Ödül mevsimi açılmışken, senenin ikinci ödül töreni olan aynı zamanda en önemli ödül törenleri arasında gösterilen (Oscar ve Emmy’den sonra) ve Oscar’ın habercisi olarak nitelendirilen 72. Altın Küre Ödülleri dün gece Beverly Hills’de gösterişli bir törenle sahiplerini buldu.

Tina Fey ve Amy Poehler’in sunucuları olduğu gece Bill Cosby şakaları ile başladı. Şakalar ilk başta biraz yadırgansa da sonradan bütün salonu kahkahaya boğdu. Kuzey Kore tarafından hacklenen Sony’in The Interview gerginliğine bir gönderme de Altın Küre’den geldi. Meryl Streep ile fotoğraf çekilirken arkadan Benedict Cumberbatch’ın fotoğrafa dahil olması hoş bir detaydı. Akıllara hemen geçtiğimiz sene çok konuşulan Oscar selfiesini getirdi.

Bu sene gecede şıklık yarışı yerine adeta rüküşlük yarışı vardı. Modadan zerre anlamayan ben bile elbiseleri görünce dehşete düştüm. Acaba bu tuvaletleri çok beğenerek mi giyiyorlar yoksa imaç danışmanları tarafından zorla, tehditle mi giydiriliyorlar? Hiç mi göz zevkleri yok. Lena Dunham’ın çok rüküş olmasına artık hepimiz alıştık ama bu sene bütün ''Girls'' kızları ayrı ayrı faciaydı. Dizide oynayanlara rüküş olma kuralı getirildi de biz mi bilmiyoruz. Sadece Lena’ya özgü sanıyordum böyle giyinmek. Beni en çok hayal kırıklığına uğratan ise Gone Girl filmi ile hepimizin sinirlerini yerinden oynatan Rosemund Pike oldu. Kıyafetinin rengi dışında güzel hiçbir yeri yoktu. Ayrıca Kelly Osbourne ve saçları  daha ne kadar kötü olacak merak ediyorum.

Bu sene törende Boyhood rüzgarı esti. 12 yılda çekilen film, drama dalında En İyi Film ödülünün yanı sıra En İyi Yönetmen ve En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödüllerini de kazandı. Grad Budapest Hotel de geceden ödülsüz dönmezken, Birdman 2 dalda ödül aldı. Gecen sene American Hustle ile müzikal/komedi dalında En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazanan Amy Adams bu sene de aynı ödülü Big Eyes ile aldı. En İyi Mini Dizi ödülü ise hakkıyla Fargo’nun oldu. Daha önce 3 kere aday olan ve 2 kere ödül kazanan George Clooney, Hayat Boyu Başarı Ödülüne layık görüldü. Konuşma yapmak için sahneye çıkan Clooney geçtiğimiz günlerde gerçekleşen Paris saldırısını hatırlatırken, anma törenlerini olağanüstü bulduğunu ve insanların korkmadıklarını gösterdiklerini söyledi ve Je Suis Charlie (Ben Charlie’yim) dedi. Ayrıca geceye katılan bazı konukların Halı’da poz verirken ellerinde ki Je Suis Charlie yazıları dikkat çekti.

Daha önce 8 kez aday olduğu Altın Küre’den hiç ödül kazanamayan Kevin Spacey geceden elleri boş dönmedi. House of Cards dizisindeki rolü ile En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kazandı. Bu senenin yeni başlayan iddialı dizisi The Affair, En İyi Drama dalında ödül alırken, başrol oyuncusu Ruth Wilson da En İyi Kadın Oyuncu ödülünü aldı.

Tarihinde ilk kez Altın Küre’de aday gösterilen The CW, Gina Rodriguez ile Komedi/Müzikal dalında En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazandı.

Ülkemizde hiçbir yayın kuruluşu törenin haklarını almadığı için çoğu kişi töreni doğru düzgün izleyemedi. Açıkcası ben, Acun böyle bir fırsatı kaçırmaz ve töreni yayınlar diye düşünmüştüm. Sinema açısından böylesine önemli ödüllerin dağıtıldığı bir gecenin medyamız tarafından atlanması da çok büyük bir eksiklikti.