Ekranlarımız kadın oyunculara acımasızdır, çok hırpalar
onları. Erkek oyuncular yaşlandıkça karizmatik diye nitelenmeye başlarla,
kadınlar yan karakter. Şişman, zayıf, aşırı yakışıklı, orta halli görüntüsü
olan tüm erkek oyunculara ayrı ayrı roller vardır ve oyunculuklarına methiyeler
düzülür, kadınlara incecik, bakımlı ve güzel kostümlü olmaktan başka pek şans
tanınmaz. Bu yüzden en alakasız ortamlarda bile süper bakımlı kadınlar görür ve
ekrandaki işin bizi inandırmaya çalıştığı hikâyeden tamamen koparız bazen ama
ne gam, kadın güzel göründü mü? Ver yayına geç.
Ne mutlu bize ki bu genellemeyi tadından yenmeyecek şekilde
bozan senaristler, yönetmenler ve kendilerine güvenleri bir milyon olan kadın
oyuncular da var artık. Güzelliklerine değil taş gibi oyunculuklarına ve zehir
gibi zekâlarına güvenen ama tabii güzel göründükleri için de özür dilemeye hiç
niyeti olmayan çok aklı başında kadınlar var. Sayılarının artmasını diliyor ve
onlardan biri olduğuna inandığım Aslıhan Gürbüz’ün içimin yağlarını eriten
Instagram paylaşımı ile baş başa bırakmak istiyorum sizi.
Bu fotonun altına yazmış, ne de güzel yapmış
Selam ben Aslıhan. Bu
kareyi çok seviyorum, aramızda kalsın sevgilim çekti.
Hiçbir kalıbınıza, önyargınıza kulak asmıyor, önem vermiyor ve bir duygu
barındırmıyorum önce orada bir anlaşalım.
Cevap verip ifşa ettiklerimi, canım yandığından ya da duygulandığımdan
(veya sizin deyiminizle kezbanlıktan)değil paylaşmam. Biraz
farkındalık sağlamak isterim, bu mesleği 10 yıldır böyle bir bedenle yerine
getiren bir kadın ya da sizin deyiminizle ÜNLÜ olarak.
Farkındalık yaratmak isterim, binlerce takipçisi olan, sevdiği işi yaptığı
için sevilen ve takip edilen biri olarak. O yüzden bu sayfada
çiçek-böcek deniz-güneş fotoğraflarım daha çoktur. Çoğunda makyajım ya da çok
güzel pırıltılı kıyafetlerim de yoktur O yüzden uzun uzun yazarım bazen
altlarına düşüncelerimi ki, bir kişiyi etkileyebilirsem ne mutlu bana. Kalıplarınızda
ki ünlü anlayışı nedir bilemem ama bazılarınızı karşılamadığımın farkındayım.
Ama karşılamak için de bir çabamın olmadığını bilmenizi isterim. Bir karakterin
bana uygun olduğunu düşünen yapımcı-senarist-yönetmen o kadını bana emanet
eder, ben de elimden geldiğince o emanete hizmet etmek için çalışır çabalarım.
O rolün Aslıhan’a uygun olduğunu düşünen merci, kaşımı-gözümü, yüzümü-saçımı,
bedenimi-yaşımı gözönünde bulundurarak bir karar verirler, koca koca
insanlardan bahsediyorum haaa. 10 yıldır teklif edilen kadınlar içinde hiç
balerin, eski manken, verem hastası ya da gencecik bir genç kız vs olmadı,
olamaz da. Öyle bir kadın oynamadım oynayamam. Fiziksel olarak inandırıcılığım
olmaz olamaz! 38-40 bedene sahip, makyaj yapıldığında olgunlaşan 35 yaşında bir
oyuncu olarak.
Bunun hem ben hem de benimle birlikte proje yapan o koca insanlar
tarafından fark edildiğini ve bilindiğini unutmayın. Yeryüzünde KADIN a
dair dayattığınız hiçbir baskı, ne kadın ne de oyuncu olarak umurumda değil.
İşimi en iyi şekilde yapmak, iyi bir insan olmak ve doğa ile bir bütün olmak
gibi dertlerimden başka derdim de yok. Her yıl bir ameliyat geçirmiş, genetik
mirası birazcık talihsiz biri olarak SAĞLIK ve SIHHAT ten başka dileğim de.
Mutluluğun çok daha basit olduğunu, iyi olmanın da o kadar zor olmadığını
düşünüyorum.
Aslıhan Gürbüz’ün bu satırlarına bayıldım, okumalara
doyamadım, eline sağlık. Magazin dünyasının en favori cümlelerinden olan ‘Kilolarıyla
görenleri hayrete düşürdü’ vardır ya mesela ya da ‘Verdiği kilolarla bambaşka
biri oldu’, sosyal medyadan sonra artık sadece magazinin değil, hepimizin
dilinde. ‘Çok şişmansın’ yazıveriyoruz hiç tanımadığımız kadınlara, ‘Kilo ver
bir an önce’ diyoruz mevzunun bizi ilgilendiren bir yanı varmış gibi. En yakın
arkadaşımızın bile yüzüne kuramayacağımız cümleleri hiç tanımadığımız insanlara
kurmaktan hiç çekinmiyoruz, cümleler bir ekrana yazılınca sanki karşıda onu
okuyan yokmuş gibi yapıyoruz. Tabii bunu illa da kadınlara söylüyoruz, çok az
gördüm bir erkek oyuncunun sosyal medya hesabının altına ‘Göbeğin sarkmış,
giyme onu’ yazan.
Diyorum ki keşke salsak artık kadınları, rahat versek onlara
ve önce yine kadınlar başlasa bunu yapmaya; ne kadar büyük yük kalkacak sırtımızdan
belli değil. Bunlardan bahsetmeye gerek bile duymayacağımız günler dilerim.