Adından bir Home Alone
(Evde Tek Başına) göndermesi olmasına, hikayenin çekirdeğine bakıldığında
yine Home Alone filmiyle “evini
yabancılardan/düşmanlardan koruyan çocuk” noktasında birleşmesine karşın apayrı
bir yerde duruyor Gnome Alone / Küçük
Kahramanlar animasyonu. Filmde Chloë adlı bir lise öğrencisinin yeni
taşındığı “cinli” evini uzaylılara karşı koruma macerasına tanıklık ediyoruz.
Chloë, annesiyle oradan oraya sürüklenen bir lise öğrencisi,
günümüz gençlerinin hemen hepsi gibi telefonuna bağımlı bir kız. Hayattaki tek isteği
ise, pek belli etmese de bir eve yerleşmek. Annesiyle birlikte bir oraya bir
buraya giden ve sürekli taşındıkları için bir türlü gerçek arkadaşlar
edinemeyen Chloë yeni evininde komşunun internetine nereden bağlanabileceğine
bakarken gizli kapılar arasındaki çatı katını keşfeder. Burada bulduğu zümrüt
yeşili taşı alıp kolye olarak boyuna takar ve okulda ilk gününe boynunda bu
kolye ile gider. Kolyenin de yardımıyla okulun popüler kızı Brittany ve
yandaşları Tiffany ve Chelsea’nin dikkatini çekmeyi ve partiye davet edilmeyi başarır,
ancak Brittany buna karşılık kolyeyi ister. Arkadaş edinmek için evin bilmediği
bir köşesinde bulduğu bu taşı vermekte tereddüt dahi etmeyen Chloë bunun bir
hata olduğunu anladığında iş işten geçecektir. Zira bu değersiz taş, Dünya ile
Trogg gezegeni arasındaki portalların kapanmasını sağlamaktadır ve bu portallar
açık durduğu sürece dünya yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olacaktır.
Chloë ve "inek" (nerd) komşusu Liam...
İlk bakışta sıradan ancak keyifli bir animasyon olmaktan öte
gibi görünmemesine karşın Gnome Alone ilk
andan itibaren yoluna toplumsal kalıpları yıkarak devam ediyor. Genellikle anne,
baba ve çocuk üçgeninden kurulu aile kurumunu yüceltmek ve ideal olarak
nitelendirmek yerine tek ebeveyn ve çocuktan oluşan ailelerin de gayet ideal
olabileceğini gösteriyor. Film boyunca babaya değinmiyor, babasının eksikliğini
yaşayan bir kızın dramını anlatmak ve baba figürünün aile kurumun olmazsa
olmazı olduğunu dillendirmek gibi bir hataya kesinlikle düşmüyor, Chloë’nin
problemlerinin kaynağı olarak yalnızca göçebeliği, bir oraya bir buraya
sürüklenmesini gösteriyor. Pembe saçı içsel bir tatminsizliğin, bir karşı
çıkışın dışa vurumu olarak marjinalleştirmek yerine normalleştiriyor. Bu iki
küçük ancak önemli detayla aslında Gnome
Alone filmi hedef kitlesi olan çocuklara önemli bir mesaj veriyor, eski
gücünü kaybetmiş olan iktidar mekanizmasının yarattığı aile kurumunun her
öğesini yeniden tanımlıyor. Toplumsal kalıpları şiddet kullanmaksızın yani
yalnızca normalleştirerek, bir kıyaslamaya ya da doğru – yanlış ayrımına sokmadan
alt üst ediyor.
Gnomelara, yani bahçe cücelerine gelecek olursak, film bir
yerde Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler
masalına gönderme yapıyor, bu bağlamda Chloë’ye Pamuk Prenses rolünü veriyor.
Ancak bu hikayede prensini bekleyen bir Pamuk Prensesle karşılaşmıyoruz, aksine
ipleri eline alan ve günün sonunda asıl kahraman olan özgür ve güçlü bir kadın
karakterin macerasına tanıklık ediyoruz. Prense gelirsek, filmde Beyaz Atlı
Prens rolünü Chloë’nin komşusu Liam alıyor, büyükannesiyle yaşayan “inek”imiz. Prensin
bir öpücüğü var filmde, tam bir öpücük olmasa da Chloë’ye doğru yolu gösteren,
arkadaşlığın önemini vurgulayan ve sonunda hem Chloë’nin dünyayı kurtarmasını
sağlayan bir isyan yalnızca bu. Yani masaldaki gibi Pamuk Prenses’i kurtarmıyor,
onun dünyayı kurtarmasına aracılık ediyor. Aynayı Tiffany ve Chelsea ikilisi,
Cadıyı ise Britanny üstleniyor filmde. Yani genel hatlarıyla bir Evde Tek Başına filmi olmasına karşın
içinde bir Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler masalı
işliyor Gnome Alone / Küçük Maceracılar.
Gnomelar ve hikayenin kötüleri Trogglara dair bir başka detay ise animasyonda
gerçek kötülerden, yani Evde Tek Başına’da
olduğu gibi hırsızlardan ziyade fantastik canavarlara yer verilmesini masalsı
yapıyı vurgulamasının dışındaki bir diğer artı ise bilinçaltımıza Chloë’yi
kendi ayakları üzerinde durabilen, yardıma muhtaç duymayan bir karakter olarak işlemesi.
Gnome Alone / Küçük
Kahramanlar filmi 6-7 yaş ve üzeri her çocuğa kolaylıkla hitap edebilecek
keyifli bir animasyon olduğu kadar okulda ya da sokakta çocuklara bilinçleri
dışında işlenen toplumsal kalıpları yıkıyor ve bilinçaltlarına yeni fikirler sokarak
kendilerine kabul ettirilenleri sorgulamaları, sorgulamaları için bir fırsat
sunuyor. Her ne kadar çocuklara yönelik
bir animasyon gibi dursa da hem kalıpları yıkması hem de arkadaşlık kavramının
önemini vurgulamasıyla oldukça değerli bir animasyon. Makul süresi (85 dakika),
Chloë – Liam arasındaki Shrek – Eşek dinamiğine sahip ilişkisi ve keyifli
diyaloglarıyla harika bir film. Tek kelimeyle bayıldım, çocuğuyla sinemaya
gitmek isteyenlerin kaçırmaması gereken altın değerinde bir fırsat.