Televizyon izlemeyi severim ve özellikle reality show’ları evvel ezel ayrı bir keyifle takip ederim. Yıllar yıllar önce
yayınlanan o ilk Biri Bizi Gözetliyor’u kaçırmadan izlediğimde lisede olduğumu
söyleyerek yaşımı ortaya çıkartmaktan korkmasam da, Melih-Eray rekabetinde Eray’a
SMS attığımı, Eray’ın ‘okuduğum kitaplar’ listesi yayınladığı günden beri
gizlerim.
Aynı evde yaşayan, aynı evde evlendirilmek
üzere yaşayan, araba kazanmak için o arabaya en uzun süre dokunmaya çalışan,
tramplenin tepesinden atlayan, belirli bir bütçe dahilinde her gün stil olma savaşı
veren ve tabii ıssız bir adada yaşayan insanlar başta olmak üzere bir sürü
reality show izledim o ilk BBG’den beri. Bazılarını gerçekten merak ederek,
bazılarını ‘Oehh artık hepten senaryo oldu’ diye gülerek, bazılarını ‘Ne olacak
bu yarışmacıların akıl sağlığı?’ diye endişelenerek izledim. Sevsem de sevmesem
de, beğensem de kızsam da bu programları izlerken iki kere televizyona baktı
diye sosyolojik çıkarımlar yapabileceğine inanacak kadar hadsizleşmedim
elbette, ‘Bizim insanımız’ diye başlayan cümleler kurmadım. Hayatta bildiği tek
söz ‘Bir gün herkes 15 dakikalığına meşhur olacak’ olduğu halde toplumsal
çıkarımları sakızdan çıkan maniler gibi sohbetlere döken insanlara, o meşhur
olmaya çalışan insanlardan daha çok üzülerek baktım. Televizyon izlemeyi zekâ
gerektirmeyen bir aktivite gibi görüp, izlememeyi göklere çıkarmadım zira sadece
televizyon izlemeyerek zeki olunsaydı dünya bambaşka olabilirdi.
Bütün bunları yapmamış olmam, bu
işi gerçekten bilen birinin yazdıklarını bayılarak okumama mani değil tabii.
Tayfun Atay’ın Can Yayınları’ndan Kasım 2017’de çıkan kitabı Görünüyorum O Halde Varım, bu konulara
bir an bile kafa yormuş herkes için bulunmaz bir nimet. Kitabı okurken, aynı
programa bakıp nasıl bunları hiç düşünmediğinize şaşıracaksınız, ‘A aaa bu da
vardı hakikaten, tamamen unutmuşum’ diyeceksiniz, bazı paragrafları dönüp dönüp
tekrar okuyacaksınız. Televizyonun neden asla sadece televizyon olmadığını,
kültürler üzerindeki etkisini, dönemlerin trendlerini ve hal-i pürmelâlimizi
göreceksiniz. Deneyin, bence çok seveceksiniz. İyi okumalar dilerim.