan geçen, sadakate dayanan ve hiç bitmeyen bir sevda
masalının tanımıdır.
Mutluluk ve sevgiyle kalın...