Ağzından bal damlayanlarda bu hafta: Aslıhan Gürbüz

Ağzından bal damlayanlarda bu hafta: Aslıhan Gürbüz
Ekranlarımız kadın oyunculara acımasızdır, çok hırpalar onları. Erkek oyuncular yaşlandıkça karizmatik diye nitelenmeye başlarla, kadınlar yan karakter. Şişman, zayıf, aşırı yakışıklı, orta halli görüntüsü olan tüm erkek oyunculara ayrı ayrı roller vardır ve oyunculuklarına methiyeler düzülür, kadınlara incecik, bakımlı ve güzel kostümlü olmaktan başka pek şans tanınmaz. Bu yüzden en alakasız ortamlarda bile süper bakımlı kadınlar görür ve ekrandaki işin bizi inandırmaya çalıştığı hikâyeden tamamen koparız bazen ama ne gam, kadın güzel göründü mü? Ver yayına geç.

Ne mutlu bize ki bu genellemeyi tadından yenmeyecek şekilde bozan senaristler, yönetmenler ve kendilerine güvenleri bir milyon olan kadın oyuncular da var artık. Güzelliklerine değil taş gibi oyunculuklarına ve zehir gibi zekâlarına güvenen ama tabii güzel göründükleri için de özür dilemeye hiç niyeti olmayan çok aklı başında kadınlar var. Sayılarının artmasını diliyor ve onlardan biri olduğuna inandığım Aslıhan Gürbüz’ün içimin yağlarını eriten Instagram paylaşımı ile baş başa bırakmak istiyorum sizi.


Bu fotonun altına yazmış, ne de güzel yapmış 

Selam ben Aslıhan. Bu kareyi çok seviyorum, aramızda kalsın sevgilim çekti.
Hiçbir kalıbınıza, önyargınıza kulak asmıyor, önem vermiyor ve bir duygu barındırmıyorum önce orada bir anlaşalım.
Cevap verip ifşa ettiklerimi, canım yandığından ya da duygulandığımdan (veya sizin deyiminizle kezbanlıktan)değil paylaşmam.  Biraz farkındalık sağlamak isterim, bu mesleği 10 yıldır böyle bir bedenle yerine getiren bir kadın ya da sizin deyiminizle ÜNLÜ olarak.
Farkındalık yaratmak isterim, binlerce takipçisi olan, sevdiği işi yaptığı için sevilen ve takip edilen biri olarak. O yüzden bu sayfada çiçek-böcek deniz-güneş fotoğraflarım daha çoktur. Çoğunda makyajım ya da çok güzel pırıltılı kıyafetlerim de yoktur O yüzden uzun uzun yazarım bazen altlarına düşüncelerimi ki, bir kişiyi etkileyebilirsem ne mutlu bana. Kalıplarınızda ki ünlü anlayışı nedir bilemem ama bazılarınızı karşılamadığımın farkındayım. Ama karşılamak için de bir çabamın olmadığını bilmenizi isterim. Bir karakterin bana uygun olduğunu düşünen yapımcı-senarist-yönetmen o kadını bana emanet eder, ben de elimden geldiğince o emanete hizmet etmek için çalışır çabalarım. O rolün Aslıhan’a uygun olduğunu düşünen merci, kaşımı-gözümü, yüzümü-saçımı, bedenimi-yaşımı gözönünde bulundurarak bir karar verirler, koca koca insanlardan bahsediyorum haaa. 10 yıldır teklif edilen kadınlar içinde hiç balerin, eski manken, verem hastası ya da gencecik bir genç kız vs olmadı, olamaz da. Öyle bir kadın oynamadım oynayamam. Fiziksel olarak inandırıcılığım olmaz olamaz! 38-40 bedene sahip, makyaj yapıldığında olgunlaşan 35 yaşında bir oyuncu olarak.
Bunun hem ben hem de benimle birlikte proje yapan o koca insanlar tarafından fark edildiğini ve bilindiğini unutmayın. Yeryüzünde KADIN a dair dayattığınız hiçbir baskı, ne kadın ne de oyuncu olarak umurumda değil. İşimi en iyi şekilde yapmak, iyi bir insan olmak ve doğa ile bir bütün olmak gibi dertlerimden başka derdim de yok. Her yıl bir ameliyat geçirmiş, genetik mirası birazcık talihsiz biri olarak SAĞLIK ve SIHHAT ten başka dileğim de.
Mutluluğun çok daha basit olduğunu, iyi olmanın da o kadar zor olmadığını düşünüyorum.

Aslıhan Gürbüz’ün bu satırlarına bayıldım, okumalara doyamadım, eline sağlık. Magazin dünyasının en favori cümlelerinden olan ‘Kilolarıyla görenleri hayrete düşürdü’ vardır ya mesela ya da ‘Verdiği kilolarla bambaşka biri oldu’, sosyal medyadan sonra artık sadece magazinin değil, hepimizin dilinde. ‘Çok şişmansın’ yazıveriyoruz hiç tanımadığımız kadınlara, ‘Kilo ver bir an önce’ diyoruz mevzunun bizi ilgilendiren bir yanı varmış gibi. En yakın arkadaşımızın bile yüzüne kuramayacağımız cümleleri hiç tanımadığımız insanlara kurmaktan hiç çekinmiyoruz, cümleler bir ekrana yazılınca sanki karşıda onu okuyan yokmuş gibi yapıyoruz. Tabii bunu illa da kadınlara söylüyoruz, çok az gördüm bir erkek oyuncunun sosyal medya hesabının altına ‘Göbeğin sarkmış, giyme onu’ yazan.

Diyorum ki keşke salsak artık kadınları, rahat versek onlara ve önce yine kadınlar başlasa bunu yapmaya; ne kadar büyük yük kalkacak sırtımızdan belli değil. Bunlardan bahsetmeye gerek bile duymayacağımız günler dilerim. 


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER