Seda Sayan, Hülya Avşar ve Profesör George Gerbner

Seda Sayan, Hülya Avşar ve Profesör George Gerbner
"Erkek evin direğidir!" dediklerinde ben!
Seda Sayan, Hülya Avşar ve Profesör George Gerbner… Bu muhteşem üçlünün yolları çok ilginç bir şekilde kesişti. Seda Sayan ve Hülya Avşar beni “İletişim Kuramları” kitabımın başına oturttu. Kulağa garip geldiğinin farkındayım. Durun her şeyi başa sarıyorum…
Televizyon izlemenin hayatınızda nasıl bir etkisi var? İflah olmaz bir dizikolik misiniz, gündüz kuşağındaki programların en ince ayrıntısına sahip, haber ve tartışma programlarının nabzını tutan tam donanımlı bir izleyici misiniz? Durun, yoksa siz ‘Hiç televizyon izlemiyorum, arada denk gelirsem açıyorum o zaman da sadece belgesel izliyorum’ diyenlerden misiniz?

“Kendinizi nasıl tanımlarsınız, televizyonu hayatınızda nasıl bir yere koyarsınız?” gibi kafa açıcı sorulardan sonra, iletişim alanında master yapan çiçeği burnunda bir öğrenci olarak; sizleri Profesör George Gerbner ile tanıştırmak istiyorum. Kendisi Pennsylvania Üniversitesi Annenberg İletişim Okulu eski dekanı ve adıyla birlikte anında akıllara gelen Ekme Kuramı ile meşhur. Tanışmış olanlarınız için her makalede, her kitapta karşımıza çıkan, aşina olduğumuz birkaç küçük bilgiyi hatırlatmış olurum.

Baştan söyleyeyim bu yazı tahmin ettiğiniz gibi iletişim kuramlarını anlatan sıkıcı makalelerden biri olmayacak, çünkü inanın onlardan ben bile çok sıkıldım! Ancak hayatımızın rutini haline gelen televizyon artık çok başka limanlara yelken açıyor. “İzleme” eylemini gerçekleştiren bizler artık yalnızca "umduğunu değil, bulduğunu yiyen" misafirler olmaktan çok öte bir noktadayız. İzliyor, izlediklerimizi yorumluyor, kimi zaman eleştiriyor ve bu süreci interaktif bir şekle dönüştürüp, aktif birer rol üstleniyoruz. Hal böyle olunca “Televizyon okul mu ki eğitici olsun, çocuklara izletmesin anne-babaları” görüşü de “ Televizyondaki her şey şakacıktan, reyting için” naraları da bir nokta rasyonalitesini kaybediyor.

Peki ya Gerbner televizyonun günlük hayatımızdaki etkileri için neler diyor, kulak verelim mi?

1960’lı yıllarda “ Kültürel Göstergeler” araştırma projesine başlayan Gerbner, televizyon izleyicilerin gündelik yaşam hakkındaki düşüncelerini etkileyip etkilemediğini nasıl gerçekleştirdiğini araştırdı. Bu araştırma ‘etki geleneği’ dediğimiz bir kavram içerisinde yer almakta. Bu kurama göre televizyon izlemenin etkisi uzun dönemlidir. İzlediklerimizin etkisi zamanla birikerek azar azar kendini gösterir. Yani izlediğimiz ya da duyduğumuz bir şeyi ilk olarak davranışlarımıza yansıtmayız bu yavaş yavaş ilerleyen bir süreçtir. Aslına bakarsak Gerbner’in bize demek istediği şey kısaca, televizyon izlemenin etkisinin izleyicilerin davranışlarından çok tutumları üzerinde olduğudur. Gerbner, televizyonun az ama önemli olduğunu, bu etkinin izleyicilerin toplumsal dünya ile ilgili tutum, inanç ve yargıları üzerinde önemli olduğunu ileri sürer. Günlük olarak fazla televizyon izleyenlerin, daha az izleyenlere göre televizyonun ekme yönündeki etkisine daha açık durumda olduğunu da araştırmalarında yer verir. Sonuç olarak Gerbner der ki, “Televizyon tutumları eker, yetiştirir ve nüfusun günlük kültürün ortak kaynağını oluşturur”.


Yazı devam ediyor...
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER